Son Güncelleme: Pazar 14.10.2018
Lady Gaga beyazperde de parlıyor
Lady Gaga, müzikten sonra sinemada da rüştünü ispat etti. Bir Yıldız Doğuyor filmindeki rolüyle Oscar’ın en güçlü adaylarından biri haline geldi
"AKLIMI BAŞIMDAN ALDI"
Sinemaya dördüncü kez uyarlanan Bir Yıldız Doğuyor, şöhretin ve bağımlılığın tutkulu bir aşk üzerindeki etkilerini anlatan bir dram. Cooper'ın canlandırdığı Jackson Maine alkolik bir rock yıldızıdır. Bir gece, konser sonrası bir şeyler içmek için uğradığı kulüpte henüz keşfedilmemiş genç bir yetenek olan Ally (Lady Gaga) ile karşılaşır. Jackson genç kadını sahnenin büyülü dünyasıyla tanıştırır. 2016'da bir yardım konserinde sahneye çıkmaya hazırlanan Lady Gaga, geceye Cooper'ın da katılacağını öğrenince hemen kafasında planını yapar. Elle dergisine verdiği röportajda anlattığına göre Cooper'ın Bir Yıldız Doğuyor'u yönetmeyi planladığını ve Ally'yi oynayacak başrol oyuncusu aradığını öğrenmiştir. Rolü istediğinden emindir. O gece La Vie en Rose'u söyler. Filmde Jackson, Ally'ye tam da bu şarkıyı söylediği sırada âşık olmuştur. Cooper, o geceyi "Aklımı başımdan aldı" diyerek anlatıyor. Hemen Lady Gaga'nın menajerini arayıp ertesi gün için bir buluşma ayarlıyor. Görüşme Gaga'nın evinde gerçekleşir. Birlikte önce makarna yiyip sohbet ederler. Sonra da piyanonun başına geçerler. Cooper birlikte bir şarkı söylemelerini ister. Lady Gaga, şarkıyı söylerken Cooper'ın sesini duyduğunda çok şaşırır: "Tanrım, şarkı söyleyebiliyorsun! Bu inanılmaz." O gün çok da zorlanmadan Ally rolünü kapan Lady Gaga için setteki ilk gün ise hayli zorlu geçer. Sahne bir Meksika restoranında geçiyordur. Cooper elinde tacolarla masaya gelip oturur ve bir şeyler söyler. Senaryoda yer almayan bu sözler karşısında ne yapacağını bilemeyen şarkıcı, metne sadık kalıp orada yazan kendi cümlesini söyler. Cooper yine metinde yer almayan bir karşılık verir. Lady Gaga da yine metindeki cümlesiyle devam eder. Bu garip diyalog sonrasında Cooper'ın "İyi misin?" diye sormasıyla da Lady Gaga gözyaşlarına boğulur. O gün senaryodan çok hikayeye odaklanması gerektiğini öğrenir. Lady Gaga özel bir sanatçı. Hayatı boyunca karşılaştığı travmalar sadece karakterinin değil, sanatçı kişiliğinin de vazgeçilmez bir parçası: "Müzikte ve oyunculukta geçmiş tecrübelerimden, aile yaşantımdan, ilişkilerden, acıdan, mutluluktan yararlanıyorum. Lunaparktaki hız trenlerine benzeyen hayatımdan..." Okulda arkadaşlarının zorbalıklarıyla mücadele eden, 19 yaşında tacize uğrayan, geçirdiği kalça operasyonu sonrasında hâlâ kronik ağrılarla mücadele eden şarkıcı, Ally rolüne hayat verirken kendi tecrübelerinden yararlansa da bambaşka bir karakteri canlandırdığı gerçeğini de gözardı etmeyip ikisi arasında dengeyi tutturmaya özen göstermiş. Filmde Jackson ve Ally'nin aşkı, başarıyla birlikte gelen zorlu bir sınava tabi tutulur. Lady Gaga'ya göre başarı sadece ilişkileri değil, aileleri, arkadaşları da bu sınavdan geçiriyor. Yıldız olmanın bedellerinden biri de bu: "Kalbimdeki acıyı kullanmadan, ona ulaşmadan ne müzik yapabilirim ne de oyunculuk. Demek istediğim, bu acıyı yansıtabileceğim daha iyi bir yer var mı?.." Şimdilerde Oscar hayalleri kurmaya başlayan Lady Gaga'nın filmdeki favori sahnesi ise filmin başlangıç saniyeleri. Jackson birkaç hapı ağzına atıp, içkisini içiyor. Sahneye çıkıp konserin son saniyelerine kadar izleyicinin heyecanını ayakta tutuyor. Sonra kamera flaşlarının ışığı altında limuzinin kapısı kapanıyor. Ve her şey sessizliğe bürünüyor. "Bir sanatçı olarak tam da bunu hissediyorum" diyor, "Sahneye çıkıyorsunuz, 20 bin kişi çığlıklar atıyor. Şarkı söylüyorsunuz, dans ediyorsunuz. Sonra şov sona eriyor, hiç ses kalmıyor. Bu çok dokunaklı bir an..." Şarkıcı Oscar söylentileriyle ilgili sorulara ise şu yanıtı veriyor: "Bu söylentiler beni mahçup ediyor. Ama benim için asıl ödül harika bir yönetmen ve oyuncu kadrosuyla bu filmi yapmak ve Bradley Cooper'ın oluşturduğu ailenin içinde olmaktı. Birbirimizi gerçekten çok sevdik."
ÜÇÜNCÜ KEZ KALBİM KIRILDI
Lady Gaga, Bir Yıldız Doğuyor'u çektikten sonra nişanlısından ayrılmasını "Üçüncü kez kalbim kırılıyor" diyerek anlatıyor: "Albümlerim 10 milyon sattığında Matt'i (Williams, eski erkek arkadaşı) kaybettim. 30 milyon sattığımda ise Luc'u (Carl, eski erkek arkadaşı) kaybettim. Bu filmi bitirdiğimde ise Taylor'ı (Kinney, eski nişanlısı) kaybettim."
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde