Evli ve motorlu

Onlar evli ve motorlu. Motosiklet sevdalısı olarak çiftleri bir araya getirmek ve etkinlikler gerçekleştirmek için kurulan Evli ve Motorlu Motosiklet Dostları Derneği'nin üyeleri yeri geliyor yurtdışına gidiyor, yeri geliyor Anadolu'nun en güzel yollarının tozunu atıyor. Eşleriyle birlikte motosikletle adeta dans eden motosiklet sevdalıları yüzlerce ülkeye, binlerce şehre motosikleriyle gidiyor. Grup üyeleri aralarına bekar olanı da almıyor. Her hafta buluşup dostluklarını uzun yollar dışında etkinliklerle de pekiştiriyorlar. İşte eşli ve motorlu çiftler...
İki kızımız da motosiklete biniyor
Tekirdağ'da yaşayan Hüseyin Arda (52), Nedret Arda (48) çifti serbest meslek sahibi. 27 yıllık evliler. Hüseyin Bey'in motosiklet sevgisi ise sekiz yaşına dayanıyor: "Amcam motorun önünde dik yokuş çıkarttırdı. Beni bir titreme aldı. Aşılandığım yer o motor oldu. O gün bugündür motorcuyum" diyor. Demir atım dediği motosikletiyle eşi Nedret Hanım'a da motor sevgisini aşılamış. Nedret Hanım ise "Eşime güveniyorum. İki kızım da motosiklet kullanıyor. Onların arkasında artçı olayım yeter" diyerek kahkahayı basıyor. 20 günde 14 ülke gezmişler. Nedret Hanım: "Eşinle tartışırsın ama bas gaza dendiğinde her şey unutulur. Motorun üzerinde yüzünüze vuran rüzgar terapi gibi geliyor" diyor. Bugüne kadar dört aileyi de motorcu yaptıklarını söylüyor.
100'ün üzerinde ülke gezmişler
Muhammed Fuzuli Mehmetoğlu (52) Gamze Mehmetoğlu (49) çifti uzun yıllardır motosiklete birlikte biniyor. Grubu internetten görüp dahil olmuşlar. Lakabı Google Muhammed. Gruptakiler her şeyi ona soruyor. Gamze Hanım ise grubun solisti. Maltepe'de bir musiki derneğinde şef yardımcılığı yapıyor. Muhammed Bey'in dayısı Mardin Midyat'a ilk motosikleti getiren isim. İlk onun arkasına binerek motosikletle tanıştığını anlatıyor. 17 yaşında ise bir kaza geçirmiş. İş hayatı, evlilik, çoluk çocuk derken uzun yıllar motora ara vermiş: "Motosiklet sevgisi hiç kaybolmuyor. 10 yıl önce yeniden başladım. Sürüş teknikleri üzerine eğitim aldım" diyor. Gamze Hanım da eşine hep destek olmuş, motosiklete binmeye başlamış. Grupta farklı etkinlikler düzenlendiğini söylüyor: "Renkli bir grubuz. Tiyatroya, müzeye, sinemaya, konsere hatta hamama bile gidiliyor. Motosikletin üzerinde ise insan kendini bulutların üzerinde gibi hissediyor." 100'ün üzerinde ülke binlerce şehir görmüşler. Yurtdışına motosikletle gitmediklerinde ise motosiklet kiralıyorlar.
Motosiklete binince küslüğümüz bitiyor
Muhterem İzgi (42), Funda İzgi (39) grubun genç üyelerinden. Ailesi karşı çıksa da 15 yıl önce ilk motosikletini almış Muhterem Bey. Dört senedir İstanbul trafiğinin keşmekeşinden kurtulmak için motosikletle gidip geliyor: "İşe motorla gitmek havalı oluyor." İzgi çifti son iki yıldır grup ile seyahatlere katılıyor, çocukları olduğu için uzun mesafeli seyahatlere gidemiyorlar. Funda Hanım'ında eşinden aşağı kalır yanı yok. Artçı olarak eşiyle motosiklet turlarına katılmayı çok seviyor. Funda Hanım: "Motorla gezmenin zevkini yaşadım. Normal şartlarda tanıyamayacağım insanları tanıdım. Her tür meslekten insan var. Tartışıp konuşmadığımız zamanlarda bile motosiklete binince küslük bitiveriyor. Motorun birleştirici özelliği var" diyor.
Doç. Dr. Mehmet Ergin (53), TÜBİTAK'ta yer bilimlerinde çalışıyor. Eşi motosiklete başlayınca kendisi de motosiklete başlamış. Birlikte özgürlük ve doğaya ulaşma özlemini gideriyorlar. Ergin: "Grup sosyalleşme getirdi. Motosiklet evliliğe çok yarıyor. Motorla yaşamımıza ortak bir heyecan katıyor. Bu tutku her şeyimiz."
Önyargıyı çürütüyoruz
Evli ve Motorlu Motosiklet Dostları Derneği'nin kurucusu Hakan Duyar (52), Türkiye'de motosikletle ilgili gruplardan farklı bir grup kurmak istemiş: "Herkesin yaptığından farklı bir grup olsun istedim" diyor. 2008'de kolları sıvayıp grubu kuran Duyar, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte Türkiye'nin birçok şehrinde gönüldaşları olduğunu söylüyor. Üyelerin yurtdışı ve yurtiçinde neredeyse gitmediği yer kalmamış. Hatta dernek olarak öncü olmuşlar, Evli ve Neşeli isimli bir kardeş grupları dahi olmuş. Grup olarak en son İran'a gitmişler. Türkiye'de motosiklet kullananların asi serseri olduğuna dair bir önyargıyı da çürüttüklerini söylüyor: "Üyeler belli kariyeri olan, çoluk çocuk hatta torun sahibi insanlar" diyor. "İlk motorumu aldığımda eşim 'Hayır motora binmem, alırsın kendin binersin!' dedi; ben de motorun arkası boş kalmaz!' dedim. Motosikleti aldım" diyor. Eşi Nuray Duyar (49), "Motosiklet gittiğiniz ülkede özgürlük hissi veriyor. Şehri yakından tanıma olanağı sağlıyor. Grup uzun dostlukları var ediyor" diyor.
Baba oğul ilişkisini pekiştiriyor
Erdoğan Konca (57) özel bir şirkette çalışıyor. Eşi Gülsüm Konca (50) ise öğretmen. İkisi de sportif aktiviteleri seviyor. Erdoğan Bey ise uzun yıllar bisiklet sürmüş. Evli ve Motorlu Motosiklet Dostları Derneği ile tanıştıktan sonra otomobilleriyle grubun gezilerine katılmışlar. Onları gördükçe daha bir heveslenmişler. Geçen sene de Yunanistan Mikanos'ta motosiklet kiralayıp bütün adayı gezince büyük bir zevk almışlar. Sonunda da Gülsüm Hanım'ın desteğiyle Erdoğan Bey motosiklet almış. Bisiklet mi motosiklet mi diye sorunca Erdoğan Bey: "Bisiklet ayrı bir tutku, motosiklet bambaşka bir tutku. Motosiklet için eğitim de aldım. Motosiklete karşı ailemin ve çevremin korkuları vardı ama bir kere motosikletin üzerinde özgürsünüz, İstanbul gibi bir yerde trafik stresi yok. Eşinizle vakit geçirme olanağı çok bulamıyorsunuz ama motosiklet seyahatlerinde bir bütün oluyorsunuz, güzel bir duygu." Oğlu ise 23 yaşında. Hafta içi oğlu motosikleti kapıyor, hafta sonu ebeveynler. Aile için motosikletin mutluluk kaynağı olduğunu düşünüyor Gülsüm Hanım: "Motosiklet sayesinde çok şey paylaşıyor, yakınlaşıyoruz. Oğlum ve eşim ortak bir paydada birleşince daha çok zaman ayırıyorlar birbirlerine. Motosiklet eşlerle paylaşımı var ettiği gibi çocuklarla da var ediyor" diyor.
Erkek tek yol alırsa olmaz
Grubun en yaşlılarından olan Hüseyin Irmak (63), Fisun Irmak (56) çifti İstanbul'da Kurtdoğmuş Köyü'nde yaşıyor. Emekliliğin tadını çıkarıyorlar, her fırsatta seyahat ediyorlar. Motosiklet ise onlar için bir sevda. Hüseyin Bey gençlik yıllarında gönül vermiş motora. Uzun bir ara vermiş sonra. Ama hep içinde bir ukde kalmış. Emeklilikle birlikte 10 yıl önce profesyonelce sürmeye başlamış motoru. Eşi de ona ayak uydurmuş. Motosiklete bineceği Fisun Hanım'ın aklına bile gelmemiş. Motosiklet alma hikâyelerini şöyle paylaşıyor: "Emekli olunca daha çok geziyorsun. 'Motorcuların önünden geçerken alsam biner misin?' dedi. Adrenalini seviyorum. 'Binerim tabii' dedim. Şimdi hep geziyoruz, ne kadar işiniz olursa olsun, motorla gezecek zaman yaratıyoruz" Onların yol güzergâhları arasında Yunanistan, Bulgaristan, Orta Avrupa ülkeleri var. En son İtalya Sicilya'ya gitmişler. Toplamda 11 ülke gezmişler. Eşi motosikletle Moskova'ya tek başına gidince Nedret Hanım'ın içinde Moskova ukde kalmış: "Kısmetse beyaz gecelere seneye gideceğiz" diyerek bir konunun altını çiziyor: "Motosiklete erkekler tek gidince, kadınlar evde kaldı mı ya motorculuk yürümez ya da o evlilik yürümez!"
Eşime 'ya motosiklet ya ben' dedim
Tolga Tahtacı (42) üçüncü kuşak motorcu. Ailesinde motor kültürünü alarak büyümüş o. Öyle ki dedesi Harleyci, babası ise motosikletini kışın evin salonunda tutarmış. Ailenin üçüncü ferdiymiş motosikleti. Anne ve babası 70'li yaşlarında olsalar bile hâlâ motosikletle seyahat ediyor, Avrupa'yı turluyorlarmış. Tolga Tahtacı da 14 yıl önce evlenince kendi ailesinde de aynı motosiklet tutkusunun sürmesini istemiş ama eşi Melek Tahtacı (42) motosiklet sevgisine sıcak bakmamış. Melek Hanım: "Eşime 'Ya motosiklet ya ben' dedim. Tehlikeli olduğunu düşündüm" diyor. Tolga Bey ise vazgeçmemiş, eşini ikna etmek için mücadele etmiş: "Sırasıyla kask, mont, bot aldım. Bir buçuk sene sürdü, sonunda motosikleti aldım. Kısa mesafelerde 'Hadi gel arkama bin' diyerek alıştırdım eşimi" diyor. Şimdi her ikisi de motosikletle uzun yola çıkıyor. Melek Hanım ise grup olarak seyahat etmenin sosyalleşmeyi sağladığını söylüyor. Eşiyle birlikte motosikletle seyahate gitmenin apayrı bir duygu olduğunu belirtiyor.
"Tartışıp konuşmadığımız zamanlarda bile motosiklete binince küslük bitiveriyor. Motorun birleştirici özelliği var"
Funda İzgi
"Oğlum ve eşim ortak bir paydada birleşince daha çok zaman ayırıyorlar birbirlerine"
Gülsüm Konca