Giriş Tarihi: 12.8.2018

Türkiye’de yıl artık iki mevsim kış ve yaz!

Her yaz farklı bir biçimde iklime dair şaşırıyoruz. Temmuz’da bitmek bilmeyen yağmurlar, ağustos ayında öldürücü sıcaklar hep ezberimizi bozuyor. Peki önümüzdeki aylar bizi neler bekliyor. Meteoroloji mühendisi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “Türkiye’de yılı iki mevsime ayırmak gerek” diyor

Neydi ezberimiz, "Yazları sıcak ve kurak, kışları ılık ve yağışlı... Ya da nasıl bilirdik mevsimleri bugüne kadar? İlkbahar, yaz, sonbahar, kış... Tüm ezberleri unutun! Çünkü bugüne kadar bilgi dağarcığımıza yerleşen klişelerin kiminin hükmü artık yok, kimi çok değişti... Küresel ısınma, değişen yaşam koşulları, yükselen binalar, artan nüfus gibi birçok etken nedeniyle mevsimler de, meteorolojik ezlerlerimiz de bozuldu. Temmuz ayında İstanbul'da aralıksız yağan yağışlara şaşırmamız bu yüzden. Ya da kasım ayında hala yazı yaşıyor gibi hissetmemiz. Şimdi önümüzde ağustos var... Bakalım hava bize nasıl sürprizler hazırladı. Tüm bunları konuşmak üzere İTÜ öğretim üyesi, Meteoroloji Mühendisi ve Afet Yönetim Uzmanı Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu'nun kapısı çaldık. Kadıoğlu, meteoroloji hakkında doğru bilinen yanlışları anlattı, bilimsel verilerle öngörülerde bulundu:
- Bizim bildiğimiz mevsimlere dair düzen değişti mi? Yeni düzende mevsimler nasıl oldu?
- Farkında değiliz ama okullardaki bir yılı ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış şeklinde dörde bölen mevsim tanımlaması aslında astronomik bir mevsim tanımlamasıdır. Yani mevsimlerin havayla birebir ilişkisi yok. Örneğin Türkiye'nin her yerinde, özellikle de sıcak ve kurak bölgelerinde, sonbaharda yaprakların dökülmesini, karlı kış aylarını, ilkbaharda çiçek ve böcek patlamasını, yağmurlu yaz aylarını bulmak çok zordur. Bu nedenle, Osmanlı kaynakları da yılı dört mevsime değil; Kasım (kış) ve Hızır (yaz) olmak üzere ikiye ayırmıştı. Kasım 180, Hızır 186 gündür buna göre... Yılı iki mevsime ayırmak Türkiye genelini çok daha iyi temsil ediyor.
- Temmuz yağışlıydı, Ağustos ayı için neler beklemeliyiz?
- Ağustos ayı Anadolu'nun bir çok yerinde 'Çürük ayı' olarak adlandırılır. Kimine göre de ağustos ayının yarısı yaz yarısı kıştır. South East European Virtual Climate Change Center (SEEVCCC) olarak bilinen merkezin iklim analizlerine göre 2018'in ağustos ayında Marmara, Ege, Akdeniz ve Batı Karadeniz'de beklenen yağışın mevsim normallerinden az, özellikle Doğu Karadeniz'de mevsim normallerinin çok üzerinde olması bekleniyor. Hava sıcaklıklarının Trakya Bölgesi'nde mevsim normallerinden iki derece daha yüksek olması beklenirken, özellikle Güney Doğu Anadolu'da mevsim normallerinden daha düşük olması bekleniyor.
- Avrupa'da inanılmaz sıcaklar yaşanıyor, İskandinav ülkeleri bile sıcaktan bunaldı, biz Temmuz ayını şemsiyeyle geçirdik. Bunun nedeni ne?
- Bu yıl Temmuz ayında bizi etkileyen meteorolojik koşullar Batı Avrupa'yı yakarken, bizde gökgürültülü yağışlara neden oldu. İzobaratik oluklar dediğimiz yapı güneyden sıcak havayı kutba kadar taşırken, izobaratik oluklar kuzeydeki soğuk havayı bize indiriyordu. Yer çok sıcak, yukarı seviyedeki hava soğuk olunca da gökgürültülü yağışlarla bir temmuz ayını geçirdik. Ağustos ayı ile birlikte bu durum değişiyor. Örneğin ağustosun ilk günleri Türkiye yanarken, bu sefer Batı Avrupa'nın oluk etkisinde kaldığı görüldü.
- Bu kışa dair öngörüleriniz neler, kar yağışlı soğuk bir kış geliyor mu? Ve kış ne zaman başlar? Çünkü geçtiğimiz yıl Kasım ayı bile sıcak denebilecek düzeyde geçmişti...
- (SEEVCCC)'e göre 2018-2019 için beklenen kış tahmini şok şok bir tahmin değildir. Önümüzdeki kış Trakya, Ege ve İç Anadolu'nun batısı, Akdeniz ve Güney Doğu Anadolu'da yağışların uzun yıllar ortalamasından daha düşük olması bekleniyor. Hava sıcaklıklarının ise Trakya, Ege, Karadeniz ve Akdeniz kıyıları, İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgeleri'nde mevsim normallerinin 2 ila 3 derece üzerinde olması bekleniyor. Diğer kesimlerde önümüzdeki kışın hava sıcaklıklarının mevsim normalleri civarında olması beklenmekte.
ÇÖL İKLİMİNE DOĞRU GİDİYORUZ
- Büyük kentlerdeki binalar da ısınmayı çok etkileyen faktörlerden değil mi?

- Küresel ısınma, yaz mevsimi, sıcak hava dalgası, kent ısı adası bir araya gelince büyük kentlerde yaşlılar, çocuklar ve obezler başta olmak üzere çok sayıda insanın ölümüne neden oluyor. Örneğin 2003 yılı ağustos ayındaki sıcak hava dalgası sırasında, çoğu evlerinde yalnız yaşayan yaşlılar olmak üzere yaklaşık 35 bin kişi hayatını kaybetti. Kışın yakacak yardımı yapıyorlar, evsizleri soğuk havada donmasın diye toplayıp kapalı spor salonunda filan korumaya alıyorlar. Ama yazın yananlara kimse yardım etmiyor. Yazın ölüm raporlarında ana neden olarak sıcak hava dalgasına da yer verilmiyor. Kayıtlarımızda olmayan sıcak hava dalgasının ölümcül olacağından da korkuyorum.
BİZİ NELER BEKLİYOR?
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından yaptırılan "İklim Değişiminin Su Kaynaklarına Etkisi Projesi" kapsamında üretilen İklim Değişimi Raporu'nda belirtildiği üzere:
Türkiye üzerinde mevsimlik ve yıllık ortalama hava sıcaklıkları 2-3.5 C ve 4-6 C aralığında önemli ölçüde artacak ve 2100 yılı sonuna doğru uç değerler şiddetlenecek.
Sıcak hava dalgaları, Türkiye'nin güney enlemlerinden kuzeye doğru artış gösterecek. Özellikle 2041 sonrası Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri'nde sıcak hava dalgalarının hem sıklığında, hem de şiddetinde artışlar gözlenecek.
Yıldırım, dolu, sağanak yağış ve hortumlar gibi hidro-meteorolojik afetleri hem daha sık hem de daha şiddetli olarak yaşamaya devam edeceğiz.
Türkiye geneli toplam yağış miktarlarında Doğu Karadeniz Bölgesi hariç 2050'den itibaren daha belirgin olmak üzere azalmalar öngörülüyor.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.