Pazar 01.10.2017

Efsanenin geri dönme savaşı

İngiliz birinci ligine çıktıkları 1964'ten sonra 18 yıl boyunca, özellikle de 70'lerin ortalarına kadar, sadece ülkenin değil Avrupa'nın en dişli takımlarından biri oldu Leeds United. İki lig şampiyonluğu kazanıp beş kere de ligi ikincilikle bitirdiler. İki Avrupa Fuar Kupası iki de yerel kupa sığdırdılar bu döneme. 1973'te Kupa Galipleri Kupası'nı, iki yıl sonra da en büyük kupa Şampiyon Kulüpler'i finalde kıl payı kaybettiler.
1982'de alt lige düştüler. Sekiz yıl sonra ise geri geldiler. 1992'de ise yeniden şampiyonluğa isimlerini yazdırdılar. 2000'de UEFA Kupası yarı finalinde G.Saray'a kaybettiler, 2001'de ise Şampiyon Ligi'nde yarı finale kadar çıktılar.
İşte o Leeds için işler 2004'ten itibaren sarpa sarmaya başladı. Kulüp borç batağına sürüklenip ikinci lige, 2007'de de bir alt lige League One'e düştü. 2010'da yeniden ikinci lige çıkan Leeds United, 13 yıldır süren zirve hasretine son vermeye, belki de hiç olmadığı kadar yakın bu sezon.
TARAFTAR HEP YANLARINDAYDI
Eski muzaffer günlerini arayan bir diğer kulüp Ipswich'le zirve yarışı veren Leeds United'ta hep kaos ve belirsizlik hüküm sürdü son 15 yılda. Bu süre zarfında 15 ayrı menajer görev yapıp 260 ayrı futbolcu forma giydi. Danimarka asıllı İspanyol menajer Thomas Christiansen'le son 15 yılın en yüksek galibiyet yüzdesini yakaladılar (yüzde 63). Bu 15 yıllık süreçte ona en yakın oran yüzde 50'yi dahi geçememişti üstelik.
Taraftar bu kez şeytanın bacağını kıracaklarına inanmış vaziyette. Gerçi her zaman takımlarının yanında oldular, asla tribünleri boş bırakmadılar. Öyle ki alt liglerde bile Leeds tribünlerinde ortalama taraftar sayısı 20 binin altına hiç inmedi. Ancak ilk kez bu sezon 30 bin barajını aşıp 32 bin ortalamaya oynuyorlar.
Yükselen morallere ve yakalanan rüzgarda en büyük etkenlerden biri de şüphesiz, 1919'dan maddi sorunlar nedeniyle satıldığı 2004'e kadar takıma ev sahipliği yapan ünlü Elland Road stadının, kulübün yeni sahibi İtalyan iş adamı Andrea Radrizzani tarafından geri alınması oldu.
Stadın önünde heykeli dikilen altın yılların kaptanı Billy Bremner, Eddie Gray, Jack Charlton, Rio Ferdinand, Robbie Keane, yeşil sahalardan sonra film oyuncusu olarak kariyerine devam eden Vinnie Jones, genç yaşta hayata veda eden Gary Speed... 87 maça 42 gol sığdıran Jimmy-Floyd Hasselbaink, yolu daha sonra Türkiye'ye de düşen Harry Kewell ve beyaz formaya hizmet etmiş daha nice yıldızın anılarının hâlâ kol gezdiği Elland Road, artık yeni zaferlere ve yeniden en üst düzeyde rakiplere kafa tuttukları günlere sahne olmak için bekliyor.
Futbolun üç beş kulübün tekeline girmediği o günlere hasret çeken romantikler de eski günlerin anısına, Leeds United'ın yeniden küllerinden doğacağı günleri iple çekiyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.