Pazar 22.07.2018
Son Güncelleme: Pazar 22.07.2018

Gülhane’nin yeniden keşfi

İstanbul’da hem şehrin tam ortasında hem de karmaşadan uzak ender mekanlardan olan Gülhane Parkı bugün yeniden keşfediliyor. Sadece mesire yeri olarak değil kültür ve sanatın da cenneti olarak...

İstanbul'da şehrin karmaşasından kaçıp kuş sesleri ile huzur bulacağımız ender yerlerden biri Gülhane Parkı. Hem ulaşımı kolay hem de şehrin tam ortasında. Çimenlerde uzanıp kitabınızı da okuyabilirsiniz, çayınızı yudumlarken parkta oynayan çocuğunuzu da izleyebilirsiniz. Üstelik içinde bir restoran ve çay bahçesi de var. Ancak Gülhane Parkı bir mesire alanı olmaktan daha da fazlası ve pek çoğumuz bunun farkında değil. Mesela içinde bir bilim müzesi, kütüphane, köşk ve arkeoloji müzeleri var. Gülhane Parkı'nı dolaştık ve parkın kültür sanat tarafını sizler için keşfettik.
İstanbul Arkeoloji Müzesi
Milyonlarca ziyaretçi geliyor

Parkın İstanbul girişinin sağında kalan bir yokuş göreceksiniz. Yokuşu ortaladığınızda solunuzda büyük bir giriş kapısı göreceksiniz, işte oradan müzeye giriş yapıyorsunuz. Arkeoloji Müzesi oldukça büyük. Gezerken yorulabiliyorsunuz. Ancak göreceğiniz tarih tüm yorgunluğunuzu alıp götürüyor. Avrupa'nın en iyi müzeleri arasında gösteriliyor ve milyonlarca ziyaretçi alıyor. Ancak böylesine önemli bir müzesinin tuvaletinin durumu içler acısı. Eminim, yetkililer durumu fark edip düzelteceklerdir. Gelelim Arkeoloji Müzesi'ne... İçine girdiğinizde gördüğünüz eserler sizi hayrete düşürüyor. Büyük İskender Lahdi, İskender başı, Sayda Kralı Tabnit'in mumyası, Kornelia Antonia'nın heykeli, Nehir Tanrısı Okeanos'un heykeli ve daha nicesi... O kadar gerçekler ki, canlanıp sizinle konuşacak gibi...
İslam Bilim Ve Teknoloji Müzesi
Yüzlerce icat bu müzede

İslamiyetle bilimin yanyana gelemeyeceğini düşünenlerin önyargılarını çürüten bir müze İslam Bilim ve Teknoloji Müzesi. Gülhane Parkı'na İstanbul Kapısı'ndan girip ilerlediğinizde solunuzda kalan sarı bina. İçeri giriş 10 lira. Müzekart da geçiyor. Müzede İslam coğrafyasının farklı şehir ve dönemlerinde yapılmış icatlar bulunuyor. Dokuzuncu yüzyıldan 16'ncı yüzyıla kadar İslam alimleri tarafından yapılmış icatlar tüm detaylara sadık kalınarak hazırlanmış. Astrolojiden fiziğe, matematikten optiğe kadar pek çok alanda icat bulunuyor. Dolaştığınızda bugün kullandığımız teknolojinin aslında yüzyıllar önce İslam coğrafyasında temellerinin atıldığına şahit oluyorsunuz. Müzenin girişinde Halife al- Ma'mun'un dokuzuncu yüzyılda yerküre üzerine çizdiği, dünyanın kendi ekseni etrafında dönüşünü ispatlayan haritası bizi karşılıyor. Devamında su saatleri, pusulalar, gezegen ve yıldızların hareketlerinin hesaplanışında kullanılan aletler ve daha yüzlercesi ziyaretçileri bekliyor. 30 Haziran'da kaybettiğimiz Prof. Dr. Fuat Sezgin'in büyük çaba ve emekleri sonucu 2008 yılında açıldı bu müze. Sezgin'in cenazesi de müzenin bahçesindeki özel bir alana defnedildi. Dileyen mezarı da ziyaret edebiliyor.
Eski Şark Eserleri Müzesi
İlk aşk mektubu ve evlilik cüzdanı

Bu bina 1883 yılında dönemin ünlü mimarı Alexandre Vallaury'ye yaptırılmış. 1917-1919 yılları arasında ise dönemin Arkeoloji Müzesi Müdürü Halil Edhem Bey tarafından Yakın Doğu ülkeleri eserlerinin sergilenmesi amacı ile müze haline getirilmiş. Bu bölüm, Anadolu ve Mezopotamya'nın Yunan öncesi, Mısır ve Arap Yarımadası'nın İslam öncesi çağlarına ait eserlerinden oluşuyor. İçinde 74 bin civarında çivi yazısıyla yazılmış tablet var. Meraklısı için ilk aşk mektubunu da bu müzede görebilirsiniz. Ayrıca M.Ö. 2 binli yıllara ait evlilik cüzdanı, işlenen bir cinayetle ilgili mahkeme kararı ve iş mektupları da ilginizi çekebilir.
Ahmet Hamdi Tanpınar Kütüphanesi
Kuş seslerinin içinde bir kütüphane

Gülhane Parkı'na İstanbul Kapısı'ndan giriş yaptığınızda hemen solunuzda uzun dik merdivenleri göreceksiniz. Sonrasında karşınıza Tanpınar ve Yahya Kemal Beyatlı'nın büstü çıkıyor. İçeride binden fazla yazar, dokuz bin civarı kitap bulunuyor. Mekan ise ruhunuza dokunuyor. Kitaplar dışında gözünüz tavanlardaki süslemelere de takılıyor. Nazım Hikmet, Orhan Kemal, Nedim ve Ahmet Hamdi Tanpınar'a ayrılmış köşeler var. Dar ve ahşap merdivenlerden aşağı kata inip buradaki sohbet odasını da gezebilirsiniz. Burası edebiyat temalı pek çok etkinliğe de evsahipliği yapıyor. Parktan gelen kuş sesleri ve ağaç kokusunun tarihle buluştuğu bu kütüphaneyi mutlaka ziyaret edin. Araştırmalarınız için şehrin içinde böyle bir kaynağın olduğunu unutmayın.
Çinili Köşk Müzesi
Fatih'in çinili yazlığı

Arkeoloji Müzesi'nin tam karşısında çiniden duvarları ve sütunlarıyla sizi kendine çağırıyor Çinili Köşk. İçerisinde bu topraklardaki çiniciliğin tüm marifetlerini görüyorsunuz. Fatih Sultan Mehmet tarafından önceleri yazlık olarak kullanılmış. Sonraları müsabakaların izlendiği yer olmuş. Sırça Köşk olarak bilinse de içindeki çini ve seramikler nedeniyle Çinili Köşk olarak anılmaya başlanıyor. Adeta görsel bir şölen... Ayrıca içinde 2 bine yakın arkeolojik kazılardan çıkarılmış eser de bulunuyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.