Son Güncelleme: Pazar 17.06.2018
Sabreden derviş gerçekten muradına ermiş
ŞEKERLEME YEMEYENLER...
Deney çok basitti. Üç-beş yaş arasındaki çocuklar bir odaya alındı. Masanın başına oturtulan çocuğun önüne bir adet şekerleme konuldu. Çocuğun iki seçeneği vardı. Birinci seçenek şekerlemeyi hemen yemesiydi. Bu durumda deney anında sonlandırılacaktı. İkinci seçenek ise çocuğun şekerlemeyi yemeyip bir süre beklemesiydi. Eğer çocuk şekerlemeyi yemeden durmayı başarırsa, deney sonunda hem masadaki şekerlemeyi yiyebilecek hem de ödül olarak bir ek şekerleme daha kazanacaktı. Deneyde bazı çocuklar beklendiği gibi şekerlemeyi hemen yedi. Diğer bir kısmı yarısını yiyerek hile yapmaya çalıştı. Ancak üçüncü bir grup, kimisi tavana bakıp gözünü şekerlemeden kaçırarak, kimisi gözünü kapatarak, kimisi ise elini götürüp sonra geri çekerek, kimisi de beklenmedik bir sabırla şekerlemeyi yemedi. Yani miniklerin bir kısmı, sabrediyor, nefsini beklenmedik bir şekilde yenip zevk alma duygusunu erteliyordu. Bu deney şekerleme ya da marshmallow testi olarak bilinmektedir.
ÇOCUKLAR YILLARCA GÖZLEMLENDİ
Deneyden sonra çocuklar yıllarca gözlemlendiler. Ve bu gözlemler çok ilginç ve şaşırtıcı sonuçlar ortaya çıkardı. Çocukların hazzı erteleyip ertelemediğine, yani şekerlemeyi erkenden yiyip yemediklerine göre hayatta elde ettikleri başarılar arasında bir ilişki olduğu fark edildi. 1988 yılında, deneyden 10 yıl sonra çocukların aileleri ile konuşuldu. Aileler çocuklarının testte nasıl bir davranış sergilediğini bilmiyordu. Deneyde hazzı erteleyen çocukların, aileleri tarafından ortalamanın üstünde yetenekli olarak tarif edildiği fark edildi. 1990 yılında bu sefer çocukların lise giriş sınavlarındaki sonuçlarına bakıldı. Hazzı erteleyen yani şekerlemeyi yemeyip sabreden çocukların lise giriş sınavlarında daha yüksek puanlar elde ettiği, yani daha iyi öğrenci oldukları gözlemlendi. Ayrıca bu gençlerin sosyal yaşamlarında da daha başarılı oldukları, daha popüler oldukları ve problem çözme yeteneklerini kullanmakta daha başarılı olduğu gözlemlendi. Deneyden 30 yıl sonra çocuklar üstünde yapılan gözlemler, çocuklukta hazzı erteleyen gençlerin diğer gençlere göre daha ideal kiloda olduklarını gösterdi. Benzer bir deney ergen gençler üzerinde Edelgard Wulfert ve çalışma arkadaşları tarafından yapıldı. Orta ve lise eğitiminde, verilecek para ödülü için bir hafta bekleyebilen gençlerin ilerideki hayatlarında daha başarılı oldukları gözlemlendi. Hazzı erteleyen, yani sabreden gençler okulda daha yüksek notlar kazanıyor, daha az disiplin cezası alıyor ve diğer gençlere göre daha az alkol, sigara kullanıyor ve uyuşturucudan daha uzak duruyorlardı.
BAŞARI SABIR TERBİYESİYLE GELİYOR
Bu deneylerin ortaya koyduğu şey sabretme, nefse hâkim olma ile hayattaki başarı arasında bir ilişki olduğu. Zaten kültürümüzde önemli yeri olan bu erdemler, aslında modern psikoloji açısından da dünya hayatında başarı sağladığı bilimsel olarak gösterilmiş yetenekler. Sabır ve nefis terbiyesi aslında doğuştan sahip olduğumuz özellikler değil. Bunlar her insanın kazanabileceği vasıflar. Bu erdemler küçük yaşta çocuklara öğretilebilir.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
?Nobel beklemenin azmi
Chandrasekhara Venkata Raman (1888-1970) ışığın saydam bir malzemeden geçmesiyle bir kısmının bükülerek farklı dalga boyları oluşturduğunu keşfederek ünlenen Hintli bir fizikçidir. Bu olgu, onun adından hareketle Raman saçılımı ya da Raman etkisi olarak anılır. Lakin onun içine girdiği Nobel Fizik Ödülü beklentisi hayatını etkiledi. Raman bu etkiyi keşfeder keşfetmez Nobel Fizik Ödülü alacağı beklentisine girdi. Ancak 1928'te ödülü Owen Richardson aldı. O da 1929 yılında ödülü alacağını düşünerek beklentisini sürdürdü. Fakat o yıl da Louis de Broglie ödüle değer görüldü. 1930'a gelindiğinde Raman o yıl artık ödülü alma sırasının kendisine geldiği konusunda kesin kanaate vardı. Uçak biletini bile almıştı. Her gün gazete alıyor ve haberlerde ismini arıyordu, Nobel haberini göremeyince de gazeteyi fırlatıp atıyordu. Beklentileri o yıl boşa çıkmadı, Raman, Nobel Fizik Ödülüne layık görüldü. Bir kapı açmıştı. Bilim alanında Nobel Ödülü kazanan ilk Asyalı ve beyaz ırk mensubu olmayan bilim insanıydı. O kapıdan kendisi gibi fizikçi olan yeğeni, Subrahmanyan Chandrasekhar da geçti, 1983'te Nobel Fizik Ödülü'nün sahibi oldu.
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
BİLİMSEL BİLMECELER
Not: Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta açıklanacaktır.
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
SÖZLER
Yere bakıyorsanız gökkuşağını bulamazsınız. Charlie Chaplin
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde