Oruç tutmak kök hücreleri yeniliyor
Türk bilim insanı Dr. Ömer Yılmaz’ın başında bulunduğu bir ekibin araştırması bu ay, kök hücre gelişmeleri üzerine bilimsel yayın yapan Cell Stem Cell dergisinde yayımlandı. Araştırma orucun sağlık açısından yeni bir faydasını müjdeliyordu. Oruç tutmak kök hücrelerinin yenilenmesini sağlıyor...
Yakın zamanda, Türk bilim insanı Dr. Ömer Yılmaz'ın başında bulunduğu, ünlü bilim merkezi MIT'li bir grup biyolog ilginç bir çalışma yayımladı. Bu çalışmaya göre bağırsak kök hücrelerinde yaşla ilgili işlevsellik kaybı, 24 saatlik bir oruçla geri çevrilebiliyor.
Araştırmacılar oruç tutmanın hem yaşlı hem de genç farelerde bağırsak kök hücrelerinin yenilenme yeteneğini gözle görülür şekilde artırdığını ortaya koydular.
BAĞIRSAKLARDAKİ YENİLENME
Oruç tutan farelerin hücreleri, glikoz yerine yağ asitlerini parçalamaya başlıyor. Bu değişim kök hücrelerinin daha yenileyici olmasına yol açıyor. Kök hücrelerinin yenilenme özelliğindeki artışın özellikle bağırsak enfeksiyonu ve kemoterapi gören kanser hastalarının iyileşme sürecine olumlu etkileri olabilir. Zira kemoterapi hastalarının bağırsakları sıkça zarar görür. Bağırsak kök hücrelerinin temel görevi bağırsak duvarını korumaktır.
Bağırsak duvarı her beş günde bir kendini yeniler. Herhangi bir yaralanma ya da enfeksiyon durumunda, kök hücreler bağırsakta meydana gelen hasarı onarmada kilit rol oynar. İnsanlar yaşlandıkça kök hücrelerin yenilenme özelliği azalır, bunun sonucunda bağırsağın iyileşmesi daha uzun zaman alır.
Dr. Yılmaz ve meslektaşlarının merak ettiği şey, 24 saatlik bir orucun bağırsak kök hücrelerinin yenilenmesi üstünde nasıl bir etkisi olduğuydu.
Önce fareler 24 saatlik bir oruca maruz bırakıldılar. Ardından araştırmacılar farelerin bağırsaklarından kök hücreler alarak bunları laboratuvarda kültür kaplarına aktardılar. Daha sonra kök hücrelerin mini bağırsak olarak bilinen organoidlere dönüşümü incelendi.
NASIL GERÇEKLEŞİYOR?
Araştırmacılar oruç tutan farelerin bağırsak kök hücrelerinin, tutmayanlara göre iki katı daha çok yenilenme özelliğine sahip olduğunu gözlemlediler. Bu, yaşlı genç fark etmeksizin tüm oruçlu fareler için geçerliydi.
Dr. Yılmaz ve meslektaşları, orucun hangi mekanizma ile bu etkileri yarattığı noktasında da önemli bulgulara ulaştı. Araştırmacılar, fareler oruç tuttukları zaman transkripsiyon faktörü olarak bilinen DNA'yı RNA'ya dönüştürmeye yardımcı olan bazı proteinlerin aktifleştiğini gözlemledi. Bu faktörler PPAR olarak adlandırıldı. Bu da PPAR'ın aktif hale gelmesinin kök hücrelerinin yenilenme özelliğini artırdığı şüphesini doğurdu. Bu şüpheyi bilimsel teste tabi tutan araştırmacılar önce oruç tutan farelerde PPAR faktörünü pasif hale getirdiler.
Bu durumda kök hücreler yağ asitlerini yakamadılar ve kök hücrelerinin yenilenme gücü kayboldu. Diğer taraftan oruç tutmayan farelerde PPAR'lar aktif hale getirildiği zaman, oruç tutan farelerle benzer olumlu etkiler gözlemlendi.
Bu durum, orucun bu önemli olumlu etkilerinin ileride ilaçlarla da sağlanabileceği anlamına geliyor.
Orucun diğer bölgelerdeki kök hücreler üstünde benzer etkisi olup olmadığı merak ediliyor. Önümüzdeki yıllarda bu konuda yapılacak çalışmaların bu konuyu aydınlatması bekleniyor. Orucun sandığımızdan çok daha fazla olumlu etkileri olabilir.
GÜNCEL HABER
MÜZİK DERSLERİ ÖĞRENCİLERİN ZİHİNLERİNİ GELİŞTİRİYOR
Günümüzde, müzik eğitimi, dünyadaki okulların çoğunda pek önemsenmiyor. Akademik içerikli fen ve matematik eğitimlerinin ön plana çıktığı okullarda, müzik veya resimle ilgilenmek öğrenciler üzerinde bir yük olarak görülüyor. Bu yüzden, müzikle uğraşmanın insanın bilişsel yeteneklerine ve akademik başarısına etkisini ölçmek niyetiyle Almanya'daki ilkokullarda çalışmalar yapıldı. Çeşitli okullardan 147 öğrencinin katıldığı çalışmalarda, öğrencilere normal müfredatlarının yanında teorik ve pratik müzik eğitimi de verildi. 2,5 yıl süren çalışmanın ardından, öğrencilerin akademik başarısı ve bilişsel yetenekleri değerlendirildi. Bu süreçte müzik dersi alanların, diğerlerine nazaran akademik anlamda büyük ölçüde başarılı oldukları, hafıza ve planlama gibi bilişsel yeteneklerini çok daha iyi kullandıkları gözlemlendi. Çalışmayı yürüten Dr. Jaschke, 2020'ye kadar sürecek olan bu eğitimin çocuklar üzerinde daha da önemli farklar yaratacağını tahmin ediyor.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
Büyük matematikçi Buzcani
Ebu'l Vefa el-Buzcani (940-998), Müslüman matematikçi ve astronomdur. Günümüzde aynı hali ile kullanılan trigonometrinin altı esas oranı arasındaki cebirsel ilişkileri ilk defa ortaya koyan kişidir. Buzcani ayrıca kendi döneminin en hassas trigonometri tablolarını hazırlamıştır. Tanjantı ilk defa tanımlayan Buzcani, dördüncü dereceden denklemlerin çözümlerini bulma yöntemleri geliştirmiş, çeşitli cebir problemlerinin çözümünde geometriyi kullanarak analitik geometriye öncülük yapmıştır. Buzcani, İslam dünyası ve Batı'da negatif sayıları kullanan ilk matematikçidir. Buzcani, Dünya yüzeyinde iki nokta arasındaki saat farkını büyük bir hassaslıkla hesaplamış, kıblenin tespiti ve Ay hareketleri konusunda değerli çalışmalar yapmıştır. Ay'daki kraterlerden biri de ismini Buzcani'den almaktadır.
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
BİLİMSEL BİLMECELER
Bir tüccar, bir pakete 8 büyük ya da 10 küçük mücevher kutusu sığdırabiliyor. Bir nakliyatta toplam 96 kutu gönderildi. Eğer büyük kutuların sayısı küçük kutulardan fazla ise, toplam kaç tane paket kullanılmıştır?
Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
SÖZLER:
Basit bir insanın elinden geleni yapabilmesi, zeki bir insanın tembelliğinden çok daha değerlidir. (Baltasar Bracias)
EN SON HABERLER
- 1 Duyarsız kalmam düşünülemez
- 2 Rallici annenin co-pilot kızı
- 3 ATM Dubai’de gurur verici bir gösteri
- 4 Fedakarlığın adı anne
- 5 Futbola devam etseydim kesin GS’de oynardım
- 6 Daha az tüketmeye mecburuz
- 7 Gerçekleri sanki efsanelermiş gibi yazdım
- 8 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 9 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 10 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var