Premier Lig'in ilk 4 haftasını 12 puanla kapatan Watford, Manchester City, Chelsea, Liverpool gibi afili takımlardan rol çalıyor. Watford'un bu hızlı girişi, Leicester City'den sonra yeni bir peri masalı beklentisini de haliyle körükledi. Kadro derinliği ve kalitesi, bu görüntüyü 38 haftalık lig maratonuna yaymaya yeter mi bilinmez. Ancak şu ana kadarki performansları, daha derinlemesine bir bakışı fazlasıyla hak ediyor.
Watford, Premier Lig'e çıktığı 2015'ten beri ilk kez menajer değişkliğine gitmedi. Javi Gracia, geçen sezon yaptığı yatırımların karşılığını yavaş yavaş alıyor. Dolayısıyla küme düşme adayı bir takımın bir anda yeni peri masalı namzeti haline gelmesinde, kadro ve teknik ekip istikrarı büyük rol oynuyor.
Watford kendileri gibi mütevazı takımların ekseriyetle yaptığının aksine, arkaya yaslanıp, kalesinin önünü kapatmayı tercih etmiyor. Tam aksine ön alanda etkili prese başvurup rakip takımları erken top kaybına zorluyorlar. Öndeki oyuncuların takım savunmasına yaptığı bu katkı, defans hattı ve kalecinin de yükünü azaltıyor. Nitekim kalesinde en az şut gören ikinci takımlar. Defansif aksiyon başına kendi yarı sahalardında rakiplerine 9.5 pas izni veriyorlar ve bu alanda da ligin en düşük altıncı istatistiğine sahipler. Ligin en çok pas arası yapan ikinci takımı da yine Watford. Üstelik bireysel bazda bu alanda ilk 6 isim arasında 4 oyuncuları var.
Watford'un topu kullanmak, pas yapmak gibi bir planı yok. Art arda 10 pas ve üstü pas istatistiğinde, sadece Newcastle ve Cardiff onlardan daha kötü. Ancak yetersizlikten ziyade bu bir oyun planı. Çoğunlukla uzun toplarla doğrudan rakip kaleye iniyorlar. Gol yollarındaki bir diğer silahları da duran toplar. Şimdiye dek attıkları 9 golün 3'ü duran toplardan. 21 dakika içinde Tottenham'ı geriden gelerek yendikleri son maçta da golleri böyle buldular.
Ancak madalyonun bir de diğer yüzü var. Açık oyunda yakaladıkları net pozisyon sayısı uzun vadede onları potada tutmak için yeterli görünmüyor. Maç başına 12 şut çekiyorlar ve bu rakam onları lig 12'ncisi yapabiliyor. Watford'u masaya yatıran uzmanlara göre, bu denli az sayıda pozisyondan ve duran toplardan sürekli yüksek yüzdeyle tabela yapmalarını beklemek biraz hayalperestlik.
İlk dört maçtaki 11'ler itibariyle takımın yaş ortalaması 29. Bu da onları en yaşlı iki takımdan biri yapıyor. Bu ortalama, tecrübe anlamına gelmekle beraber, zamanla yıpranma ve yorgunluk olarak da takıma olumsuz yansıma riski doğuyor. Velhasıl 4 haftalık perfomans tesadüf eseri değil, çalışılmış bir planın ürünü. Ancak takımlar arasında makasın bu kadar açıldığı bir dönemde, bu performansın 38 haftaya yayılması da pek mümkün görünmüyor. Futbol romantikleri ise parmaklarını tutmuş, istatistiklerin bir kez daha yanılmasını diliyor. Romantikler ve hayatını bu kulübe adamış bir adam: Elton John...