Son Güncelleme: Pazar 23.04.2017
2,2 milyon km hızla savruluyoruz
Yaşadığımız evren, iç içe geçmiş sistemlerden oluşuyor. Güneş Sistemi Samanyolu Galaksisi’nin, Samanyolu Galaksisi lokal galaksiler grubunun parçası. Ya o lokal galaksiler grubu? Onlar da aslında Laniakea Süperkümesi’nin parçası. Bu süperkümenin merkezindeyse Büyük Çekici var. Ve yüz binlerce galaksiyi saatte 2,2 milyon km hızla kendine çekiyor
Ünlü felsefeci Kant "Beni Allah'ın varlığına ikna eden iki şey vardır: Biri vicdanımdaki ahlak yasası, diğeri de başımın üstündeki sonsuz yıldızlı gökyüzü" demiştir. Gerçekten de Evren, insanı hayran bırakacak bir genişlik ve ihtişama sahiptir. Gece gökyüzünde, biz bu ihtişamın çok küçük bir kısmı olan kendi galaksimiz içindeki yıldızları görürüz, oysa galaksimiz dışındaki derin evren, aklımızın sınırlarını zorlayan gizemli cisimlerle doludur. Bu yazımızda, böyle bir cismi inceleyeceğiz: Büyük Çekici Görülen kötü kâbuslardan biri, bataklık ya da benzeri bir ortam tarafından hiç karşı konulamayacak şekilde çekilmektir. Siz de böyle bir kâbus görüp uyandıysanız, kâbusunuzun sizin için gerçekleşmediğine sevinebilirsiniz. Fakat uzayda böylesi çekilme olaylarının olduğunu hatırlatalım. Hepimiz, yaşadığımız Dünya, tüm Güneş Sistemi, hatta tüm Samanyolu Galaksisi ile çevredeki yüz binlerce diğer galaksi saatte 2,2 milyon km hızla, uzayda belirli bir bölgeye doğru çekiliyoruz. Bu bölge bizden 250 milyon ışık yılı uzaklıkta, Centarius Takım Yıldızı yönünde. Oraya o kadar büyük bir hızla çekiliyoruz ki, bu hızla Güneş etrafında dönseydik, bir yıl sadece 18 gün uzunluğunda olurdu.
BÜYÜK ÇEKİCİ'Yİ GÖREMİYORUZ
Bizi çeken şeyin ne olduğunu bilmiyoruz. Astronomlar 1970'lerde keşfedilen bu yapıya Büyük Çekici diyor. Hemen teleskoplarımızı o yöne döndürelim diyebilirsiniz ama bu işe yaramayacaktır. Büyük Çekici astronomların "Kaçınılması gereken bölge" denilen gökyüzü parçasında bulunuyor. Burası galaksimizin merkezinin olduğu yön, orada yüksek miktarda gaz ile toz ve yoğun miktarda yıldız olduğu için, arkasını ve dolayısıyla Büyük Çekici'yi göremiyoruz. Sadece etrafımızdaki bütün galaksilerin oraya doğru çekildiğini görüyoruz. Yani orada ya on binlerce galaksi kütlesinde bir cisim ya da bilemediğimiz garip bir yerçekimi anomalisi olmak zorunda. Yaşadığımız evren, iç içe geçmiş sistemlerle tarif edilebilir; Dünya, Güneş Sistemi'nin parçası, Güneş Sistemi Samanyolu Galaksisi'nin parçası, Samanyolu Galaksisi lokal galaksiler grubunun parçası, lokal galaksiler grubu da Başak Galaksi Kümesi'nin parçası, Başak Galaksisi de Başak Galaksi Süperkümesi'nin parçası. 2014 Eylül'ünde astronomlar, Başak Süperkümesi'nin Laniakea Süperkümesi'nin bir uzantısı olduğunu keşfettiler. Laniakea Süperkümesi tam 100 bin galaksiden oluşan, 520 milyon ışık yılı (yani ışığın, saniyede 300 km. hızla gitmesine rağmen, bu süperkümenin bir ucundan bir ucuna hareketi 520 milyon yıl alıyor) çapında dev bir yapı. İşte Büyük Çekici, bizim de parçası olduğumuz bu süperkümenin tam merkezinde yatıyor. Evren hakkında bilgimiz arttıkça, yepyeni gizemler karşımıza çıkıyor ve Evren ihtişamıyla bizi daha da çok büyülüyor.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
Kendisini hasta eden deneyle Nobel Ödülü'nü kazandı
1980'lerde, midenin asitli ortamında hiçbir bakterinin yaşayamayacağına inanan bilim insanı ve doktorlar bu hipotezle alay ettiler. Marshall daha sonra şöyle diyecekti: "Herkes bana karşıydı, oysa ben haklı olduğumu biliyordum."
Teorisini ve sonuçlarını kendisi dışında kimsenin iyi anlamadığını düşünen Marshall, sadece kendisinin denek olabileceği sonucuna vardı. Hastanenin etik kurulu ve karısından gizli bir biçimde Helicobacterpylori bakterisini içerek kendi üstünde deneye başladı. Sadece birkaç gün sonra annesi, ağzının kötü kokmaya başladığını fark etti, bir hafta sonra kusmaya başladı ve 10 gün sonra gastrit teşhisi konuldu ve bakteriye karşı yoğun antibiyotik tedavisine başlandı. 1985 yılında Marshall, kendi üstünde yaptığı deneyi yayımladı; bu makale en çok atıf yapılan tıp makaleleri arasındadır. Bugün, Marshall'ın haklı olduğunu, insanların yarısında bulunan Helicobacterpylori bakterisinin peptik ülser, gastrit ve mide kanserinde temel etken olduğunu biliyoruz.
Marshall, bu deney ve bu alanda yaptığı çalışmaları ile 2005 yılında Nobel Tıp Ödülü'ne layık görüldü.
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
SÖZLER
"Doğa bilimleri bardağından içilen ilk yudum sizi bir ateist haline getirebilir, ancak bardağın dibinde sizi Allah beklemektedir." (Nobel Fizik Ödülü sahibi Werner Heisenberg)
BİLİMSEL BİLMECELER
Not: Cevaplar haftaya Pazar SABAH'ta
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ:
bilimveyasam@sabah.com.tr
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut