Son Güncelleme: Pazar 24.06.2018
Neden sesimizden nefret ederiz?
Bir kayıt cihazından ya da mikrofondan kendi sesimizi duyduğumuzda beğenmeyebilir hatta nefret edebiliriz. Peki, herkes sesimizi bizim duyduğumuz gibi mi duyuyor? Yoksa sesimizi beğenmememiz tamamen psikolojik mi? İşte bu sorularımıza bilimin verdiği cevaplar...
Muhtemeldir ki mikrofondan ya da bir kayıttan kendi sesinizi dinlediğiniz zaman "Benim sesim böyle mi duyuluyor?" diye tepki göstermişsinizdir. Ve büyük ihtimalle de kendi ses kaydınızı dinlediğiniz zaman hoşunuza gitmemiştir. Size bir iyi bir kötü haberimiz var. Kötü haber, kayıtlarda dinlediğiniz ses ne yazık ki gerçek sesiniz. Sizin dışınızda herkes sesinizi böyle algılıyor. İyi haber ise diğer insanlar sizin gibi sesinizi garipseyip, olumsuz algılamıyor. Peki, neden kendi sesimizden nefret ediyoruz? Bu soruya cevap bulmak için önce sesleri nasıl algıladığımızı anlamamız lazım. Ses, gaz, sıvı ya da katı cisimler üstünde yayılan titreşimlerdir. Biz normalde havada yayılan titreşimleri kulağımızın algılaması sayesinde sesleri duyarız. Bu titreşimler önce orta kulaktaki üç kemiğe ve daha sonra da bu titreşimleri sinir sinyallerine dönüştüren salyangoz şeklindeki bir organ olan kokleaya gönderilir.
SES KAYITLARI DOĞRU SÖYLÜYOR
Koklea, ses enerjisini, elektrik enerjisine dönüştürerek sesle ilgili bilgiyi beynimize iletir. Duyduğumuz bütün dış sesler, havada yayılan ses dalgaları aracılığıyla önce kulak kanallarımıza, sonra iç kulağımıza ve oradan da kokleamıza ulaşır. Ses kaydımızı dinlediğimiz zaman duyduğumuz ses işte böyle hava yolu ile kulağımıza ulaşan titreşimlerdir. Biz konuştuğumuz zaman bütün insanların duyduğu ses de böyledir. Ancak konuştuğumuz zaman duyduğumuz ses için durum biraz daha farklıdır. Konuştuğumuzda duyduğumuz kendi sesimiz, birçok dış sesle aynı şekilde algılanır. Fakat konuşma sırasında kendi sesimizi duyarken, aynı zamanda çene kemiğimizin ve kafatasımızın içinden geçen titreşimleri de alıyoruz. Yani ses tellerinden gelen ses, iki farklı ortamdan kulağımıza ulaşır. Çene kemiğimiz ve kafatasından ulaşan ses daha zengin ve düşük perdelidir. Bu yüzden kendi sesimiz bize dışarıdan duyduğumuz kayda göre daha zengin ve düşük perdeli gibi gelir.
BEĞENMEMEK PSİKOLOJİK
Peki, neden daha yüksek perdeli olan kendi sesimizden nefret ediyoruz? Bu sorunun cevabı alışkanlıklar. Her gün defalarca duyduğumuz kendi sesimizi bildiğimizi zannediyoruz. Kendi sesimizi bildiğimizden farklı bir şekilde duyduğumuzda bu bizi rahatsız eder. Aslında bu sadece sesimize özgü bir şey değildir. Kendi görüntüsünü bildiğini zanneden biri 6 ay boyunca aynaya bakmayıp, süreç sonucunda baktığında gördüğü görüntüyü tuhaf bulacaktır. Ya da vücudunda ben ya da benzeri izlerden dolayı asimetri olanlar kendi fotoğraflarına baktıkları zaman gördükleri şeyleri tuhaf bulurlar. Çünkü aynada gördükleri görüntülerine alışan bu kişiler, aynada gördükleri görüntüyü kendi görüntüleri sanmaktadırlar. Oysa bu doğru değildir, ayna sağ tarafla sol tarafımızın yerini değiştirir. Gerçek görüntümüz çekilen fotoğraflardaki görüntümüzdür. Bu görüntü de bize tuhaf gelir. Nitekim TV programı yapanlar, radyocular kendi ses kayıtlarını sık sık dinledikleri için bir süre sonra gerçek seslerine alışırlar. Bunun sonucunda artık kendi seslerinden rahatsız olmamaya başlarlar. Çevremizdeki insanlar da benzer şekilde devamlı olarak sesimizi aynı şekilde duydukları için onu tuhaf bulmazlar. Dolayısıyla sesimizi beğenmemiz psikolojiktir ve sadece bize özgüdür. Kendi sesimizden rahatsız olmamız için hiçbir gerekçe yoktur.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
Kocasından habersiz otomobili kaçırdı
Karl Benz (1844-1929) ilk pratik otomobili keşfeden bilim insanıdır. Otomobilin ilk mucidi olmasından dolayı Bay Benz'in ilk uzun otomobil yolculuğunu gerçekleştiren kişi olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak o, bu tarihi yolculuğun parçası değildi. Karl Benz'in eşi Bertha Benz, eşinden habersiz olarak ilk otomobili alarak 5 Ağustos 1888'de annesini ziyarete Mannheim'dan Pforzheim'a gitti. Yolculuk tam 106 km sürdü. Bayan Benz yanına iki oğlu Eugen ve Richard'ı almıştı. Bayan Benz araca yakıt takviyesi yapmak için yoldaki bütün eczaneleri tespit etmiş, yol boyunca devamlı olarak arabayı tamir etmek zorunda kalmıştı. Hatta Bertha Benz bu yolculukta ilk fren balatasını keşfeden kişi olmuştu. Bayan Benz'in bu yolcuğunda amacı otomobilin uzun yolculuklarda kullanılabileceğini göstermekti. Akşam Pforzheim'a vardığında kocasına mutlu haberi telgrafla ulaştırdı. Günümüzde her iki yılda bir bu yolculuğu kutlamak amacıyla Bertha Benz'in güzergahı üzerinde antik araba yarışları düzenlenmektedir.
BİLİMSEL BİLMECELER
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ:
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
GÜNCEL HABER 3 BOYUTLU YAZICI İLE İLK İNSAN KORNEASI
İnsan gözüne uygun olarak üretilebilen ilk yapay kornea, İngiltere Newcastle Üniversitesi'ndeki bilim insanları tarafından geliştirildi. Bu teknik, gelecekte hastaların kornea ihtiyaçlarının rahatlıkla karşılanabileceği anlamına geliyor. İnsan gözünün en dış tabakası olan kornea, görsellere odaklanmada önemli bir role sahip. Bunun yanı sıra, bulaşıcı bir göz rahatsızlığı olan trahoma gibi pek çok hastalığın sonucu olarak gelişen kornea körlüğünden dolayı ameliyat olması gereken dünya çapındaki yaklaşık 10 milyon insan için yeterli sayıda kornea bulunamamaktadır. Ayrıca yaklaşık 5 milyon insan, yanıklar, lazer operasyonları, aşınma veya bulaşıcı bir hastalığın neden olduğu kornea zedelenmesi nedeniyle görme duyularını tamamen kaybettiler. Yapay korneaların bu hastalara çare olması ve birkaç yıl sonra piyasaya çıkması bekleniyor.
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
Uzay boşluğuna bırakılan tüm sıvılar yüzey gerilimi yüzünden küre şeklini alır.
SÖZLER:
Bil ki, kötü bir ahlaktan uzaklaşıp, üstün bir ahlaka ve kişiliğe sahip olmak, ancak kişinin kendisinde bir kemal ve yeterlilik vehmetmesiyle olur. İnsanların kendisinin ilim ve sanatına muhtaç olduğunu hissetmesiyle gerçekleşir. İbni Haldun
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut