Pazar 14.10.2018

İçindeki savaşı kazanırsan maçı da kazanırsın

İstanbul Esenler’de büyüdü, sonra ver elini Almanya. 1991 doğumlu boksör Avni Yıldırım başarıdan başarıya koşuyor. Şimdi gözünü Altın Kemer’e diken Yıldırım başarıya giden yolun disiplinden geçtiğini söylüyor

1991 yılında Sivas'ta doğan Türkiye'nin en önemli boksörlerinden biri olan Avni Yıldırım, 2015 Şubat ayında Dünya Boks Federasyonu'nun (WBC) Gençlik Kıtalararası Kemeri'ni aldı. Bu boksörün ilk kemeriydi. 2015 Ağustos ayında ise Gümüş Büyükler Kıtalararası Kemer'ini kazandı. Yıldırım şimdi de gözünü Altın Kemer'e dikti. Anthony Dirrel ile yapacağı Dünya Şampiyonluğu maçının kampı için Avusturya'ya gidecek olan Yıldırım ile Kuruçeşme Huqqa'da bir araya geldik... Profesyonel boksör özel hayatından beslenme programına, maçlara hazırlık aşamasından kariyer hedeflerine kadar tüm bilinmeyenlerini Pazar SABAH'a anlattı...
- Tyson'ın koçuyla birlikte çalışıyorsunuz. İlk defa mı bir araya geldiniz, yoksa daha önce de birlikte antrenman yapıyor muydunuz?
- Mike Tyson'un hocası ile bir araya geldik ancak artık çalışmıyoruz. Menajerim Ahmet Öner ona yardımcı hocalık teklif etti ama kabul etmedi. "Yardımcı hocalık yapmam" dedi. Şimdi gittiğimde yeni bir ekiple başlayacağız inşallah hayırlı olur hepimiz için. Daha iyi neticeler elde etmek için çaba harcıyoruz.
- Nasıl bir antrenman programınız var?
- Çeşitli antrenman metotları var ben hazırlanırken günde iki, bazen üç kez antrenman yapıyorum. Sabah 05.30, öğlen 12.00, akşam 05.00'te olmak üzere. Kampın 1.5 ayı fizik kondisyonu antrenmanları ile geçiyor. Daha sonra teknik antrenmanlara geçiyoruz. Bu üç aylık bir periyot. İlk 1.5 ay fizik kondisyon antrenmanlarında protein ağırlıklı besleniyorum, son üç hafta karbonhidrat ağırlıklı besleniyorum. Karbonhidrat aldığım zamanlar, proteinden uzak duruyorum çünkü maça yakın vücuda enerji lazım, bunu da karbonhidrattan sağlıyoruz. Bu beslenme programının iyi hazırlanması gerekiyor. Mesela son maçta iyi hazırlanmadı, bu yüzden çok halsizlik vardı, enerjim çok düşüktü. Bu konu üzerindeki bazı değişiklikler yapılacak. Ayın 6'sında tekrar Amerika'ya gidiyorum yeni kampımda farklı bir ekiple çalışacağım.
- Miami'de antrenmanların yapılması bir sporcu için neden cazip? Bütün dünya yıldızları orada antrenman yapıyor, orada daha mı disiplinlisiniz?
- Hep Almanya'da yaşadım. Fakat şöyle bir şey var orada zihinsel olarak odaklanamıyorsun. Dünya Şampiyonluğu maçından önce Almanya'da 15 bin kişilik salonu doldurdum. Almaya'da 15 bin kişilik salon doldurabiliyorsan, bir şeyleri başarmışsın demektir. Buraya Tarkan'ı getirseniz, belki de salonu böyle dolduramaz. Fakat gurbetçi vatandaşlar beni çok sahipleniyorlar, yolda gördüklerinde bırakmak istemiyorlar, ben de kimseyi kırmak istemiyorum o sebepten kafamı dinleyemiyorum. Tam olarak Amerika'ya niye gidiyorum? Son maça üç ay kala gidiyorum, Miami'deyim. Kimse orada dikkatini dağıtmıyor, tanıdık yok. Sıradan bir vatandaşsın herkes için. Hiçbir yere çıkamıyorsun sadece ekibinle berabersin.
ÖNCE ANNEMİN DUASINI ALIRIM
- Yaptığınız son maç Dünya şampiyonluğu için maç eleme maçıydı değil mi?
- Evet, eleme maçıydı elendim ama şansımıza da şampiyon dopingli çıktı. Bu da bizim için büyük bir avantaj. 15 Aralık'ta maça çıkma ihtimalim var, bir final elemesi daha yapılacak, Kanadalı bir boksörle şampiyonluk için tekrar maça çıkacağım.
- Maça çıkmadan önce bir uğurunuz, toteminiz var mı?
- Ben maçlara üç hafta kala telefonumu kapatıyorum sadece haftada bir, iki kere annemi, ailemi arıyorum. Sosyal medyadaki takipçilerim için bir, iki paylaşım yapıyorum ama kimseyle görüşmüyorum. Telefon benim için bitiyor. Sadece maç günü annemi arıyorum, duasını alıyorum. Ondan sonra yine kapatıyorum. Telefonla falan uğraştığın zaman hep kafan dağılıyor. Adam geliyor abuk sabuk yorumlar yapıyor, eleştiriler yapıyor, yorum yazmak için yorum yazıyorlar... Bir de bizim milletimiz sadece klavye delikanlısı...
- Maç esnasında hiç beklemediğiniz bir şey oldu mu?
- Dünya Şampiyonası'nda nakavt oldum. Tek mağlubiyetim var o zaten. 4. rauntta çok ters bir yumruk yedim maçın sonuna kadar hâlâ kafamı toparlayamamıştım.
- Takip ettiğin sporcular var mı?
- Eski boksörleri takip ediyorum. İki, üç kişi var böyle. Ama en babası Jeo Frazier. Genelde kendi stilime yakın olanları izliyorum.
- Hırs yapıyor musunuz?
- Zaten hep rekabet halindeyiz bazen aramızda atışmalar da oluyor.
- Peki, sıklet değiştirmeyi düşünür müsünüz?
- Şimdi bakalım Dünya şampiyonluk maçında ne olacak? Ona göre bir üst sıklete geçmeyi düşünüyorum.
MAÇTAN ÖNCE PSİKOLOJİK DESTEK ŞART
- Bir sporcu olarak psikolojik destek alıyor musunuz?
- Alıyorum maçtan önce, nasıl almayacaksın? Her maç final maçı gibi... Psikolojik olarak da hazır olman lazım. Fizik olarak istediğin kadar hazır ol, psikolojik olarak hazır değilsen olmuyor. O maçtan önce kendinle bir savaşın var. İçindeki savaşı kazanırsan maçta da kazanırsın
- Size yapılan eleştiriler hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Önceden bu konu için de bir destek alıyordum ama artık almıyorum çünkü artık profesyonelleştik alıştık. Artık küfür de etseler hakaret de etseler umurumda değil. Ben yolumda yürüyorum onlara bol şans.
- Bu yoğun çalışma ortamında, özel bir ilişkiniz var mı?
- Kariyerimin ilk yıllarında ciddi ilişki yasaktı şu anda ciddi ilişkim yok. Şanssızlık. Sözleşmeye bile koymuşlardı. Şu anda kariyerimi oturttum ama kariyerimin başında hiçbir şey oturmamışken kız peşinde koşamazdım. Kafan her zaman maçta olmak zorunda.
DÜNYA BASINI PEŞİNDE?
- Boks kariyeriniz nasıl başladı?
- Kariyerime Beşiktaş Kulübü'nde başladım. Sonra Fenerbahçe'yle irtibata geçtim ve hedeflediğimi yaptım, Türk Milli Boks Takımı'na gittim. Avrupa Şampiyonu olduktan sonra profesyonel boksa yöneldim. Dünya Şampiyonası'na gittim. Profesyonel olmak farklı bir şey. Güzel bir ivme yakaladım, şükürler olsun. Profesyonel olsam da kendimi hiç sağa sola vurmadım. "Bu benim yolum" dedim. Şu an dünyada bir isim oldum. Maç için gidiyorum Almanya'ya, maça bir hafta kala Bild gazetesinde haberlerim çıkıyor.
- Dünyada sayılı kişilerin, Hollywood yıldızlarının çıktığı gazeteye sürekli haber oluyorsunuz. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Yurtdışında daha çok değer görüyoruz şu anda Bild gazetesine kaç Türk çıkıyor haber olarak? Ben sadece Cumhurbaşkanımızı görüyorum. Ben her maç öncesi sonrası Bild gazetesindeyim tabii gurur verici bir şey, bir reis çıkar bir ben çıkarım başka kimse çıkmaz.
Gurbetçilerin hayatı hiç kolay değil
- Çocukluk döneminiz nerede geçti?
- Ben Esenler'de büyüdüm. Hâlâ büyüdüğüm yere gider, ziyaret ederim. Bir abi, arkadaş gibi mahalleli gençlerle sohbet eder, çay içerim. Benim maçlarım yayınlandığı zaman Esenler'de her yer dolar. Beni izler, videolar gönderirler. Esenler'de yaşamaktan, orada büyümekten, oralı olmaktan çok mutluyum.
- Bir süre Almanya'da yaşadınız, orada yetişmekle Türkiye'de yetişmek arasında fark görüyor musunuz?
- Almanya'da gurbetçi oluyorsunuz. Buradan oralara işçi gönderdik, tabii o zaman bu kadar sistem yok, istihdam yok. O zamanlar ülkenin durumu çok iyi olsa zaten işçi göndermezdik. Biz oradaki gurbetçileri sahiplenmedik, onları anlayamadık, hatta dışladık. Aslında onların hayatı çok da kolay değildi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.