Son Güncelleme: Pazar 18.06.2017
Sahaların yıldızı ünlü babalar
Geçen sezon Galatasaray futbol takımının üç oyuncusu babalık rolleriyle de gündemdeydi. Antrenmanlarda ve sahada çocuklarıyla sık sık görüntü veren Lukas Podolski, Yasin Öztekin ve Martin Linnes’le baba olmayı konuştuk, çocuklarıyla ilgili hayallerini dinledik
LUKAS PODOLSKI
Futbolcu olmak isterse destek olurum
- Baba olmak size ne ifade ediyor?
- Geçen yılın haziran ayında bu duyguyu ikinci kez yaşadım. Kızım Maya dünyaya geldi, oğlum Louis dokuz yaşında. Oğlum hayatımdaki en yakın arkadaşlarımdan biri, onunla sürekli konuşuyoruz. Almanya'da yaşadıkları için sürekli görüntülü konuşma yapıyoruz. Louis de sıkı bir futbolsever. Maya henüz bir yaşında, onun da büyümesini görmek beni çok heyecanlandırıyor.
- Oğlunuz Louis'le aranızda güzel bir ilişki var, buradaki son maçınızın ardından daha önceki takımlarınızda da hatıra olarak bıraktığınız fotoğrafı çektirdiniz, anlamı ne sizin için?
- Kariyerimdeki her takımın benim için ayrı bir önemi var. Köln benim evim, daha sonra Arsenal, Inter ve Galatasaray'da oynadım, Almanya Milli Takımı ile çok özel günler yaşadım. Hâliyle oynadığım her stat benim evim oldu. Tüm bu yolculuk esnasında Louis de yanımdaydı ve o da bu hatıralarla birlikte büyüdü. Yıllar sonra geri dönüp baktığında ikinci evimiz olan statlar ona anı olarak kalacak, burada da son maçta o fotoğrafı bırakmak bizim için önemliydi. Sonsuza kadar saklayacağımız bir fotoğraf oldu.
- Louis futbolcu olmak isterse destekler misiniz?
- Ben sokaklarda oynayarak futbolcu oldum. Sokakların kendi içinde kuralları vardır ve sürekli oynarsınız. Şimdiki çocuklar biraz daha farklı, teknolojinin tam ortasında. Sokaklarda oynamak için fazla zamanları ve yerleri yok. Louis, Almanya'da kendi yaş grubunda bir takımda oynuyor. Bir gün bana futbolcu olmak istediğini söylerse; ben de kendisine destek olurum. Ancak bu sadece futbol için geçerli değil, kararı ne olursa olsun, ben onunla birlikte hareket ederim.
MARTIN LINNES
Emma İstanbul'da olmaktan mutlu
- Baba olmayı nasıl tanımlıyorsunuz?
- Çok değerli, tarifi mümkün olan bir duygu değil. Kız arkadaşım Elisabeth ile uzun süredir tanışıyoruz, bu işi profesyonel hâle getirdiğim dönem boyunca benimle birlikteydi. Birlikte birçok şey yaşadık, kızımız Emma ise ilişkimizin en güzel sonucu. Kendisinin de şu an için henüz farkında olmadığı büyük bir gücü var. Bizi aile yapan en önemli unsur. İşim gereği birlikte çok fazla zaman geçiremeyebiliyoruz. Maçlar, deplasmanlar, uzun sezon öncesi kampları, milli takım davetleri... Ancak haftanın bir günü veya günün birkaç saatinde beraber olmak, Emma ve Elisabeth ile birlikte vakit geçirmek beni çok mutlu ediyor.
- "Baba olunca anladım" dediğiniz bir şey var mı?
- Biz Norveçliler oldukça sakin insanlarız. Benim çocukluğum da aynı şekilde geçti. Ancak baba olunca, daha fazla sorumluluk almak durumunda olduğunuzu görüyorsunuz. Aklınızın bir tarafından her zaman çocuğunuz oluyor, onun gelecek planlarını düşünüyorsunuz. Bir yerden sonra, onun mutlu olması için yaşadığınızı görüyorsunuz. En zor anınızda dahi, onun gülüşüyle mutlu olabiliyorsunuz. Emma, çok pozitif bir çocuk ve bize sürekli o mutluluğu yaşatıyor. Sanırım İstanbul'da yaşamaktan da çok memnun. (Gülüyor) Baba olunca, baba olmanın size eşsiz bir duygu yaşattığını çok iyi anlıyorsunuz.
YASİN ÖZTEKİN
Hayallerini gerçekleştirmeleri için her şeyi yapmaya hazırım
- Baba olmak hayatınızda neleri değiştirdi?
- Futbolcu, daima kazanmak ister. Sporcu olmanın doğasında bu vardır, hayal edersiniz ve onun için sürekli çalışırsınız. Sonunda zirveye çıkarsanız, dünyanın en mutlu insanı olursunuz. En azından o anda öyle hissedersiniz, size inanan insanları mutlu etmenin sorumluluğunu yerine getirdiğinizi düşünürsünüz. Baba olmak, bunun da ötesinde bir duygu. Benim iki çocuğum var: Miraç Kaan ve Selma Hira. Onları düşünmediğim bir saniye dahi yok. Antrenmanda, maçta, uykuda, yolda, hayatımın her anında. Onlar için, onlarla çok daha güzel günlerimin olması için yaşıyorum. Miraç Kaan ve Selma Hira hayatıma girdikten sonra da bu bilinçle hareket ettim her zaman. Tarifi de pek mümkün değil aslında. Sevgili eşim Mücella Öztekin'e de müteşekkirim, bana daima yol arkadaşlığı yaptığı, destek olduğu gibi; çocuklarım için de örnek bir figür oluyor. Onlar hakkında konuşurken, hayal kurarken dahi içim kıpır kıpır oluyor.
- Çocukluğunuzu nasıl hatırlıyorsunuz, hafızanızda çocuk olmaya dair ne tür anılar biriktirdiniz? Bugünden baktığınızda çocukluğunuzda ailenizin desteği sizin için ne kadar önemliydi?
- Bugün hayal ettiğim yerdeyim. Futbola başlama nedenlerimden biri Galatasaray'da oynamaktı. Almanya'da küçük yaşlarda futbola başlayıp, onun keyfini aldıktan kısa bir süre sonra bu işi profesyonel olarak yapabileceğimin farkına vardım. Hep Galatasaray'da oynamayı hayal ettim. Dortmund'dan Türkiye'ye gelirken de aklımda daima bu hedef vardı. Bir insanın hayatta elde edebileceği en büyük manevi mutluluklardan biri, hayalini gerçekleştirmek. Bunun için çok büyük fedakârlıklar yaptım, hâliyle ailemin de bana çok büyük desteği oldu. Şimdi ben de bir babayım. Ve çocuklarımın hayallerini gerçekleştirebilmeleri için her şeyi yapmaya hazırım.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde