Son Güncelleme: Pazar 20.11.2016
Engellenen Karabekir suikastının perde arkası
Yıl 1933. Kazım Karabekir’in; kendi cephesinden Milli Mücadele’nin nasıl verildiğini anlattığı, Nutuk’u eleştirdiği İstiklal Harbimizin Esasları kitabının yayımı engellenmiştir. Hakkında basında karalama kampanyası başlamıştır. Paşa bu atmosferde bir suikast ihbarı mektubu alır. Prof. Dr. Cemil Koçak, Karabekir'in Kavgası kitabında Karabekir-İnönü mektuplarını ilk defa yayımlayarak Karabekir'in Nutuk'ta anlatılan Kurtuluş Savaşı tarihine karşı verdiği mücadeleyi ve İnönü'nün engellediği suikastın perde arkasını anlatıyor
YÖNTEM KONUSUNDA ANLAŞAMADILAR
- Mustafa Kemal ile Kazım Karabekir arasındaki anlaşmazlığın sebepleri nelerdi?
- Milli Mücadele'nin başından itibaren Karabekir, Atatürk'ü ve onun liderliğini desteklemiş olmakla birlikte; atılacak adımlar konusunda birçok kez onunla anlaşmazlığa da düşmüştü. Anılarında olsun, günlüğünde olsun bunu açıkça belirtiyor. Fakat asıl kırılma noktası, Kurtuluş Savaşı'nın hemen sonrasında başlıyor. Atatürk'ün Milli Mücadele'nin önde gelen paşalarını ve yakınlarını siyasal çevresinin dışında tutmaya ve kendisine bir anlamda yeni bir çevre yaratmaya başlaması karşısında, paşaların da ona karşı tutumları (biraz da karşılıklı olarak) sertleşiyor. Bu anlaşmazlığın esasını, İsmet İnönü, aradan geçen yıllardan sonra, Atatürk'ün ölümünden hemen sonra, "Kişiseldi" diyerek açıklayacaktır. İnönü'ye göre, Atatürk'ün Nutuk'ta ortaya koyduğu görüşler, yani paşaların esas olarak inkılâp düşmanı ve karşıtı olduğu tezi, ona göre o kadar da gerçekçi değildi. Ama yine de elbette inkılâp yolunda takip edilmesi gereken yöntem konusunda Atatürk ile diğer paşaların arasında ciddi bir anlayış farkı olduğu da muhakkak. Atatürk'ün otoriter inkılâp anlayışına karşı çıktıkları da açık.
SONRA DA BİR TÜRLÜ GÖRÜŞEMEDİLER
- Mustafa Kemal ters düştüğü kimi Milli Mücadele komutanları ile sonra anlaşıyor. Peki Kazım Karabekir ile yolları neden kesişemiyor? - Atatürk, Ali Fuat Cebesoy ile Refet Bele'yi Nutuk'un okunmasından sadece birkaç yıl sonra yeniden milletvekili yaptı. Hatta Karabekir ile de görüşmek istedi. Belki niyeti onu da milletvekili yapmaktı. Fakat nasıl olmuşsa olmuş, artık görüşme imkânı olmamış. O kadar ki, Atatürk'ün daveti üzerine Karabekir de davete icabet ettiği halde görüşememişler. Sonra bir daha da görüşmediler.
BARİ BORÇLU ÇIKARMAYIN
- 1933'te Milliyet'te yayımlanan yazı dizisi ve Kazım Karabekir'in bu yazı dizisine verdiği cevaplardan Milli Mücadele'nin o dönem tam olarak nasıl verildiğinin bilinmediğini anlıyoruz.
- Karabekir'in esas tezi, Milli Mücadele'yi, yani Anadolu'da bir direniş hareketini kendisinin düşündüğü ve Atatürk'ü de bu yönde ısrarla kazanmaya çalıştığı, ikna etmeye çalıştığı yönünde. Elbette bu tez, Atatürk'ün açıkça Nutuk'ta anlattığı 'milli sır teorisiyle', yani bunu kimsenin bilmediği şekilde sadece kendisinin düşünüp uygulamaya koyduğu görüşüyle çelişiyor. Tam aksi yani. Karabekir, 1933 yılında kendisine yönelik itham ve suçlamalar karşısında; Nutuk'ta anlatılan öykünün doğruyu yansıtmadığını ileri sürüyor ve bunu da kendi evrakları ve belgeleriyle kanıtlamaya çabalıyor. Aslında Milli Mücadele'nin başlangıcında ve hemen sonrasındaki gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde yeniden açıklıyor ve bu arada kendisinin bu mücadelede (kendince elinden alınmış olan) rolünü öne çıkarıyor. Hatta bir mektubunda, "Hakkımı vermiyorsunuz, ama bari borçlu çıkarmayın" diye sitem ediyor!
Milli Mücadele'nin iki önemli komutanı Mustafa Kemal ve Kazım Karabekir.
NUTUK TARİHSEL ANLATIMIN ANA EKSENİ
- Bugün Milli Mücadele gerçeğini öğrenebildik mi?
- Elbette hayır, hâlâ Nutuk'un temel tezleri tarihsel anlatımın eksenini oluşturmaya devam ediyor. Fakat resmi tarihin yanında bu tarihsel anlatımı sorgulayan çok fazla ve çok yönlü tartışmalar da artık toplumun gündeminde. Bu bakımdan bir süre sonra dengeli bir anlatıma yönelmek mümkün olabilir.
OYNADIĞI ROLÜN BİLİNMESİNİ İSTİYOR
- Karabekir'in kavgasının özü nedir?
- Bütün kavgası, Kurtuluş Savaşı'nın kazanılmasında kendisinin önplanda oynadığı rolün toplum tarafından da bilinmesi ve bunun onaylanması. Ancak bu hiçbir zaman mümkün olamayacak. O kadar ki, kendisi Atatürk'ün ölümünden hemen iki ay sonra CHP milletvekili ve 1946'da da meclis başkanı seçilmesine rağmen (her ne kadar Nutuk bu dönemde bir daha artık yayınlanmayacaksa da), kendi görüşlerinin ders kitaplarına vs. geçmesini başaramıyor.
ONLARINKİ YOLDAŞLIK İLİŞKİSİ
- Kazım Karabekir ile İsmet İnönü'nün arkadaşlıkları çok eskilere dayanıyor. Nasıl tanımlarsınız aralarındaki ilişkiyi?
- Çok eski bir ahbaplık, gençlik arkadaşlığı, yoldaşlık ilişkisi... Karabekir, Atatürk'ü daha geç bir tarihte tanıyacak ama İsmet Paşa ile çok yakın dostlar. Neredeyse her hafta mektuplaşıyorlar. Bunu Karabekir'in günlüğünden öğrenmek mümkün. Sürekli "İsmet'e yazdım, İsmet'ten mektup" diye yazmış... Başbakanlığı döneminde de İsmet Paşa'nın onu bir anlamda korumaya çalıştığı hissediliyor. İsmet Paşa'nın başkanlığında suikast tertibi söylentisi çıkınca, yine doğrudan ona yazarak durumu anlatacak kadar yakın. Ve İsmet Paşa da başbakan olarak duruma hemen el koyup, İçişleri Bakanı'nı uyaracak kadar tedbirli. Sonra anılarının toplatılıp yakılması sürecinde de yine İsmet İnönü ile yazışarak, içinde bulunduğu güç koşulları anlatabiliyor. Nitekim, İnönü Cumhurbaşkanı olunca yaptığı ilk işlerinden biri Karabekir'i yeniden milletvekili yapıp, siyasi alana taşımasıdır.
İsmet İnönü ve Kazım Karabekir
SUİKAST İDDASI, BİR GÖZDAĞI OLABİLİR
İzmir Suikastı'nı da düşünecek olursak siyasi dizaynlar için suikastlar bir araç olarak mı kullanıldı o dönemde?
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde