Son Güncelleme: Pazar 16.09.2018
Depremleri öngörmek mümkün değil
17 Ağustos depremi, hepimizin zihninde acı anılar bıraktı. O tarihten beri hepimiz depremle yaşar olduk. Haberlerde sık sık yakın zamanda deprem olacak, şu tarihte deprem olacak gibi öngörülerle karşılaşıyoruz. Peki, gerçekten depremleri öngörmek mümkün müdür?
LOS ANGELES'TA ÖNGÖRÜLEMEDİ
Peki, depremlerin oluşumunu biliyorsak, neden ne zaman gerçekleşeceklerini öngöremiyoruz? Depremleri öngörmek için depremlerin öngörülebilir bir düzenlilikte hareket etmeleri gerekmektedir. Diğer bir deyişle fayların basınçlarını öngörülebilir bir şekilde serbest bırakmaları gerekmektedir. Ancak bilim insanlarının faylar üstüne yaptığı çalışmalar böyle bir düzenlilik bulamamıştır. Örnek olarak en öngörülebilir davrandığı düşünülen California'daki 1200 km uzunluğundaki San Andres Fayı'nı ele alalım. Bilim insanları 1985 yılında burada 20 yıl süren en büyük deprem öngörme çalışmasını yaptılar. Bölgede 1857, 1881, 1901, 1922, 1934 ve 1966'da deprem olmuştu. Bütün depremlerde basınç, toprağı depremden önce bükmüştü. Bilim insanları bundan hareketle 1993 yılında bir deprem olacağını ve toprağın öncesinde büküleceğini öngörmüşlerdi. Ancak 1993 yılında deprem olmadı. Sonraki büyük deprem 2004 yılında oldu ve öncesinde toprakta beklenen olgular gözlemlenemedi.
HAZIRLIKLI OLMAK ÖNEMLİ
Şimdiye dek bilim insanları bölgedeki sulardaki radon miktarı, yeraltı su seviyesindeki artışlar, bölgedeki elektromanyetik aktivitelerdeki değişimler ile depremler arasında ilişki bulmaya çalıştılar. Gerçekten de depreme yol açan ana kırılmadan önce, yeraltındaki taşlarda mikro çatlaklar oluşabilir. Bu çatlaklar toprak altındaki suyun daha kolay hareket etmesine ya da yer altından yüzeye radon salgılanmasına neden olabilir. Ancak bu faktörlerin hiçbiri depremleri kesin olarak öngörmede kullanılamaz. Zira bu faktörler varken deprem olmayabileceği gibi, bu ön faktörler gözlemlenmeden de deprem olabilir. Diğer taraftan fark edilmeyecek derecedeki küçük depremlerle, çok şiddetli depremlerin benzer şekilde oluştuğu düşünülmektedir. Dolayısıyla gerçekten depremlere işaret eden bazı işaretler gözlemlense de, bunların büyük ve uzun süreli bir depremin mi, yoksa hissedilmeyecek derecede zayıf bir depremin mi işareti olduğunu tespit etmek mümkün olmayabilir. Elbette ki bilim insanları çeşitli gözlemler ya da modellerle gelecek depremlerle ilgili bazı olası öngörülerde bulunabilirler. Ancak bunların kesin olmadığını, sadece birer makul tahmin olduğunu unutmamak gerekir. Doğru olan yaklaşım, panik yapmamak ve her zaman deprem olabilirmiş gibi hazırlıklı olmaktır.
BİLİMSEL BİLMECELER
Çözümü haftaya Pazar SABAH'ta
GEÇEN HAFTANIN ÇÖZÜMLERİ
ŞAŞIRTAN GERÇEKLER
EN SON HABERLER
- 1 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 2 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 3 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 4 Moda, kadın sporcuların peşinde
- 5 Atalarının mirasını fotoğrafla yaşatıyor
- 6 Spora başlamadan tak saatini koluna
- 7 Modern dilencilik
- 8 Toplumun size biçtiği rollerin ötesine geçebilirsiniz
- 9 Çocukları ‘yetişkin olmayan’ anne-babalar büyütüyor
- 10 Eskiden kupayı bölüşürlerdi