Onun kod adı tutku ve hırs
Ülkesi Sırbistan’da ‘basketbolun annesi’ diye anılan, Galatasaray’ın Kadın Basketbol Takımı Başantrenörü Marina Maljkovic’le önümüzdeki hafta oynanacak EuroCup (Avrupası Kupası) final maçı öncesinde konuştuk
- EuroCup finali için özel bir hazırlığınız var mı?
- Galatasaray gibi büyük bir kulüp EuroCup finaline çıktığı zaman elbette sadece bu iki isim yan yana geldiğinde bile nasıl motivasyon kaynağı olduğunu sizler daha iyi bilirsiniz. Ama rakibimize saygı duymak zorundayız. Oyun açısından kestirilmesi zor bir takım. O yüzden tüm ciddiyetimizle yaklaşacağız bu maça. Kazanmak istiyoruz.
- Kendinizi kadın basketbolunun gelişimine mi adadınız?
- Geçen sene bir nevi tescillenmiş oldu; Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından spor dalında yılın kadını adaylarından birisiydim. Çok büyük bir onurdu. Ayrıca Sırbistan'da, kadın basketbolunda devrim yarattık. Sahibi olduğum okulda, binin üzerinde kız öğrenci ücretsiz basketbol oynuyor.
- Ülkenizdeki kadın basketbolu size emanet sanırım?
- Açıkçası Sırbistan'da beni 'basketbolun annesi' diye çağırıyorlar. Herkes bu şekilde bir övgüyü takdir eder ve hoşuna gider. Benim için de durum böyle. Geçen yıl Galatasaray'dayken Sırbistan devleti tarafından onur nişanıyla ödüllendirildim. Nişanı Cumhurbaşkanı'ndan aldım. Çok çalıştığım ve sonucunda bazı ödülleri topladığımı söyleyebilirim. Bundan da çok keyif duyuyorum.
- Türkiye'de hedefleriniz nedir?
- İki yıldır Galatasaray'dayım. Tek derdim aynı şeyleri Türkiye'de de yapabilmek.
- Zaman zaman Fenerbahçe koçu Obradovic'e benzetiliyorsunuz...
- Obradovic çok büyük bir efsane. Benim de çok iyi bir arkadaşım. Ama Obradovic'e Tanjevic'e bakıp oradan bir şeyi kopyalamak yerine kendi stiliniz olmalı. Sonuçta kendi yolunuzda ilerliyorsunuz.
- Başarı anlamında benziyor musunuz Obradovic'le?
- O açıdan benzerliğimiz var. Bir başarıyla asla yetinmiyorum. Her zaman daha fazlasını istemek, asla yeterince mutlu olmamak zorundayım. Çünkü bir şeyden memnun kalıyor olmanız yolda sizi tıkayabilir. Her zaman aç olursanız, her zaman daha fazla başarı için arzu ve isteğe sahip olursanız daha fazla kazanabilirsiniz. Benim içimde bu var. Bunu oyuncularıma da yerleştirmeye çalışıyorum.
- Yeter artık demiyor musunuz? Ya da bu motivasyonu her zaman nasıl sağlıyorsunuz?
- İşimi tutkuyla yapıyorum. Türkiye'nin de tutku kelimesini iyi anladığını düşünüyorum çünkü Türkler de bizim gibi özellikle spor konusunda büyük bir tutkuya sahipler. 2015'te Avrupa Şampiyonu olduğumuzda herkes eğlenip kutluyordu. Ama ben kazandığımız an panik içindeydim. Hemen, sırada ne var, yarın ne yapacağım, bundan sonra ülkem için daha fazla ne yapabilirim diye düşündüm. Aynı şey çalıştığım kulüp için de geçerli. Bir şeyi başarıyorsanız hemen diğerini düşünmek zorundasınız.
IŞIL ALBEN'LE BENİ KARIŞTIRIYORLAR
- Türkiye'deki yaşamınız nasıl, mutlu musunuz?
- İstanbul gibi Avrupa'nın en büyük metropollerinden birinde yaşamaktan nasıl mutlu olunmaz. Ben de çok mutluyum.
- Türklerin sevdiğiniz ve şaşırdığınız yönleri neler?
- İnsanlar oldukça disiplinli. Sporda inanılmaz tutkuya sahipler.
- Saçınızla, stilinizle oyuncunuz Işıl Alben'e benziyorsunuz...
- Bizi çok karıştırıyorlar. Ama güzel bir şey. Bu tabii bilerek yaptığımız bir şey değil. Galatasaray'dan önce de bu sitile sahiptim. O da küçüklükten beri kendi stilinde.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut