Mesele vatan olunca Türk kadını doğuştan komando

Seher Cingöz'ü okul mezuniyetiyle tanıdık. Ama bu tanıma ne Kayseri Melikgazi Mustafa Eraslan Anadolu Lisesi'nden ne de Anadolu Üniversitesi Kamu Yönetimi bölümünden mezuniyetiyle olmadı. O kamuoyunun gündemine sekizi kadın 419 subay adayı olan İzmir Foça'daki Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi'ndeki okul birinciliğiyle geldi. Onunkisi tarihe geçen bir okul birinciliği. Çünkü kendisi 55 yıllık okul tarihinde birincilikle mezun olan ilk kadın kursiyer oldu. Yılmayarak, pes etmeyerek, çocukluk hayaline kavuşmuş oldu. Aslında daha çok erkeklerle özleştirilen komando algısını da, kadın komando olmasından öte okul birinciliği ile bir nebze olsun değiştirmiş oldu Cingöz.
ÇOCUKLUĞU TARLADA GEÇMİŞ
Subay adayı Seher'in 26 yıllık yaşamı da ilginç; tarladan komandoluğa uzanan bir öykü. Kayseri'nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Kayabaşı köyünden. Çiftçi bir ailenin altı çocuğunun en büyüğü. O yüzden çocukluğu tarlalarda, arazilerde geçmiş. Fırsat bulduğunda izinlerinde çok sevdiği baba mesleğiyle hâlâ da ilgileniyor. Cingöz'ün asker sevgisi de aileden. İki erkek kardeşi de Türk Silahlı Kuvvetleri'nde. Komando Cingöz, şimdi staj yapıyor. Sonrasında Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi'ndeki eğitiminin ardından görevine başlayacak. Cingöz'le staj yaptığı Foça Jandarma Komando Teröristle Mücadele Harekatı Okulu'nda görüştük.

- Nasıl bir ailede yetiştin, biraz anlatır mısın?
- Çocukluğum köyde geçti. Bozkır iklimiyle yetiştik, bozkır çocuğuyum. Tarım ve hayvancılıkla uğraştığımız için hep arazideydik. Mesela küçükken annemler tarlada çalışırdı biz de onlara azık götürürdük. Altı kardeşiz. Benden sonraki kardeşim Sinan astsubay öğrenci, onun küçüğü Serdar köyde çiftçi, Mert Hava Kuvvetleri'nde personel, Mustafa da Kara Kuvvetleri Komutanlığı uzman erbaşlığını kazandı. En küçük kardeşim Şerife de bu yıl üniversite sınavlarına girdi.
- Asker olmak çocukluk hayalin miydi?
- Daha önce Hava Harp Okulu sınavlarına da girmeyi düşünmüştüm. O dönem çiftçilik yaptığım için ve ulaşım gibi bazı sebeplerden dolayı bu olamamıştı. Ama çocukluğumdan beri çok sevdiğim ve çok istediğim için çabalamaya devam ediyordum. Bir şeyi yapmak için sevmek çok önemli. İnsan sevmediği bir şeyi yapamaz. Ulu Önder Atatürk'ün bir sözü vardır; "Muhtaç olduğunuz kudret damarlarınızdaki asil kanda mevcuttur." Askerlik sevgim damarlarımızda dolaşan kandan gelen bir şey. Benimkisi aileden gelen bir sevgi. Sivildeyken bile özel diktirdiğim askeri kamuflajlarım mevcuttu.
TOPRAKLA HAŞIR NEŞİR BÜYÜDÜK
- Ailen çiftçiymiş. Sen de tarlada çok çalıştın mı?
- Babam çok disiplinliydi. Sabah saat altıdan sonra bizim evde uyuyan kalmazdı. Tarlaya gitmek için traktörde hazır bir şekilde babamı beklerdik. O sene ne ektiysek görev dağılımı yapar hepimiz ona göre çalışırdık. Toprakla haşır neşir büyüdük.

- Baban çiftçiliğe devam ediyor mu?
- Babam 2013 Temmuz'unda beyin kanamasından rahmetli oldu. Üç yıl sonra da annem aniden öğrendiğimiz beyin tümöründen sizlere ömür. Bir kardeşim okumadı, dedemlerle birlikte çiftçiliği o devam ettiriyor.
HİÇBİR ZAMAN PES ETMEDİM
- Gelelim okul birinciliğine. Tüm Türkiye seni mezuniyetinle tanıdı...
- Öncelikle Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkezi Komutanlığı'nda görevli komutanlarımıza çok teşekkür ediyorum. Gecelerini gündüzüne katarak bizden tecrübe ve birikimlerini esirgemediler. Bu başarıyı komutanlarımıza ve öğretmenlerimize borçluyum.
- Hırsın da bunda etkisi yok mu?
- Kendi çabalarım da var tabii ki. Eğitimlerimizin her safhasına çok severek katıldım. Kaçırdığım hiçbir ders yoktur. İntikallerimiz olsun diğer tatbikatlarımız olsun hiçbir zaman pes etmedim. O derece çok seviyorum. Komando olmak benim için çok önemli. Çok sevdiğim bir alan.
- Okul birinciliğini tahmin ediyor muydun, neler hissettin?
- Hepimiz bir hedef doğrultusunda burada toplandık. Bütün eğitimlerde ben de arkadaşlarım da elimizden geleni yaptık. Başarılı olduğumu biliyordum ama birinci olacağımı tahmin etmemiştim. Çok severek yaptığım için birinci olduğumu düşünüyorum. Öğrendiğimde gururlandım, duygulandım, sevindim. Tabii ki annemin de babamın da görmesini çok isterdim. Özellikle annemde asker sevgisi çoktu.

TARİHİMİZ KADIN KAHRAMANLARLA DOLU
- Birinciliğinle ilgili erkek kursiyerlerle aranızda şakalaşmalar oldu mu?
- Şakalaşma olmadı ama tatlı rekabetlerimiz oldu. Benimle yarışan, beni rakip gören devrelerim vardı.
- Komandoda kadın erkek ayırımı var mıdır sence? Daha çok erkeklerle ilişkilendirilmesine ne diyorsun?
- Fiziksel olarak onlar bizden biraz daha güçlü olduğu için böyle bir durum oluyor. Komandonun kadını erkeği yoktur. Kadın da komando olabilir. Türk kadının kanında var komandoluk. Türk kadını azmi, çalışkanlığı ve fedakarlığıyla zaten doğuştan bir komando benim gözümde. Bir de mesele vatan olunca... Zaten tarihimizde de bunu Nene Hatunlarımızla, Fatma Bacılarla ispatladık. Cepheye nasıl mermi taşıdılar, askerimize nasıl destek oldular.
- Hem komando hem de okulun ilk kadın birincisi olarak çevrenden, erkek kardeşlerinden nasıl tepkiler alıyorsun?
- Türk milleti jandarmasını, polisini, askerini çok sevdiği için çok güzel tepkiler alıyoruz. Bu da bizi daha çok gururlandırıyor. Kardeşlerim de gurur duyuyorlar hatta örnek alıyorlar.
ERKEK KARDEŞLERİMLE TÜFEKLE OYNARDIM
- Evli misin?
- Mesleğime odaklıyım. Şu an evliliği düşünmüyorum.

- Çocukluğunda bebeklerle oynar mıydın?
- Dört erkek kardeşim olduğu için tabanca ve tüfeklerle daha çok oynardım. Oyuncak bebekle çok nadir olurdu.
- Komandonun sıradan bir günü nasıl geçiyor?
- Uygulamalı eğitimlerimiz kapsamında haftanın bir günü arazide oluruz. Her an tetikte olarak, gece atışı, tesisatlı koşular, sürünme, tehlikeli bölgelerde öğrendiğimiz koordineli ilerleme, himayeli sıçrama gibi faaliyetleri eğitimimizin parçası olarak yaparız. Bu arada mevzilerde sabaha kadar nöbet sistemi oluşturuyoruz.
BU İŞ YÜREKTE VE KAFADA BİTER
- Eğitimleriniz nasıldı? Hangi eğitimlerden geçiyorsunuz?
- Komanda Okulu'nda teorinin yanı sıra uygulamalı eğitimler de çok önemli. Bu eğitimlerimizde her türlü doğa ve hava şartına uygun yetişiyoruz. Düşman unsuru bize saldıracakmış gibi her an tetikte olarak eğitimlerimiz gerçekleşiyor. Eğitimden, faaliyetten kesinlikle taviz verilmez. Hava yağmurlu çıkmayalım denmez. O nedenle faaliyet aksatılmaz, ertelenmez. O mutlaka yapılacak. 40 kiloyu aşan teçhizatımız oluyor eğitim sırasında. Komando her zorluğa alışkandır, zor olanı tercih eder. Her türlü doğa şartında faaliyet gösterir. 'Görülmeden gör, ölmeden dön' mantığı vardır.

- Kaç kilosun?
- Şu an 55 kiloyum. Bir insan ben bu işi yapacağım diyorsa bunun zayıflıkla kiloyla alakası olmaz. Bu yürekte ve kafada biten bir iş. 'Ben bu işi seviyorum yapacağım' dediğin an iş bitmiştir. Azimli olmak, inatçı olmak, pes etmemek, 'ben yapacağım' demek önemli. Komando kesinlikle pes etmez, pes ettirir. Her şeyin bittiği anda komando bir adım daha atabilendir.
- İlginç olaylar yaşadın mı?
- Bir kere eğitim alanına intikal esnasında domuz sürüsü gördüm. Akrep, yılana alışkın olduğumuz için sıkıntı olmuyordu.
- Çiftçiliğin katkısını gördün mü peki?
- Tarlada geç saatlere kadar karanlıkta çalışırdık. Mesela mercimek nohut çok ekerdik. Makine de yoktu. Sürekli arazideydik. Bu nedenle faydası çok oldu. Diğer devrelerimde de aynı şekilde. Diğer köy çocukları da çok faydasını gördü, onlar da başarılılar.
- Hedefin nedir?
- Teröristle mücadele ve komando harekat kapsamında kendimi daha çok geliştirerek hem arkamızdan gelen subay astsubay öğrenci adaylarımıza faydalı olmak hem de arazide üst düzey bir jandarma olmak. Jandarma Özel Harekat birliklerimizde çalışmak.