Filistin’in bağımsızlığına adanmış bir ömür

1947'de ailesi Kudüs'teki köyünden silah zoruyla sürüldü. Mülteci kapındaki çadırda dünyaya gözlerini açtı. Yoksul bir ortamda büyüdü. 1967'de ise İsrail, Filistin'in geri kalan topraklarını işgale giriştiğinde 12 yaşındaydı. Annesinin korkuyla evlatlarını koruyuşunu hiç unutmadı. Okuma-yazma bilmeyen babası öyle bir cümle söyledi ki ona, hayatının şiarı oldu bu: "Biz topraklarımızı ve ülkemizi kaybettik. Senin okuman lazım! Çünkü ancak ilimle sen ve çocukların bu topraklara geri dönebilirsiniz!" Artık hedefi eğitim alıp Filistin'in özgürlüğünü sağlamaktı. 18 yaşında İngiltere'nin yolunu tuttu.
İLK İNTİFADAYA DESTEK VERDİ
İlk kez işgal altındaki Filistin'den çıkıp İngiltere'ye ulaştığında yaşadıklarının hiç de kolay olmadığını anlatıyor El-Awaisi: "Filistin'deki mülteci kampında 18 yaşıma kadar ne elektrik gördüm, ne de ayakkabı... Yamalıydı giysilerim. Dünyada da hayat böyle sanırdım! Tek bir üniversite bile yoktu! İngiltere başka bir dünyaydı. İngilizce bilmiyordum. Filistin'deki babam yediği içtiginden kesip para yolluyordu!"
İngiltere'de uluslararası ilişkiler alanında uzmanlaşarak 1986'da öğrendiklerini aktarma aşkıyla döndü öz vatanına. Filistin'de El-Halil ve El-Kudüs üniversitelerinde öğrenciler yetiştirdi yıllarca. En mutlu dönemi Mescid-i Aksa'daki hocalık dönemi oldu.
Ama işgal altındaki Filistin'e döndükten sonra problemler peşini bırakmadı. Prof. Dr. Abd al-Fattah El-Awaisi: "Filistin'e döndükten bir yıl sonra ilk intifada patlak verdi. İntifadaya destek verdiğim için işgalci İsrail beni birçok kez tutukladı, soruşturmalar geçirdim, işkenceye maruz kaldım.
İsrail istihbaratı: 'Problem senin yazman. Sen yazıyorsun, yazdıklarını ders olarak okutuyorsun! Bu İsrail için tehlikeli bir durum!' dediler. Filistin'deki üniversitelerde Filistin Meselesinin Kökenleri isimli kitabım okutuluyordu. Yazdığım kitabı taşıyan kişi altı ay ceza yiyordu; bir de kitabı yazan kişiyi düşünün!"
İsrail, akıl almaz işkenceler yaptı El-Awaisi'ye. Elleri, ayakları bağlı bir şekilde saatlerce ayakta tuttu, kafasına böceklerle dolu poşet geçirildi, Filistin askısına alındı.
Prof. Dr. El-Awaisi "Soruşturmaya çıkana kadar direncimi kırmak için farklı işkence yöntemleri denediler. Bana işkence yapanlar: 'Senin sözlerin, yazdığın kelimelerin kurşundan daha kuvvetli, daha etkili!' diyerek kafama vuruyorlardı!"
VATANINDAN SÜRÜLDÜ
Yıllarca çeşitli baskılara uğramasına rağmen Kudüs'te çalışmalarını sürdüren El-Awaisi, bir gece Kudüs'teki evinde bir baskına uğradı. Kapının önünde İsrail istihbarat elamanlarından üç kişi vardı. Ellerini, ayaklarını ve gözlerini bağladılar. Bu sefer sürgün yolundaydı. Yolculuk sonrası gözlerini açtıklarında 'Şu an Lübnan'ın güneyindesin!' dediler ona. O gün hayatının en zor günüydü.
Lübnan'daki mülteci kampında bir yıl kaldı. İsraillilerin işkencelerinde başına aldığı darbelerden ötürü felç geçirdi. Kızılay aracılığıyla İngiltere'ye tedavisi için gönderildi. Çok tehlikeli bir ameliyat geçirdi ve iyileşti. Akademik çalışmalarını sürdürdü. 2001'de ordinaryüs profösör oldu.
GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN BURADAYIM
Beş yıl önce ise İngiltere'den Türkiye'ye yerleşti El-Awaisi. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi'nde Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde öğretim görevlisi. Bu yıl El-Awaisi'nin İsrail işgal güçleri tarafından Filistin'den sürgün edilişinin 25. yılı. Vatanından uzak olma halini anlatıyor El-Awaisi: "Bir ülkem yok. Peki nasıl güçlü hissediyorum kendimi? Çünkü bilgi güçtür! İlim ve marifetim var! Türkiye'ye Filistin'e hizmet etmek ve 31 yıllık ilmi tecrübemi aktarmak için geldim. Türkiye güçlü bir devlet! Buna katkı sağlamak için buradayım!"
İki yıl önce kurduğu Beytülmakdis Çalışmaları Vakfı'nda Filistin'in bağımsızlığı için çalışmalar yürüten El-Awaisi'nin tek bir talebi var: "Beytülmakdis Çalışmaları Kürsüsü'nün üniversitelerde kurulmasını istiyoruz. Filistin topraklarını geri almak istiyorsak ilme ve marifete dönmeliyiz. Filistin meselesi üzerine eğitim veren kadrolar oluşturmalıyız. Çünkü Müslümanların zihni işgal altında! Müslümanların tek ümidi Türkiye!" diyor.

Bu fotoğraf karesi Kudüs'ten. Prof. Dr. El-Awaisi annesinin kucağında. 1967 Arap-İsrail savaşında İsrail'e karşı Filistinli direnişçilere katılarak şehit düşen abisi Abdullah da annesinin diğer yanında.