Pazar 02.07.2017
Son Güncelleme: Pazar 02.07.2017

Mars’ın gizemleri

Dünya’dan sonra en çok araştırılan gezegen olsa da Mars hâlâ önemli gizemlerle dolu. Mesela Mars’ın kuzey ve güney yarım küreleri arasında önemli farklılıklar vardır ama sebebi bilinmez. Ya da Mars’taki metan gazının kaynağı çözülememiştir. Ayrıca Mars’ta önceden okyanus olup olmadığı da hâlâ tartışılmaktadır

Güneş Sistemi'nde en çok ilgi çeken gezegen, Dünya'dan sonra Mars'tır. Kızıl rengi ile antik çağlardan beri dikkat çeken, modern zamanlarda yaşam barındırdığı spekülasyonlarına yol açan Mars, insanların ilgisini hep cezbetmiştir.
Dünya dışında en çok araştırılan gezegen olsa da, Mars hâlâ önemli gizemlerle dolu bir gezegendir. Daha önce Samanyolu'nun bazı açıklanamayan gizemli olgularını incelemiştik. Bu yazımızda Mars gezegeni ile ilgili açıklanamayan gizemlerden üçünü ele alacağız.

MARS'IN İKİ AYRI YÜZÜ
Mars'ın bilim insanlarını en çok şaşırtan yönlerinden biri, kuzey ile güney yarım küresi arasındaki jeolojik farklardır. Mars'ın kuzey yarım küresi düz ve alçaktır. Bu bölge bütün Güneş Sistemi'ndeki en düz ve alçak bölgedir ve Mars'ın üçte birlik kısmını oluşturur. Diğer taraftan güney yarım küresi, kuzey yarım küreden 4-8 km arasında daha yüksektir ve çok sayıda dağlarla doludur. Kuzey yarım küre düz ve alçakken, güney yarım küre neden yüksek ve dağlıktır? Bu, cevabını kesin olarak bilmediğimiz bir soru.
Bu sorun, astronomide Mars Dikotomisi olarak bilinir. Bazı bilim insanları, kuzey yarım küredeki düzlüğü, büyük bir gök taşının çarpması ile açıklamaya çalışmışlardır. Ancak, bu düz bölge, büyük boyutta bir asteroidin sahip olması gereken yuvarlak şekle sahip olmadığı gibi, çarpışmanın bırakması gereken krater izlerine de sahip değildir. Dolayısıyla fizik camiasının önemli bir kısmı bu açıklamayı reddetmektedir.
Levha tektoniği kuramından hareketle geliştirilmeye çalışılan bazı açıklamalar da mevcut olmakla birlikte, genel kanaat Mars'ın neden böyle 'iki yüzü' olduğunun bir açıklamasının henüz bulunamadığı yönünde.
METAN GAZI GİZEMİ
2003 yılında ESA'nın Mars Express uzay uydusu, Mars atmosferinde en basit organik molekül olan metanı keşfetti. Bu gazın, Mars atmosferinde sadece dört yıl kadar kararlı bir halde kalabildiği gözlemlendi. Yani bu metanın kaynağı her neyse Mars'ta halen aktif olmalıydı. Aslında teorik bulgular, metanın 350 yıl kararlı bir şekilde varlığını devam ettirmesi gerektiğini gösteriyor. Gazın bu kadar çabuk bozulması da dolayısıyla açıklanamayan bir gizem. Ancak bilim insanlarını heyecanlandıran asıl gizem, Mars'taki hâlâ aktif olan metanın kaynağının ne olduğu idi. Zira, Dünya'daki metanın kaynağı sığırların yiyeceklerini sindirmesi gibi biyolojik süreçlerdir. Yani Dünya'daki metanın büyük çoğunluğunu canlılar üretmektedir. Dolayısıyla Mars'taki metanın bir açıklaması, metanojenler olarak bilinen mikroorganizmaların Mars'ta yaşaması olabilir mi? Bu, muhtemel bir açıklama olsa da, bu açıklamayı doğrulayacak herhangi bir ek delil mevcut değildir.
Metanın varlığını açıklayacak, canlılara atıf yapmayan alternatif açıklamalar da mevcuttur. Örneğin, metanın varlığını volkanik aktivite ile açıklamaya çalışanlar da vardır, ancak Mars atmosferinde metanla birlikte çıkması beklenen sülfürdioksitin olmaması bu hipotezi ciddi oranda zayıflatmaktadır. Mars'ın toprağında bulunan kimyasalın su ile tepkimesine atıfla yapılan çok sayıda açıklama da mevcuttur, ancak bu açıklamalar da hem delil yetersizliği hem de bu reaksiyon için gerekli ısı ve basınç koşullarının mevcut olmaması gibi sorunlarla karşı karşıya kalır. Sonuç olarak Mars'ta bulunan metanı neyin ürettiği sorusu hâlâ gizemini korumaya devam ediyor.
OKYANUS VAR MIYDI?
Mars'a yapılan misyonlarda gözlemlenen jeolojik yapılar, geçmişte Mars yüzeyinde sıvı su, hatta okyanuslar olduğuna işaret ediyor. Okyanusa işaret eden düzlük ağları, nehir deltaları, oluşması için suya ihtiyaç duyan mineral yatakları, bu jeolojik yapılara örnek gösterilebilir. Bu jeolojik bulgulardan hareketle, Borealis Okyanusu ismi verilen ve Mars yüzeyinin üçte birini kaplayan bir okyanusun var olduğu hipotezi ortaya atıldı. Ancak bu hipotezin önemli bir sorunu var; Mars iklimi ile ilgili yapılan hesaplamalar, geçmişte Mars yüzeyinde sıvı su olmasını sağlayacak yükseklikte sıcaklıklar olmadığını gösteriyor. Zira geçmişte Güneş çok daha zayıftı. Dolayısıyla bu jeolojik yapıları rüzgâr ve başka mekanizmalarla açıklamaya çalışanlar da vardır.
Mars'ta gerçekten okyanus var mıydı? Varsa bu suyun sıvı kalmasını sağlayan sıcaklığın kaynağı neydi? Yoksa söz konusu jeolojik yapıların açıklaması nedir? Bu sorular halen cevaplanmayı bekliyor.

ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
Kadınlar, erkeklerden daha çok tat alıcısına sahiptirler.
İnsan tükürüğündeki opiorfin isimli madde, morfinden altı defa daha güçlü bir ağrı kesicidir.
Bir çay kaşığı suyun içinde, Atlantik okyanusundaki suyu çay kaşığı ile ölçmeye kalksanız bulacağınız miktarın 8 katı kadar atom vardır.

DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
İnsanların beş duyusu olduğu bilgisi yanlıştır; hepimizin bilinen beş duyu dışında, ısı farkındalığı, denge farkındalığı gibi 15 adet civarı daha duyusu vardır.
Yaygın inanışın aksine dilde, ekşi, tuzlu, tatlı gibi farklı tatlara özgü bölgeler yoktur. Dilin bütün bölümleri bütün tatları alabilir.
SÖZLER
Bilgiye götüren yolda, bilim ve din, düşman değil iki iyi arkadaştır.
(Cambridge Üniversitesi'nden fizikçi John Polkinghorne)
BİLİMSEL BİLMECELER
Dokuz adet sığırımız vardır. Bunları dört adet ağılın içine koymamız gerekiyor. Ağıllar istediğiniz kadar büyük olabilir. Her ağılda tek sayıda sığır olması için, bu ağılları nasıl inşa etmelisiniz?
Elinizde iki kavanoz vardır. Birinde kızılcık şerbeti, diğerinde ise demirhindi şerbeti vardır. Kızılcık şerbeti olan kavanozdan, bir yemek kaşığı şerbet alınıp, demirhindi şerbetli kavanoza dökülüyor. Demirhindi şerbeti karıştırıldıktan sonra, bu sefer o kavanozdan bir yemek kaşığı şerbet alınıp, kızılcık şerbeti kavanozuna dökülmektedir. Kızılcık şerbeti kavanozundaki demirhindi şerbeti mi, yoksa demirhindi şerbeti kavanozundaki kızılcık şerbeti mi fazladır?
Not: Cevaplar haftaya Pazar SABAH'ta

GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ:
Değerli eşyayı, kutuya koyun ve sizin elinizdeki bir kilitle kutuyu kilitleyin. Anahtar sizde kalsın. Bu şekilde kutuyu arkadaşınıza gönderin. Arkadaşınız kutuya bir başka kilit koyup kilitlesin ve kurye ile kutuyu size geri göndersin. Bu ikinci kilidin anahtarı arkadaşınızda kalsın. Size kutu geldiğinde, koyduğunuz ilk kilidi açıp kutuyu arkadaşınıza geri yollayın. Arkadaşınız koyduğu kilidi açıp değerli eşyayı alacaktır. Bu şekilde, değerli eşya kuryeden korunmuş olacaktır.
Baba 40, oğlu ise 10 yaşındadır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.