Giriş Tarihi: 22.10.2017

Küçük bir ses yumuşak bir yorum

Soğuk İskandinav diyarlarından sıcacık, ipek gibi bir ses... Bossa nova tınılarıyla bezeli bir caz melodisi... İş Sanat’ta caz serisi, Grammy ödüllü Lisa Ekdahl ile başlıyor

1971 yılında Stockholm'de dünyaya geldi Lisa Ekdahl... İsveçli caz üçlüsü "The Peter Nordahl Trio" ile küçük caz kulüplerinde şarkı söylemeye başladı. Henüz 22 yaşındayken çıkardığı ilk solo albümü Lisa Ekdahl ile dört kere platin satış rakamlarına ulaşan ve üç dalda Grammy Ödülü'ne layık görülen sanatçı, 1994 tarihli hiti Vem Vet ile üne kavuştu.
Ekdahl, İsveççe kaydettiği ilk üç albümünün ardından üç başarılı İngilizce albümle dünyaya açıldı. 23 Kasım 2017, Perşembe akşamı İş Sanat'ta sevenleriyle buluşacak bossa nova tarzını kırılgan ve çocuksu sesiyle harmanlayan Ekdahl'la PAZAR Sabah için konuştuk.
- Müziğin hayatınızın ayrılmaz bir parçası olacağını ilk olarak ne zaman fark ettiniz?
- Müzik ve caz sevgim o kadar erken yaşlarda kendini hissettirdi ki... 18 yaşındayken bir piyano üçlüsüyle şarkı söylemeye başladım. Başlayış o başlayış... O günden beri de durmaksızın şarkı söylüyorum ve bundan müthiş bir keyif alıyorum. Müziksiz, şarkı söylemediğim bir hayat düşünemiyorum.
- Kariyerinize küçük caz kulüplerinde şarkı söyleyerek başladınız. O günlerde öğrendiğiniz en önemli şey ne?
- Müzisyen arkadaşlarımı dinleyerek, onlardan esinlenerek kendimi geliştirdim diyebilirim. O yıllara dair öğrendiğim en önemli şeylerden biri sanırım "anda olabilmek". Şarkıya kendini verebilmenin ne kadar önemli olduğunu, bir şarkının başlangıcının ve bitişinin ne kadar önemli olduğunu, enerjimi şarkının başından sonuna koruyabilmeyi o yıllarda öğrendim.
- Müzik yaşamınızdaki kırılma noktaları neler?
- Sanırım şarkı söylemeye başladığım ilk an... Sahnede ne kadar mutlu ve rahat olduğumu fark ettiğim anlar... Sonra insanların benim yorumumu beğendiklerini fark etmem... Fransa'daki müzik şirketinden teklif almam... İlk şarkı sözümü yazdığım an... Bence beni çok etkileyen, önemli bir andı.
- Caz şarkılarınızın yanı sıra müziğinizde pop ve bossa nova etkileri de var... Müzikte farklı tarzlara yönelmeniz nasıl oldu?
- Aslında hiç ayrım yapmıyorum. Tüm müzik türlerini seviyorum. Benim küçük bir sesim, yumuşak bir yorumum var. Benimle örtüştüğü, benim duygularımı yansıttığı ve sesime uyduğu sürece her tür şarkıyı seslendirebilirim. Farklı türlerde yeni şeyler denemeyi seviyorum.
- Söz de yazıyorsunuz... Nelerden ilham alırsınız?
- Esin kaynağım doğa ve insanlar. Hayatın akışı içindeki diyaloglar, insan ilişkileri beni çok etkiler.
- Sizin örnek aldığınız caz duayenleri kim?
- Billie Holiday dinleyerek büyüdüm. Albümlerini, tekrar tekrar dinlemişimdir.
- Daha önce de Türkiye'de konser vermiştiniz. Türkiye ve dinleyicilerle ilgili hatıralarınız neler?
- Uzun zaman oldu ama çok mutlu zaman geçirdiğimi hatırlıyorum. Konser çok kalabalıktı, çok güzel bir ilgi göstermişlerdi. Açıkçası öyle bir kalabalık beklemiyordum. İstanbul'un çok canlı ve yaşayan bir şehir olduğunu anımsıyorum.
- İstanbul konseri öncesinde duygularınız neler?
- İş Sanat'a ilk kez geleceğim. Konser salonunu daha önce görmedim ama iyi bir akustiği olduğunu tahmin ediyorum. Konser için de karma bir repertuvar hazırladım. Tüm İngilizce albümlerimden caz ve bossa nova şarkılar seslendireceğim ama Vem Vet gibi çok bilinen ve sevilen İsveççe şarkılarımı da söyleyeceğim. Yeniden geleceğim için sabırsızlanıyorum!
- Hayat mottonuz ne?
- Hayatta sevdiğim cümleler var. "Anı yaşa, anda kal" gibi... Küçük ritüellerim de vardır benim. Mesela sabah uyandığımda, parfümümü sürerken aklımdan hep güzel şeyler geçiririm ve içimden insanlara, kalplerine dokunabilmeyi dilerim. Küçük bir dua gibi de düşünebilirsiniz. Bunu o kadar uzun zamandır yapıyorum ki... Bana çok iyi geliyor.
En sevdiğim mevsim yaz
- İnsanlar sizin sesinizdeki dinginlikten ve huzurdan çok etkileniyorlar, hatta sizi dinlemenin bir terapi olduğunu söyleyenler var. İskandinavya'da büyümüş biri olarak şarkılarınıza en çok hangi mevsimin yakıştığını düşünüyorsunuz?

- Bunu duymak beni çok mutlu ediyor, çok teşekkür ederim! Biliyorsunuz Kuzey'de özellikle kışın bolca aydınlığa ihtiyaç duyuyoruz, bizi mutlu eden, enerji veren şeyleri özlüyoruz. Bir bardak çaya ve iyi müziğe kim hayır diyebilir ki? Ama ben şarkılarımın yaz mevsimine de çok yakıştığını düşünüyorum.
- Peki, sizin en sevdiğiniz mevsim hangisi?
- Kesinlikle yaz!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.