Son Güncelleme: Pazar 22.07.2018
Beynini kandırırsan kiloyu verirsin
Kilo vermek için en doğru diyet hangisi? Bilim dünyasında çeşitli teoriler var; kimi kilo alımını yağ tüketimiyle bağdaştırıyor kimi ise daha çok protein tüketimini teşvik ediyor. Bilim insanlarının fareler üzerinde gerçekleştirdikleri son araştırma ise bu tartışmalara yeni bir soluk getirecek gibi
ÇEŞİTLİ GÖRÜŞLER MEVCUT
Yediğimiz yemeğin kalori içeriği en temel etken olsa da, metabolizma hızı, acıkma gibi faktörler, aldığımız gıdanın içeriği ile yakından ilişkilidir. Gıdanın içeriği ile aldığımız kilolar arasındaki ilişki konusunda yıllar içerisinde farklı görüşler belirdi. 1980 ve 90'larda kilo alımının aldığımız gıdalardaki yağ oranı ile ilişkili olduğu fikri yaygındı. 2000'lerde yağ, yerini özellikle şeker gibi işlenmiş karbonhidratlara bıraktı. Bu dönemlerde kaleme alınan çok sayıda popüler kitap, karbonhidrat tüketimini eleştirirken, yağ tüketmenin kilo vermeye yardımcı olduğunu savundu. Bunun sonucunda karbonhidrat tüketimini ciddi oranda düşürmeye dayanan Atkins diyeti, karbonhidratı azaltıp yüksek miktarda yağ tüketmeye dayanan ketojenik diyet gibi çok sayıda diyet popüler oldu. Bu fikirler özellikle Canan Karatay'ın çabaları ile Türkiye'de de popüler oldu. Son yıllarda ortaya çıkan bir başka görüşe göre ise kilo almak karbonhidrat tüketiminin fazlalığından çok, protein tüketiminin az olması ile ilişkilidir. Bu görüşü savunanlara göre beslenmenin esas hedeflerinden biri günlük protein ihtiyacımızı karşılamaktır. Vücut, yeterince protein almadığı zaman daha çok gıdaya ihtiyaç duyar, bunun sonucunda da az proteinli bir diyet izlediğimiz zaman protein ihtiyacımızı karşılamak için daha çok yemek yeriz. Daha çok yemek yiyince de daha çok kalori alır, sonuç olarak da kilo alırız.
EN BÜYÜK DİYET ARAŞTIRMASI
Peki, bu görüşlerden doğru olanı hangisidir? Cevap vermek çok kolay değil, zira insanların yediği yiyecekleri uzun bir süre boyunca sistematik olarak kontrol edip, bunların kilo almaya etkisini incelemek zor. Ancak bu deneyi hayvanlar üstünde yapıp muhtemel bir cevap elde edilebilir. Nitekim geçtiğimiz hafta Aberdeen Üniversitesi ile Çin Bilimler Akademisi'nden bilim insanları bu konu ile ilgili yapılmış en büyük deneyin sonucunu Cell Metabolism isimli dergide yayımladılar. Fareler üstünde yapılan çalışma, şaşırtacak sonuçlar ortaya koydu. Söz konusu araştırma, yağ oranının yüzde 8,2 ile yüzde 80 arasında, karbonhidratın yüzde 10 ile yüzde 80 (şekerin yüzde 5 ile yüzde 30) ve protein oranlarının yüzde 5 ile yüzde 30 arasında değiştiği toplam 29 farklı diyet içermektedir. Bu 29 farklı diyet, tam üç ay boyunca beş farklı fare türü üstünde denendi. Bu süre, bir insanın 9 yıl boyunca aynı diyete maruz kalmasına eşdeğerdir. Farelerin kiloları süreç boyunca 100 bin kereden fazla tartıldı, mikro-MRI cihazları ile vücut yağları ölçüldü. Bu ölçümler çoğu insanı şaşırtacak bir sonuç ortaya koydu. Farelerin kilo almasını etkileyen tek faktör yağ tüketimi idi.
YAĞ TÜKETİMİ Mİ KİLO ALDIRIYOR?
Diyetteki yağ oranı yüzde 60 kadar arttıkça, farenin aldığı kilo artarken, yüzde 60'dan sonra farenin aldığı kilo azalmaya başlıyordu. Buna karşın yüzde 60 üstünde de fare hala az yağlı diyetlere göre daha kilolu oluyordu. Karbonhidrat oranı, kalorilerin yüzde 30'u şekerden gelse bile kilo almada hiçbir rol oynamıyordu. Farelere şeker ile yağı bir arada vermek ile sadece yağ vermek arasında fark yoktu. Farelerin kilo almasında esas olan şeker değil, yağ tüketimi idi. Araştırma protein tüketim oranının önemsiz olduğunu gösteriyordu. Farelerin tükettiği protein oranı yüzde 5 gibi düşük yüzdeye çekilse bile fareler kilo almıyordu. Yani iddia edildiği gibi bir protein hedefi söz konusu değildi. Peki, neden yağ tüketimi kilo almaya sebep oluyor? Araştırmacılara göre yağ, beyindeki ödül merkezini uyarıyor ve daha çok kalori alımına yol açıyor. Bu araştırmanın fareler üstünde yapılması sebebiyle vücudumuzdaki kiloların en büyük suçlusunun tükettiğimiz yağlar olduğunu kesin bir şekilde gösterdiğini iddia etmek mümkün değil. Ancak insan ve fare fizyolojisi ile metabolizmasının birbirine çok benzediği göz önüne alındığında bu araştırmanın insanların kilo alması ile ilgili büyük ihtimalle önemli ipuçları taşıdığını söyleyebiliriz.
BİLİM TARİHİNDEN NOTLAR
Yazılarını bakkala bırakan bilim insanı
Oliver Heaviside (1850-1925) elektrik devrelerini incelemekte kullanılan karmaşık matematik teknikleri geliştiren önemli bir mühendis ve matematikçidir. Kendi kendini geliştiren Heaviside, yaptığı çalışmalarla modern elektroniğin oluşmasında önemli bir rol oynamıştır. Heaviside garip bilim insanlarına örnektir. Özellikle 60'larından sonra ilginç davranışlar sergilemiştir. Komşularının iddiasına göre Heaviside, evini granit bloklarla döşemiş, bunları koltuk ve yatak olarak kullanmıştır. Heaviside, bu dönemlerde tırnaklarını pembe oje ile boyamış, günlerce sadece sütle beslenmiştir. İnsanlarla görüşmeyi sevmeyen Heaviside, düzenli olarak yazı yazdığı Electrician isimli dergi için yazdığı yazıları editörlere ya da yayıncıya göndermek yerine bakkala bırakmayı tercih ediyordu. Editörler, yazıları bakkala gidip alıyorlardı. Ömrünün sonlarına doğru Heaviside mektuplarını 'W.O.R.M' (İngilizce 'solucan') şeklinde imzalamaya başlamıştı. Bu imzanın ne anlama geldiği konusunda kimsenin bir fikri yoktu. Heaviside, sürekli yazma isteği uyandıran hipergrafi hastalığından muzdaripti.
BİLİMSEL BİLMECELER
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
DOĞRU BİLDİĞİMİZ YANLIŞLAR
SÖZLER
"Hayatı yaşamanın iki yolu vardır. İlki, hiçbir şeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri ise, her şeyin mucize olduğunu düşünmektir." Albert Einstein
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde