Baba hayata karşı baştan bir sıfır yenikti

Tarih 14 Ekim 2016... Yer Manisa Alaşehir ilçesi... Sokakta oynayan dört yaşındaki Irmak Kupal ortadan kayboldu... Günlerce arama yapıldı ama bir sonuç elde edilemedi. Annesi Suriye Kupal ve babası Bilal Kupal Müge Anlı'nın programında kızlarının izini sürmeye çalıştı. Baba Bilal Kupal'ın şüphelendiğini söylediği hurdacı Himmet Aktürk, günler sonra Müge Anlı ile Tatlı Sert programında suçunu itiraf etti. Küçük kızı tecavüz edip öldürdüğünü ve gömdüğünü söyledi. Himmet Aktürk, Alaşehir Cezaevi'nde tek kişilik hücreye konuldu. Aile kaybettikleri kızlarının acısı içlerinde, hayatlarına döndü... Ta ki 22 Şubat gecesine kadar... Baba Bilal Kupal'ın, gece yarısı kavga ettiği karısı Suriye Kupal ve kızını bıçaklayarak öldürdüğü haberi gündeme bomba gibi düştü...
Bir pedofil cinayetin ardından bir aile yok olmuştu... Baba Kupal, şimdi kızının katiliyle aynı hapishanede... Onları bu noktaya getiren süreci programın da danışmanı olan Psikiyatr Prof. Dr. Arif Verimli'yle konuştuk:
- Geçtiğimiz hafta yaşadığımız trajik olayın tetikleyicisi katil günlerce stüdyoda yanı başınızda oturdu... Nasıl bir his bırakıyor bu durum sizde?
- Bu yıl meslekte 40'ıncı yılımı dolduruyorum. Bu tür olaylar karşısında soğukkanlı olmasını zaman içinde öğrendim. Bireysel anlamda öfke, kızgınlık gibi hisleri beslememem gerekiyor. Günler boyunca stüdyoda oturan katil, şüphemi uyandırmadı ama adamın zihinsel yapısı, dahil olduğu sosyoekonomik grup, yaptığı işler gibi risk faktörleri biraz biraz endişelenmeme yol açmıştı. İtiraf ettiğinde şaşırmadım.
- Sonrasında yaşananları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Küçük bir çocuğun komşusu tarafından saldırıya uğraması ve çocuğun hayatının kaybı, geçen arama döneminde yaşananlar insanın üstünde çok ciddi bir stres faktörü. Hele anne ve baba olarak düşündüğünüzde, bir insanın hayatta yaşayabileceği en ağır stres bu. Bakın bu hayat boyu yaşanacak en ağır streslerden biri değil, birincisi! Diğer taraftan öldürülen küçük kızın ailesinin yapısına bakıldığında da sakat kurulmuş bir aile. Baba küçüklüğünden beri bir genetik hastalığa sahip. Tırnaklarında yapı bozuklukları var, bunlar dışardan gözlenebiliyor ve itici olabiliyor. Adam bunun eksikliğini yaşam boyu çekti. Bununla birlikte genç bir kadınla evlendi. Sosyal anlamda dar gelirli, eğitim eksikliği olan bir aile. Tüm risk faktörlerini baba üzerinde taşıyor zaten. Eğitimli bir aile olaya başka türlü yaklaşır ve olayın meydana gelmesini önleyici tedbirleri de alabilir.
- Çocuğa tecavüz edilip, öldürülmesi mi engellenirdi?
- Evet. Küçük kızın başına gelenler en başından önlenebilirdi. Zaten pedofililerde en önemli faktör koruyucu olan annedir. Anne kendi derdine düşmüş, eviyle barkıyla ilgilenmediği söylenen, çocuğun kapı önünde bile beklemesinden rahatsızlık duymayacak derecede ilgisiz biriydi. Çocukların her ikisinde de tırnaklarında babadan kaynaklanan genetik özür vardı. Yani bu durumun getirdiği bir sosyalleşme problemleri var. Böyle uygun bir havuzda meydana gelen bir hadise bu pedofil olayı. Ve kadın hamile!
YAŞAMAK BAŞLI BAŞINA ZOR HADİSE
- Hamile kaldığı dönem çocuğunun öldüğünü öğrendiği zamana denk geliyor sanırım... Değil mi?
- Zamanlama bakımından şaşırtıcı. Sonuçta çocuğunuz vefat etmiş, bir ailenin yaşayabileceği en büyük travma yaşanmış, insanın aklına seks mi gelir? Dünya ile duygularınızı bastırdığınız bir dönemdir o. Babanın yani bugünkü failin yavaş yavaş şüpheye kapıldığı, etraftan edinilen bilgiye göre kadının kocasını sevmediğini çevresindeki arkadaşlarına söylendiğini anlıyoruz. Taşındıkları mahallede karısının kontör aldığını öğreniyor. Adam kadından sadakati konusunda şüphelendi. Zaten aralarında yaş farkı var, fizik kusuru var, bundan dolayı kompleksli yaşayan bir adam. Bir kıskançlık kavgası sonucunda, gecenin üçünde kalkıp bu cinayeti işlediğini görüyorsunuz.
- Bunları nasıl yorumluyorsunuz?
- Cinnet! Tüm bu altyapı, adamda çok müsait ve çok uygun bir zemin oluşturuyor. Diğer taraftan da çocuğu bir başkası tarafından cinsel bir suça kurban edilmiş bir adam halinde. Toplum değerleri bakımından bakıldığında kirlendiğini, namus meselesi olduğunu, herkesin de kirlenmiş olabileceğini düşünebilir. Bunlar birleşince adamın cinayet motivasyonunda bir anlık öfkeye kapıldığını, bu öfke nedeniyle var olan IQ'sunu bile kullanamadığını anlıyoruz.
- Biraz kafam karıştı. Sonuçta kızını ve karısını öldüren bir adamdan söz ediyoruz. Üzülmemiz mi gerekiyor onun için?
- Ona siz karar vereceksiniz. Ben durum tespiti yapıyorum. Kızının tecavüz edilerek öldürülmesi, taşınma, geçmişinden gelen kompleksleri, aldatılma şüphesi ya da bilgisi, şiddetli bir kavga cinnet dediğimiz noktaya taşıyan en önemli duygusal ve davranışsal problemlerdir diye düşünüyorum. Bunlara üzülelim mi? Ben üzülemem. Çünkü profesyonelim. Toplumu çok etkiledi. Bakın yaşam zaten içinde gerginliği barındırıyor.
- Yaşamak başlı başına zor bir konu mu diyorsunuz?
- Yaşamak denen şey, uçmakta olan bir uçağın uçmasına devam etmesi gibidir. Enerji gerektirir, yakıt gerektirir, hava basıncına karşı, yerçekimine karşı koymak gerektirir. Tüm bunların üstesinden gelebilecek yeteneğiniz varsa yaşar, yoksa uçağı düşürürsünüz. O uçağı kullanan pilotun EQ'su çok önemli. Gelelim bu adamın durumuna, bu adam baştan kaybedenlerden. Hani derler ya pokerde "Eli oyunun başında kötüydü..." Memleketin varlığından yararlandıramadığınız insanlardan. Biz yapamadık yani...
AİLE DURUMU TAMİR EDEMEDİ
- Böyle olayların ardından ailenin de dağılmaması mümkün mü?
- Pedofiliyle çocuk kaybı, sonrasında ailede değişik tepkilere yol açar. Eğer geride başka çocuklar varsa onlar ana merkeze alınmaya başlar. Karı koca birbirine daha sıkı da bağlanabilir, tartışmalar da başlayabilir. Başka türlü yapıştırıcı sosyal faktörler devreye girebilir, din gibi... Bu aile bu durumu tamir edemedi, yetenekleri de eğitimleri de buna uygun değildi.
- 10 yıldır o stüdyodasınız... Katil profiline dair bir genelleme yapmak mümkün mü?
- Bu tür olaylar baştan kaybedenlerin yaşadığı şeyler gibi bir genelleme çok yanlış. Ender de olsa, eğitimli insanlarda da oluyor. Hatırlayın lüks bir restoranda, bir çocuğun yüzüne akrabası asit attı. Ama büyük çoğunluğunun eğitimle ilgili olduğu da açık. Stresle mücadelede eğitim bir kapı oluşturur.
TUTARSIZLIK VE LAF KALABALIĞI
- Programda sizi en çok etkileyen vakalar hangileriydi?
- O kadar çok vaka var ki... Benim bir özelliğim var, geçmişe hiç dönmem. Geçmiş geçmişte kalmıştır. Hafıza biriktiriminde bir eleme yapıyorum. Geçmişin kötü anılarını tekrar tekrar hatırlayarak, aynı duyguyu bugün de yaşarsınız. En çok üzüldüğüm şeyler pedofili vakaları... Yaşanmamış bir hayatı elden almak çünkü bu. Öldürmenin de kendine göre ağırlığı, çeşitleri var. Birden bire öldürmekle, korunmak için öldürmeye uzanan bir skala bu...
- Stüdyodaki katili bir psikiyatr olarak nasıl anlıyorsunuz?
- Bunca eğitimin vermiş olduğu bir mental yapım var. Bu nedenle bir şeyler dikkatimi çekiyor, bunların içinde en önemlisi, lafların tutarsızlığı ve laf kalabalığı... Bir soruya başka türlü cevap verilmesi dikkatimi çekiyor. Bir kayıp vakasında, "Üzülmeyin be yakında gelir" dendiğinde o kişinin öldüğünü anlıyorum.