Schalke’nin genç mimarı

Tecrübeli defans oyuncusu Naldo, yeni hocasının adını daha önce hiç duymamıştı. Yüzünün neye benzediğini görmek için "Kimmiş bu Tedesco" diye Google'a baktı Brezilyalı.
İtalyan göçmeni bir ailenin çocuğuydu Domenico Tedesco. Daha 32 yaşındaydı. Bir futbolculuk kariyeri yoktu. Dahası teknik direktörlük kariyeri de 35 yaşındaki Naldo'nun 13 yıllık Bundesliga tecrübesinin yanında devede kulak kalırdı.
Dört sene öncesine kadar Mercedes'te çalışan ve beş dilen başarılı bir mühendisti. İnovasyon yönetimi yüksek lisansı yapmıştı. Alman futbolundaki genç teknik adam trendinin önde gelen ismi Julian Nagelsmann'la aynı akademide hocalık lisansını almıştı. Hatta sınıf birincisiydi. Alt yaş gruplarında çalışmış, ilk A takım tecrübesini ise Alman 2. Ligi takımı Aue ile geçen sezon yaşamıştı. Bitime 11 maç kala düşme hattında aldığı takımı, 33 puanın 20'sini toplayarak ligde tutmayı başarmıştı Tedecso. Ve sezon başlarken de kendini Almanya'nın en köklü takımlarından Schalke 04'ün başında bulmuştu.
Oyuncuların adını dahi bilmediği bu radikal seçim yönetimin dahi beklemediği kadar iyi sonuç verdi şu ana dek. Geçen sezonu 10'uncu bitiren takım, bu haftaya lig ikincisi olarak giriyor. Şampiyonlar Ligi'ne dönüş hesapları yapıyor.
Kulübün sportif direktörü Christian Heidel Tedesco'yu tercih etmelerinde, genç hocanın futbol dışı kariyerinin de rol oynadığını anlatıyor. Heidel, "Hayatta kendi ayaklarının üzerinde durabileceğini göstermiş bir adam. Ve böyleleri futbolda başarıya daha yakın oluyor. Üstelik farklı bir disiplinden gelmesi, geniş bir bakış açısına sahip olmasını sağlıyor" diyor.
Talebeleri ile frekansı en baştan itibaren tutmuş Tedesco'nun. En büyük artılarından birinin iletişim ve motivasyon becerisi olduğunu söylüyorlar. Nitekim ezeli rakip Dortmund'a 4-0'dan 4-4'e geldikleri efsane geri dönüşü de onun devre arasında soyunma odasındaki sakin duruşu ve taktiklerine borçlu olduklarını anlatıyorlar.
Belki seyir sevki yüksek, estetik bir oyun oynamıyorlar. Daha reaktif bir tarzları var. Ancak senelerdir takıma sinmiş kırılganlığı üstlerinden atmayı başardı. Kanat oyuncusu Franco Di Santo, genç orta saha Max Meyer gibi oyunculardan aldığı verimi artırması da bir diğer artısı.
Neither Nagelsmann, Tedesco, Tuchel ve hatta Klopp... Almanların vizyoner gençlere yatırımı, belki bir gün bizdeki bazı kulüplere de örnek olur. Bilhassa da aynı suda defalarca yıkanmakta ısrar edenlere. Kimbilir...