Gece ikide uyanıyor paylaşım yapıp tekrar uyuyorum

Instagram'da kaç takipçiniz var? 100, 500, bin, 100 bin, 1 milyon? Beni sorarsanız sosyal medyanın bu göz kamaştıran mecrasında gayet mütevazı bir kitleye hitap etmekteyim. Yakın gelecekte de takipçi sayımda majör bir değişiklik olacağını sanmıyorum. Biz böyle hemen hemen 250 can, benim mezuniyetlerden düğünlere, haber hatıralarından dost meclislerine uzanan çalkantılı hayatımı takip etmekten gayet memnunuzdur diye umuyorum.
Fakat artık ne herkesin sosyal medya hesapları benimki kadar sıkıcı ne de Instagram gibi platformların tek varoluş sebebi hoş anlardan tarihe bir imza bırakmak... Buralar artık 'marketing' ve PR faaliyetlerinin yeni limanları... Ve şimdi o limanların çiçeği burnunda sahipleri ile karşınızdayız: Influencer'lar.
Aslında bilmediğiniz bir şeyden de bahsetmeyeceğiz. Evet, belki kelime kulağa biraz yabancı geliyor olabilir fakat içeriğinin ne olduğunu anlattığımız zaman "Haa, e ben bunu biliyorum" diyeceğinizden eminim. Influencer İngilizce kökenli 'influence' yani etki etme, tesir etme fiilinden türetilmiş bir kelime. Son birkaç yıldır sosyal medya platformları üzerinden kitlelere ulaşan, çok takipçili hesapların sahiplerine uygun görülmüş bir sıfat. Dijital medyanın etki gücünün farkına varan dev markalar özellikle Instagram'da milyonları aşan takipçi sayısına sahip fenomenlere ulaşıp, ürünlerinin tanıtım, pazarlama ve tanınırlık faaliyetlerini bu vesileyle de yürütüyorlar.
Sadece ürün tanıtımı mı peki? Asla. Yemek yenen şık bir restoran, tatilde gidilen lüks bir otel yani kısacası her türlü hizmet faaliyeti influencer'ların geniş kitleleri ile paylaşacakları unsurlar haline gelebiliyor. İşte biz de Inflow Summit'17 vasıtasıyla Türkiye'de bulunan iki influencer ile bir araya geldik; Suzanne Bruch ve Jessica Mila Agnesia.
İkisi de Endonezyalı. Suzanne Bruch, geçtiğimiz ay 'wonderfulplaces' hesabında 10 milyon takipçi barajını aşıp Instagram'ın en çok takip edilen seyahat hesabına sahip olurken Jessica Mila ise 'jscmila' hesabı ile 10 milyonu ha geçti ha geçecek, 9,8 milyon civarında takipçisi var. Bruch, günümüzün modern seyyahlarından, dünyanın her bir köşesine gidip en güzel fotoğrafları takipçileriyle paylaşıyor. Mila da moda, makyaj, teknoloji dünyasından geniş yelpazedeki ürünleri deneyimleyip bunu kitlelere aktarırken bir yandan bu sayfayı kişisel hesabı olarak kullanmayı da ihmal etmiyor. Tabii ikisi de markalarla işbirliklerine giriyorlar, influencerlığın doğası gereği...
Suzanne Bruch sosyal medya hayatına girmeden önce bir SPA merkezinde çalışan, eşiyle yine seyahatlere çıkan bir kadınken Instagram hesabının olağanüstü bir hızla büyümesiyle sadece buraya odaklanmış durumda. Jessica ise hayata erken atılanlardan... 11 yaşından beri setlerde, hali hazırda Endonezya'nın tanınmış aktrislerinden biri. Dizilerde, filmlerde ve reklamlarda oynuyor. Bu tanınırlık da sosyal medyadaki kitlesini büyütmesinde epey etkili olmuş.
İki isimle de oturduk konuştuk, 10 milyonu aşkın kişi tarafından takip edilmenin nasıl bir his olduğunu masaya yatırdık.
- Sosyal medyanın bir kariyer yolu olabileceğini ilk ne zaman düşündünüz?
- Suzanne Bruch: Bence ilk zamanlar kimse işlerin bu noktalara gelebileceğini beklemiyordu. Daha sonra reklam verenler bu mecraların gücünü fark etti. Wonderfulplaces hesabını açıp bir milyon takipçiye ulaştıktan sonra ilk işbirliği teklifi Fethiye'de bir otelden geldi. Yani ilk Instagram seyahatim Türkiye'ye oldu. Biraz böyle başladı galiba.
- Jessica Mila: Başta amacım filmlerimin, aktivitelerimin tanıtımını yapmak ve hayranlarımla buluşmaktı. Zamanla takipçi sayısı artmaya başlayınca işin boyutu değişmeye başladı tabii... Influencer kavramını bir meslek olarak görmeye o günlerde başladık.
- Peki, influencer sizin için ne demek?
- J.M: İnsanları etkilemek demek, en basit haliyle. Biz neredeyiz, ne yapıyoruz, ne yiyoruz bunların hepsi insanlara ilham veriyor. Bir ürünü tanıtırken veya deneyimlerken insanların bizi görmesi güven veriyor. Örneğin bir Apple çalışanının bu Iphone çok iyidir demesi kitleler üzerinde pek bir etki uyandırmazken bunu bir influencer'ın söylemesinin etkisi daha kuvvetli oluyor.
- S.B: Biraz komik bir ifade aslında bu. İnsanların başkalarının deneyimlerinden ilham ve fikir alması amaçlanıyor. Instagram da şu anda görselliğin çok ön planda olduğu bir platform. Yeni bir terim tabii alışmak zaman alacak. Örneğin biz Maldivler'e bir otele tatile gidiyoruz, oradan paylaşımlar yapıyoruz ve takipçilerimiz bize soruyor, "Burası neresi, nasıl gidebiliriz, iyi mi" diye.
- 10 milyon takipçiniz var, çok büyük bir sayı. Bu kadar çok insanın sizi takip etmesi nasıl bir duygu?
- S.B: Bu süreç bizim için bir serüven oldu aslında. 1 milyon takipçimiz oldu çok heyecanlandık, daha sonra 5 milyon oldu yerimizde duramadık. Yaklaşık bir ay önce de 10 milyonu geçti. Bir yandan da diğer seyahat sayfalarıyla ufak bir rekabet söz konusu ama 'wonderfulplaces' şu anda birinci sırada.
- J.M: Benim dizilerden ve filmlerden dolayı bir tanınırlığım var dolayısıyla sosyal medyada bu kadar ilgi görmem de bununla ilgili. Tabii ki de çok özel bir duygu. Beni daha çok zorlayan ise sahte hesaplar açıkçası.
BİLDİRİMLERİ AÇSAM BEŞ GÜN SONRA ÖLÜRÜM
- Günde kaç saatinizi sosyal medyada geçirirsiniz? Bildirimlerinize bağımlı mısınızdır?
- S.B: Ben bildirimlerimi kapattım. Eğer bildirimlerimi açarsam beş gün sonra ölürüm. Günde üç ya da dört saatimi sosyal medya hesaplarımla ilgilenerek geçiririm. Geri kalan saatlerim de seyahat planları yapmakla geçer. (gülüyor) Bazı geceler saat 2'de uyanıp paylaşım yapıp yeniden uyuduğum da olur. Hatta paylaşım yapmak için, geceleri yarım saatte bir alarm kuruyorum. Çünkü milyonlarca takipçimiz var ve saat farkını da gözetmemiz gerekiyor. Her dört saatte bir paylaşım yapmaya çalışıyorum.
- J.M: Ben aslında paylaşımı yapıp gidiyorum. (gülüyor) Sosyal medya hesaplarımda daha çok vakit geçirsem tabii ki iyi olacak ama bazen yoğunluktan dolayı vakit ayıramıyorum.
- Instagramdan önce ve sonra hayatınızda neler değişti?
- S.B: Biz Instagramdan önce de seyahat ediyorduk fakat artık daha heyecan verici. Çok insanla tanıştık. İçerik üretmeye dair çok şey öğrendik. Şimdi ise uzun ve kısa vadeli hedeflerimiz var. Örneğin bir yazılım geliştirici ile yaklaşık bir ay önce kendi uygulamamızı kurmak üzerine konuştuk. Tüm seyahat hesaplarının toplandığı, işbirliklerinin yapıldığı bir uygulama. Sonra daha da ileri götürüp otel reklamları da alıp ziyaretçilerin direkt bu uygulama üzerinden rezervasyon yaptırabileceği bir platform oluşturulabiliriz.
- J.M: Sosyal medyadan önce sanırım biraz sıkıcı bir hayatım vardı. (gülüyor) Başka insanların hayatını göremiyordum, yeni şeyler öğrenmem bu kadar kolay değildi. Sosyal medya hayatımızda birçok fırsat yarattı. Birçok insanla çalışma imkanı yakaladık, keza şirketlerle, otellerle...
SUZANNE BRUCH: GİTTİĞİM ÜLKE 40'I GEÇTİ
- Sadece seyahat içeriği paylaşmayı mı düşündünüz en baştan beri?
- Yerel marketleri ve farklı mekanları ziyaret etmeyi de her zaman önemsiyoruz. Ancak evet, Instagram'da odaklandığım ilk başlık seyahat deneyimleri.
- Birçok ülkeye seyahat etmişsiniz. Kaç ülke olmuştur aşağı yukarı?
- Bir kere gittiğim yerler de var defalarca gittiğim yerler de... Ama tahminen söylemem gerekirse 40'ı geçmiştir diye düşünüyorum.
- Favori yerleriniz nereler oldu?
- İlk olarak Bora Bora Adaları'nı söyleyebilirim. Daha sonra benzersiz manzaralara sahip Maldivler'i unutmamam gerekir. Positano da çok sevdiğim bir İtalyan şehridir. Son olarak da İsviçre'yi ekleyeyim. Çünkü orada geçirdiğim vakit hiçbir zaman bana yetmiyor.
JESSICA MILA AGNESIA: ?PAYLAŞIMIN ALTINDAKİ YAZI DAHA ÖNEMLİ
- Sosyal medya çok büyük bir dünya, burada sıyrılabilmek adına ne gibi farklılıklar yapıyorsunuz?
- Özellikle bir tarz oluşturmaya çalışmıyorum. Neyi paylaşmaktan, nasıl görünmekten hoşlanıyorsam takipçilerimle onları paylaşıyorum. Çoğunlukla resimden daha önemli olan altına yazdığınız mesaj oluyor. Eğer bir işbirliği yapmışsanız ve bir ürünü tanıtıyorsanız yazacağınız mesajda çok dikkatli olmalısınız.
- Gelecek hedefleriniz nelerdir?
- Ne yapıyorsam yapmayı sürdüreceğimi oyunculuk kariyerimi de sosyal medyadaki influencer yönümü de. Bunun haricinde hedefin ne derseniz, belki bir tatil diyebilirim (gülüyor).