Pazar 25.02.2018
Son Güncelleme: Pazar 25.02.2018

Çocuklarımıza sahip çıkıyoruz

‘Çocuk susar sen susma’ kampanyasından sonra hükümet sekiz bakanıyla meseleye el attı. Amaç sadece sapıkların kimyasal hadımla cezalandırılması değil. O işin ceza kısmıyla ilgili. Asıl amaç çocukları sapıklardan koruyan ve suçu önleyen mekanizmaları harekete geçirmek

NOT: Bu haber rahatsız edicidir.
Kupal Ailesi'nin paramparça olan hayatını hatırlıyorsunuzdur. Son yıllarda yaşadığımız en büyük trajedilerden biri başlarına gelmeden önce mutlu mesut yaşayıp gidiyorlardı. Ta ki dört yaşındaki küçük Irmak evlerinin önünde oynarken kaybolana kadar. Irmak'ın, komşuları Himmet Aktürk tarafından kaçırılıp, tecavüz ettikten sonra öldürdüğü günler sonra ortaya çıktı. Kupal ailesi yaşadığı trajediyi atlatamadı. Baba Bilal birkaç ay sonra cinnet getirip eşini ve diğer kızını öldürdü... Bir sapık, kendi halinde bir aileyi paramparça etmişti. Aktürk yargılanma sonucu ağırlaştırılmış müebbet ve 51 yıl ceza aldı ama artık ne Irmak ne annesi ne de ablası vardı hayatta... Oysa Aktürk bu olaydan 15 yıl önce, 14 yaşındaki yeğenini taciz etmekten dolayı ceza alıp 1.5 yıl hapis yatmıştı.
VİCDANLARI HAREKETE GEÇİRDİ
Türkiye'yi derinden sarsan bu olay sonrasında çocuklara yönelik cinsel istismar konusu ciddi bir gündem olmuştu. Bu olayın üzerinden iki yıl geçti. Adana'da bir düğünde bir adamın üç yaşındaki bir çocuğa tecavüz ettiğinin ortaya çıkmasıyla Türkiye'nin gündemine bir kez daha çocuğa yönelik cinsel istismar meselesi can yakıcı bir şekilde düştü. Herkes isyan ediyordu. 'Çocuk susar sen susma' kampanyası başlatıldı. Bu kampanya sürerken atv'deki Esra Erol'un programında Mevlüt Eke'nin trajedisini öğrendik. Biyolojik babasını arayan Eke programda babasının dayısı olduğunu öğrendi. Çünkü dayısı öz kardeşi 13 yaşındayken ona tecavüz etmişti. Olay aile tarafından örtbas edildi. Yıllar sonra annenin bu gerçeği açıklamasıyla birlikte Eke gibi ülke olarak yine şoka girdik... Son yıllarda adli vaka olduğu için ancak haberdar olduğumuz çok sayıda çocuklara yönelik cinsel istismar vakalarıyla karşılaşıyoruz. Adalet Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de çocuk istismarıyla ilgili dava sayısı, 2005-2015 arasında önceki döneme göre yaklaşık üç kat arttı. Ülkenin, toplumun reaksiyonu her olayda bu işe ciddi şekilde el atılması yönünde. Adana'daki olay sonrası hükümet toplumdan gelen sese kulak verdi, çalışmalara başladı. Sapıkların kimyasal hadım (kastrasyon) yoluyla cezalandırılması da gündemimize girdi. Sekiz bakan geçtiğimiz günlerde bir araya gelip komisyon oluşturdu ve bir yol haritası çizildi. Toplantıda artık çocuğa yönelik cinsel istismar ve kadına şiddet vakalarında iyi hal indirimi yapılmamasının, sapıkların kimyasal hadım dahil tıbbi tedaviye tabi tutulmasının, cinsel istismar davalarından ceza alanların sıkı bir şekilde denetlenmesi için yasal düzenlemenin yapılması yönünde karar çıktı. Çocuklara yönelik cinsel istismar meselesi sadece Türkiye'nin değil dünyanın sorunu. Her ülkenin çözümleri farklı olsa da ABD'de California, Florida, Louisiana, Iowa, Texas, Georgia, Montana, Oregon ve Wisconsin eyaletlerinde kimyasal hadım yöntemi kullanılıyor. Polonya 2010'da uygulamayı hayata geçirerek, cinsel istismar suçları için kimyasal hadımı zorunlu kılan ilk Avrupa ülkesi oldu. Yasa, 15 yaşın altındaki çocuklara ya da aile üyelerine cinsel saldırıda bulunanların hapis cezalarını tamamlamalarının ardından ilaçla cinsel isteklerinin yok edilmesini öngörüyor. Rusya'da 2012'de kabul edilen yasa uyarınca 14 yaşın altındaki çocuklara karşı cinsel istismar suçları işleyenler zorunlu olarak kimyasal hadıma tabi tutulabiliyor. Suç tekrarlanırsa ömür boyu hapis cezası veriliyor. Kanun 14 yaş altı çocuklara karşı cinsel suç işlemiş kişilerin cezalarının ertelenmesini yasaklıyor. Güney Kore ise, Asya ülkeleri arasında kimyasal hadımı kabul eden ilk ülke. 2010 yılında çıkarılan yasayla, 16 yaş altı çocuklara cinsel saldırıda bulunan ve pedofili teşhisi konan 19 yaş üzeri yetişkinlere kimyasal hadım uygulanabiliyor. Yasanın ilk uygulanması ise 2014 yılında oldu.
MESELE ÇOÇUKLARI KORUMAK
Peki bizde kimyasal hadım nasıl uygulanacak? Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ hafta içi yaptığı açıklama da bu duruma açıklık getirdi: "İnfaz aşamasında kastrasyon kararı çıkacak. Önce yargılanacak, suçluluğu sabit olduğu zaman cezası verilecek, ceza verildikten sonra infaza başlanacak. Bu sürede de mahkeme buna karar verecek. O zaman da bu işlem kendisine uygulanacak." Asıl mesele bu suçların nasıl önüne geçileceği. Bekir Bozdağ da buna dikkat çekiyor: "Biz bu tür suçlarda, insan kılığındaki insan olmayan kişilerle mücadeleyi, bütün insanlarımızla seferberlik halinde olursak başarabiliriz ve bu suçların işlenmesini azaltabiliriz. İş bittikten sonra konu yargıya geliyor. Çocuğumuz mağdur oluyor, cinsel istismara uğruyor ve pek çok sonuç ortaya çıkıyor. Çıkan sonuçtan sonra faili cezalandırmak olarak kalıyor orası. Bizim, iş oraya gelmeden önce çocuklarımızı koruyan ve suçu önleyen mekanizmaları hayata geçirmemiz gerekiyor."
HADIM EDİLENLER ANLATIYOR
Peki kimyasal hadım uygulaması ne kadar işe yarıyor? Bu noktada da Youtube'da Gerçek Hikayeler/ Real Stories kanalındaki Kimyasal Hadım Tedavisi/The Castration Cure adlı belgeseli bir fikir verebilir kamuoyuna. Belgeselde ABD'de kimyasal hadım uygulanmasının ilk defa hayata geçirildiği California eyaletinde, olağanüstü güvenlik önlemleriyle korunan, içerisinde tehlikeli mahkumların ve pedofillerin yattığı Atascadero Eyalet Hastanesi/Hapishanesi'nde hadım edilen mahkumların hikayesi anlatılıyor. Sapık eğilimli olan bu mahkumların suç dosyaları kabarık. Mesela Fred Hoffman, 18 yaşındayken henüz altı yaşında bir çocuğu taciz ettiği için cezaya çarptırılmış. Daha sonraları 11 yaşın altındaki birçok çocuğa da taciz girişimi olmuş. Yani sapık eğilimleri devam etmiş. Mahkum 2013'te kimyasal hadıma tabi tutuluyor. Hadımın gerçekleşmesinin ardından Hoffman'ın hiçbir cinsel isteği kalmamış. Gregory Grant ise 1998 yılından beridir hastanede kalan başka bir mahkum. 62 yaşındaki Grant da Hoffman gibi kimyasal hadıma tabi tutulmuş. Hadım işleminden önce toplum için tehlikeli biri olduğunu kabul eden Grant hadımın başarılı bir şekilde gerçekleşmesinden sonra normal bir insan gibi yaşayabilme ihtimalinin doğduğunu söylüyor. Tabii hapishaneden çıkabilirse...
BÜTÜN TOPLUM MÜCADELE ETMELİYİZ
KADEM Başkanı Doç. Dr. E. Sare Aydın Yılmaz: "Cinsel istismara karşı hükümetin üzerinde çalıştığı yeni düzenlemede iyi hal indirimlerinin olmayacağı dile getirildi. KADEM olarak bizim de sürekli üzerinde durduğumuz iyi hal indirimlerinin kaldırılması ile ilgili atılacak bu adımları destekliyorum. Bu işin yasalarla caydırıcı bir boyut kazanmasının yanında toplantıda da dile getirildiği gibi olay gerçekleşmeden önleyici tedbirlerin alınması, toplumumuza cinsel istismara yönelik neler yapılması gerektiğinin anlatılması gerekiyor. Artık herkese karşı her türlü şiddetin son bulması için toplumun tüm kesimlerinin birlikte mücadele etmesi gerektiğini çok daha net olarak görmekteyiz. KADEM bu anlamda gerek devletimiz nezdinde başlatılan çalışmaların ve gerekse tüm sosyal platformlarda bu mesele ile ilgili tartışmaların içerisinde yer alarak konunun takipçisi ve savunucusu olacaktır."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.