Pazar 19.11.2017
Son Güncelleme: Cumartesi 18.11.2017

Futbolun öldüğü gün

"Futbol o gün öldü" demişti Zico.
Haklıydı...
1982'nin 5 Temmuz günü Barselona'da 50 bin kişinin önünde verdi son nefesini...
O gün Brezilya 11'inde ülke dışında oynayan tek adam olan Falcao, 68'inci dakikada Zoff'u avladıktan sonra kollarını açmış damarları yerinden fırlarcasına koşarken, güzel futbol aşığı milyonlar "Tamam bu iş" demişti. Ne de olsa Brezilya'ya beraberlik yetiyordu ve skor 2-2'ye gelmişti. Ama altı dakika sonra her zamanki defansif sakarlıklarıyla Rossi'den üçüncü golü yediklerinde, o rahatlık yerini "Acaba"ya bıraktı.
Ne "su üstünde yürüyen adam" Socrates, ne Beyaz Pele Zico, ne de süper solak Eder, İtalyanların 'asit havuzu' defansını ve yeşil sahaların beyfendisi Zico'yu dahi çileden çıkaran tekmelerini aşamadı. Hakem bitiş düdüğünü çaldığında artık onlar "Dünya Kupası kazanamamış en iyi takım"dı.
Futbolu sanat gibi oynayan son takım o gün bir anlamda kendi canna kıydı. Zira beraberlik yettiği halde kazanmak için saldırmaya devam ettiler. Onların kitabında kaderlerini rakiplerinin ayaklarına endekslemek yoktu. Maçtan sonra niye ısrarla hücum ettiklerini soran gazeteciye kurt hoca Santana'nın cevabıysa her şeyin özetiydi: "Brezilyalı oyunculara nasıl savunma yapın derim?"
Müthiş bir ofansif güç, seyrine doyum olmayan akıcı bir futbol... 82 Brezilyası "Güzel Oyun"un tam karşılığıydı. O gün Brezilya'yı yıkan adam Rossi, yıllar sonra rakiplerini "Bu gezegenden değillerdi" diye tanımlayacaktı.
Santana yaratıcılıklarını konuşturmaları için talebelerine sınırsız özgürlük tanımıştı. Artık son demlerini yaşayan ülkedeki cuntaya inat bir özgürlüktü bu adeta. Brezilya halkı için de bir takımdan çok daha fazlasıydı. Çökmüş ekonomiden, baskıcı rejimden kaçıp sığındıkları bir limandı. Umuttu, mutluluktu.
İki hayat felsefesiydi aslında kozlarını paylaşan... Futbolda kazanmanın bir asaleti, zarafeti olması gerektiğine inananların sevgilisiydi Brezilya... İtalya'yı destekleyenlere göre ise Çizme'nin zaferi, vasatın da doğru planlama ve disiplinle daha yetenekliyi yenebileceğinin kanıtıydı. Kazanmak içinse her yol mubahtı... Ve o gün kazanan Makyavel oldu. 60 yıl sonra ilk kez Dünya Kupası vizesi alamayan İtalya denince akla halen o maçın gelmesi ise 5 Temmuz'un bir milat olduğunun delili.
İtalya meftunları gücenmesin ama bir başyapıttı 82 Brezilyası... Milyonların ilk aşkıydı... Sonrakiler ise ancak gelip geçici birer gönül macerası.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.