Modaya bilim kattılar

Son beş yılda kenarından köşesinden modaya dair bir şeylerle ilgilenmek, bir şeyler yazmak, bir şeyler tasarlamak hiç olmadı alışveriş yapıp trendleri takip ettiğini sosyal medyada paylaşmak bile çok havalı.
Bu dev moda endüstrisinin farklı farklı, içiçe geçmiş birçok ayağı var... Tasarım, tekstil ve pazarlama bu alanların sadece üçü... Ve aslına bakarsanız dev bir tekstil ülkesi olan Türkiye'nin de en çok ihtiyaç duyduğu bu üç ayak. Nereden mi geldik bu konuya? İTÜ'nün geçtiğimiz günlerde düzenlediği Fashion Show'dan...
Moda ve Türk tekstil dünyasının birçok ünlü isminin jüri üyeliği yaptığı bir yarışma olan bu özel şov, gözlerin bir kez daha ülkemizdeki moda ve tekstil eğitimine çevrilmesini sağladı...
Özellikle ilk üçe giren gençlerin tasarımlarını görüp de hayran olmamak imkansız. Bu şova katılan öğrenciler; İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile New York Eyalet Üniversitesi'ne (SUNY) bağlı Fashion Institute of Technology (FIT)'nin birlikte yürüttüğü bir çift diploma programına bağlı olarak eğitim alıyor.
2004 yılından beri öğrenci alan bu bölümün 10 yılda 150 mezunu olmuş sadece. Eğitimlerinin yarısını İstanbul'da yarısını New York'ta tamamlayan öğrenciler moda konusunda Türkiye'de en iyi yetişmiş gençler arasında yer alıyor. Okuldan mezun olanlar arasında son dizisinde Tuba Büyüküstün'ün üzerinde gördüğümüz deri ve güderi kıyafetleri tasarlayan M. Gizem Ogan Yazgan, Londra Moda Haftası'nda yer alan Aslı Polat, kendi markalarını kuran Gözde Nadire Bıçaklı, Tunçin Üner, Adnan Ege Kutay ve Sezin Karabulut da bulunuyor...
Üniversitenin tekstil teknolojileri ve tasarım fakültesi çatısı altında üç bölümden biri moda tasarımı... Diğerleri tekstil mühendisliği ve tekstil geliştirme ve pazarlama bölümleri...
İTÜ Rektör Yardımcısı ve Tekstil Teknolojileri ve Tasarımı Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Telem Sadıkoğlu ve İTÜ-FIT Moda Tasarımı Programı Koordinatörü Prof. Dr. Cevza Candan ve yarışmanın birincisi genç tasarımcıyla bir araya geldik...
PROF. DR. TELEM SADIKOĞLU
(İTÜ REKTÖR YARDIMCISI VE TEKSTİL TEKNOLOJİLERİ VE TASARIMI FAKÜLTESİ ÖĞRETİM ÜYESİ)
Türkiye'nin büyük bir tekstil ülkesi olduğunun yeniden altını çizmemiz lazım. Özellikle 1990-2000 yılları arasında ülkenin ihracatının yüzde 40'ı tekstil ürünleriydi. Ancak tasarım eksiliği yaşanıyordu. Yani kaliteli üretim yapıyoruz ancak üretim değil tasarım daha çok para kazandıran kısmı bu işin. Biz de bu konuda ülke olarak geride kalıyorduk. Devlet desteğiyle arka arkaya projeler yapılmasının, genç tasarımcıların desteklenmesinin nedeni de bu oldu. Biz de İTÜ olarak bu konuda neler yapabiliriz diye düşündük. Sonuçta köklü bir geçmişi olan büyük bir teknik üniversiteye uygun bir işbirliği yapmamız gerekiyordu. Biz de New York Eyalet Üniversitesi bünyesinde yer alan FIT ile ortak proje yapmaya karar verdik. Tekstil Mühendisliği altyapımızla tasarımı ve işin pazarlama kısmını birleştirebileceğimiz bir çalışma yapmak istedik. Çünkü Türk tekstil sektörünün ihtiyacı olan da buydu. Tabii ki şu anda birçok tasarım ve moda eğitimi veren okul var. Ancak bizim okulumuzdan mezun olan öğrenciler tasarımı yapıp, drapajını yapabiliyorlar, dikebiliyorlar. İngilizce eğitim alan ve eğitimlerinin bir kısmını New York'ta yapıp orada büyük modaevlerinde staj yaptıktan sonra yeniden Türkiye'ye dönen ve sektöre hizmet etmek isteyen gençlerden söz ediyoruz.
PROF. DR. CEVZA CANDAN
(İTÜ-FIT MODA TASARIMI PROGRAMI KOORDİNATÖRÜ)
Öğrencilerin bu bölüme nasıl girdiğini anlatmak istiyorum. İki elemeli üniversite sınavının ilkinden talep ettiğimiz belli bir puan var. Bunun üzerine portfolyolarıyla başvuruyorlar. Yetenek sınavına giriyorlar ve son olarak sözlü mülakata katılıyorlar.
Mülakatta FIT'ten ABD'li hocalar da bizimle birlikte oluyor. Sınıflarda maksimum 20 kişi bulunuyor. Ancak mezun olmak kolay değil. Not ortalamaları üç ve üzeri (Dört üzerinden) olan öğrenciler Amerika'ya eğitimlerinin ikinci kısmını tamamlamak üzere gidiyor. Bu yüzden de 10 yılda ancak 150 mezunumuz oldu. Çok özel iki atölyemiz var. Yurtdışından getirilen malzemelerin yer aldığı bir atölyede çalışıyor çocuklar. Prova mankenlerinin dahi yurtdışından getirildiği, birçok ünlü Türk tasarımcısının hayran kaldığı atölyelerde çalışıyorlar. Ve dört yıl boyunca gecelerini gündüzlerine katarak çok ağır bir eğitimden geçiyorlar. Yıl sonunda yaptığımız bu moda şovu da onları yüreklendirmeyi, hazırgiyim sanayiimiz ile tanıştırmayı amaçlıyor. İlk günden itibaren oldukça iddialı bir şov yapıyoruz.
Profesyonel bir koreograf, profesyonel mankenler ve sunucularla çalışıyoruz. Sektörün önde gelen isimleri etkinliğimizde gerek jüri gerek izleyici olarak katılıyor. Mezunlarımız Beymen, İpekyol, Vakko, Yargıcı, Koton, LCW gibi büyük markalarda çalışıyorlar.
M. ALİ YILDIZ
(İTÜ FASHION SHOW 2017 TASARIM YARIŞMASI BİRİNCİSİ)
Türkiye'de moda oldukça umut vaat ediyor. Genç tasarımcıların tabuları yıkmaya başladığını, globalleştiklerini görmek beni çok motive ediyor. Bu biraz da tüketicideki değişimlerden de kaynaklanıyor. Türkiye kaliteli tekstil üretiminde çok önemli bir yere sahip. Benim de hayalim bu potansiyeli kullanarak uluslararası pazarda markalaşabilmek. Kendimi yeterli hissettiğimde kendi markamın çatısı altında çalışmalarımı sürdürmeyi hedefliyorum. Hikâyesi olan tasarımlar yapmaya çalışıyorum; insanları düşündüren, bir şeyleri değiştirebilen. Ne istediğimi erken yaşta fark etmenin yararı olarak beslendiğim kaynaklar o zamandan beri hep moda çevresinde şekillendi. Bu yüzden İTÜ-FIT'de okumaya karar verdiğimde bir hazırlık süreci yaşamadım. Çalışma hayatına başlamak için mezun olmayı beklemedim. Tasarımcı Zeynep Tosun'un tasarım asistanı olarak çalıştım, hâlâ birlikte çalışıyoruz.

İTÜ Fashion Show'da ikinciliği Selda Palacı alırken, üçüncülük İlayda Damar'ın oldu.