Ölümün sağından atıp solundan geçenler

Profesyonel futbolcular için hayat her zaman büyük transfer paralarından, lüks arabalardan ve eğlenceli bir hayattan ibaret olmuyor. Sayısı hiç de azımsanmayacak kadar yıldız futbolcu, genç yaşta, düzenli yaşam tarzlarına, spor yapmalarına ve kendilerine iyi bakmalarına rağmen kariyerlerinin zirvesindeyken konulan bir teşhisle kendilerini hayatlarının en zor maçının ortasında buluveriyor. İşte size kanserle verdiği savaştan, savaşçı ruhlarının da etksiyle galip ayrılan ve yeniden sahalara dönen bir kaç örnek...
JONAS GUTIERREZ
Tam adı Jonas Manuel Gutierrez.. 33 yaşında. Futbol hayatına, ülkesi Arjantin'de devam ediyor. 2008- 2014 arasında İngiliz Newcastle United kulübünde forma giyen kanat oyuncusunu futbol tarihinde özel bir yere koyan özelliği ise golleri ya da asistlerinden çok, kansere karşı verdiği mücadelen galip ayrılması ve yeniden yeşil sahalara geri dönmesi.
Üç yıl kadar önce kasıklarında şiddetli ağrı şikâyetiyle gittiği doktoru, milli futbolcuya testis kanseri teşhisi koydu. Kendi tabiriyle "hayatının en güç maçına çıktı."
Bir yıl kadar ülkesinde zorlu bir tedavi sürecinden geçen Gutierrez, ailesinin, takım arkadaşlarının ve taraftarın büyük desteğini de arkasına alarak Mart 2015'te yeniden futbola döndü.
Hatta kritik maçlarda attığı goller ve yaptığı asistlerle takımına hayat verdi. Gutierrez artık hem futbolda son demlerini yaşıyor hem de kaderin ona tanıdığı ikinci şansın tadını çıkarıyor. Yaşama azmi ve savaşçı ruhuyla da örnek oluyor.
STILIYAN PETROV
CSKA Sofya'da forma giyerken, 1999'da İskoç devi Celtic'e imza attı Petrov. Orta sahanın ortasındaki performansıyla 2006-07 sezonu başında İngilizlerin köklü kulübü Aston Villa'nın yolunu tuttu. Villa formasıyla 218 maça 12 gol sığdırdı. Celtic gibi burada da kaptanlığa kadar yükseldi. Ancak 2011-12 sezonunda bir Arsenal maçı sonrası fenalaşan Bulgar milli oyuncuya, kaldırıldığı hastanede lösemi teşhisi konuldu.
Eski kulübü Celtic taraftarının da Asla Yalnız Yürümeyeceksin şarkısını tribünlerde gözyaşları arasında hep bir ağızdan söyleyerek veda ettiği Petrov, kansere karşı dört yıl kadar süren mücadelesinden galip ayrıldı. 34 yaşında, hastalığı nedeniyle veda ettiği futbola bir süre önce Ada'da mahalli bir takım formasıyla geri döndü.
Bazı zamanlar 11 oyuncu bulup buluşturmakta dahi zorlanan bu küçük kulüpte oynamaktan büyük keyif aldığını ve her mevkide oynayarak takımına katkı vermeye çalıştığını anlatan Bulgar yıldız, kariyeri boyunca sergilediği mücadeleci ruhunu kanserle olan savaşında da göstererek, ölüme çalım atan futbolcular arasındaki yerini aldı.
CARLOS ROA
Fransa'da düzenlenen 1998 Dünya Kupası'nda, ezeli rakip İngiltere'yi penaltılarla saf dışı bırakan Arjantin'de, milli kahraman olmuştu kaleci Carlos Roa. Kurtardığı penaltılarla bir anda ülkenin en sevilen adamı haline geldi.
Belki Arjantin kupaya sonraki turda veda etti. Ancak Roa formunu kulübünde de devam ettirdi ve 1998-1999 sezonunda, İspanyol Mallorca kulübüyle bir lig üçüncülüğü, bir de Kupa Galipleri Kupası finali yaşadı. O artık dünyannın sayılı kalecilerinden biriydi. Fakat bir anda futbolu bırakıp inzivaya çekildi. Zira üyesi olduğu dini tarikatın inancına göre, milenyumla beraber kıyamet kopacaktı. Eldivenlerini çıkardı.
Ancak baktı ki kıyametin koptuğu yok, Roa da futbola geri döndü. Birkaç sene sonra da bu kez yumurtalık kanseri teşhisi konuldu Roa'ya.
Sigara ve alkol kullanmayan, profesyonel sporcu bu hastalığa yakalanmasına şaşırmıştı. Tedavi gördü. Sağlığına kavuştu. Roa şimdilerde anavatanında sağlıklı bir hayat sürdürüyor. Muhtemelen hâlâ aklının ucunda, "Bu kıyamet ne zaman kopacak acaba" sorusuyla...