Pazar 21.10.2018
Son Güncelleme: Pazar 21.10.2018

Muhterem Nur: Müslüm Gürses her gece yatakta gizli gizli ağlardı

Milyonların aylardır beklediği Müslüm filmi öncesi, Gürses’in hayat arkadaşı Muhterem Nur’la; Türkiye’nin en büyük müzik fenomeninin sırlarını, ruh dünyasını konuştuk

"İtirazım var" diye isyan ederken, "boş yere koşarken hayat yolunda" yalnız olmadığı hissettirir dinleyene. "Bir kadın tanıdım çok ağlıyordu, teselli verecek dost arıyordu" diye başlarken hikayesini anlatmaya; kendisine atfettiğimiz 'ağır abi' şiarının altında, memleketin tanıdık, bildik erkek bakışından başka türlü bir yüreği olduğunu sezdirir. "Esrarlı gözler"in dünya diline tercümesine yapmak, efkarlı ruhlara yürek yelpazesi olmak onun işidir bu topraklarda. Tabii ki önceleri sadece, dünyada eşi benzeri olmamış bir hayran kitlesine, 'öz evlatları'na; son dönemlerinde ise her kesimden insana 'baba'lık etmiş Müslüm Gürses'ten bahsediyoruz.


Talihin ona tahsis ettiği zorlu ve zorunlu mıntıkadan ayrılalı altı yıl oldu... Yıllardan beri herkesin "film gibi" dediği hayatı sonunda gerçekten sinemaya uyarlandı. Gözlerinin önünde babasının, annesini ve kardeşini öldürmesi, geçirdiği trafik kazasından sonra öldü diye morga kaldırılması, çocukluğunda sinema perdesinde görüp âşık olduğu kadınla yıllar sonra kaderin kurguladığı çok usta bir oyunla tanışıp evlenmesi, konserlerinin bir tür 'Müslüm ayini' gibi geçmesi, kemendini öteki aleme atmadan kısa bir süre önce yıllarca kendisini ve kitlesini hor gören meşhur 'entelektüel camiaya' da müzik ve samimiyet dersi vermesi... Ve bütün bunların hepsinin 57 dünya yılına sığdırması...
Timuçin Esen'in Müslüm Gürses'i, Zerrin Tekindor'un eşi Muhterem Nur'u oynadığı Müslüm filmi nihayet önümüzdeki hafta vizyona giriyor. Film öncesi, Gürses'in hayat arkadaşı, can yoldaşı Muhterem Nur'la filmi, Muhterem- Müslüm aşkının bilinmeyen detaylarını ve Türkiye'nin en büyük müzik fenomeninin derin sırlarını konuştuk...


- Timuçin Esen'den Müslüm olmuş mu?
- Ben bu kadarını beklemiyordum. Nasıl çalışmışsa, yönetmen ve bütün ekip nasıl başardıysa ben Müslüm'ü gördüm karşımda. Yürüyüşü, bakışı, el hareketleri, tüm tavırları Müslüm olmuş. Filmin geneli de süper.
- Müslüm Gürses şarkılarını, başka birinden dinlemek nasıl?
- Önceleri ısınamadım. Çünkü Müslüm Gürses arabeskini söylemek zordur. Çok kendine has bir sesi ve tarzı vardır Müslüm'ün. Bunda yılların getirdiği birikim var tabii. Müslüm yaşadığı her şeyi, acıyı, hüznü, neşeyi sesine sırlamış bir adam. O kimyayı herkesin yakalaması çok zor. Timuçin'in de sesi güzel. Ama başka bir janrın sesi. Film ilerledikçe, sese de ısındım. Çünkü Timuçin Müslüm olmayı o kadar güzel başarmış ki... O da oturuverdi bende.

- Zerrin Tekindor'dan Muhterem Nur'u izlemek ne hissettirdi size?
- "Zerrin, sen ben olmuşsun" dedim. Benim hareketlerim, benim konuşmam, benim bakışım. Gençliğimdeki saç modelim... Müthiş bir iş çıkarmış. İnsanın kendini izlemesi bir filmde çok heyecan verici. Herkesin yaşayacağı bir deneyim değil hayattayken. Müslüm hayatta olsa, bu filmi çok beğenirdi. Kolay kolay beğenen bir insan olmamasına rağmen. Öyle bir insandı ki, muhteşem şarkılar gelirdi kendisine. İnanın, içine sinmezse söylemezdi. O, bir yerinde kendine göre olmayan bir şeyler olduğunu hisseder ve söylemezdi. Bu yüzden çok tartıştığımız olurdu. Ben beğenirdim şarkıyı, "Söyle" derdim. Kabul etmezdi. Kolay beğenmezdi ama ukala da değildi.
- Evde müzik dinler miydi?
- Evet, çok sık klasik müzik dinlerdi. Hatta neredeyse hep klasik müzik dinlerdi. Ruhunu dinlendirdiğini, onu başka alemlere götürdüğünü söylerdi. 10 yıl özel nota dersi aldı. Ama nota onun içindeydi. Ruhu çok yorgundu, yaralıydı. Pek belli etmezdi ama ben hissederdim haliyle. Hayat arkadaşım, kardeşim, eşim. Her şeyimdi o benim. Televizyonla arası yoktu ama doğa belgeselleri izlerdi. Hep bir dünyadan kopma isteği, huzur arayışı içindeydi. Şakacı tarafıyla gizlerdi bu halini.


KARA CAHİL BİR ADAM DEĞİLDİ
- Bu halini ruhuna bir zırh olarak seçmiş belli ki...
- Naif halini böyle gizlerdi. Oysa çok munis ve duygusal bir insandı. Hayvanlara çok düşkündü. Evden çıkardık, kapımızın önünde bir kedi yavrusu vardı. Ben yanına yaklaşıp okşardım kediyi. O kendi ağır üslubuyla ama çok sevecen, "Nasılsın kedi kardeş?" diye sorardı. İnsanmış gibi konuşurdu hayvanlarla. "Şunun gözlerine bak Muhterem" derdi bir hayvanı severken. İnsana nasıl davranıyorsa hayvana da, doğaya da aynı incelikle davranırdı. Doğayı izlemeye, izlerken düşünmeye bayılırdı. Öyle kara cahil bir adam değildi.


- Ben kendisini bir müzik, bir hayat filozofu olarak tanımış ve tanıtmışımdır her zaman...
- Gerçekten öyleydi. İnsanlara yardım etmeyi çok severdi. Hatta sevmek değil bunu görev bilirdi. "Bak Muhterem şunun, şunun şöyle bir ihtiyacı var. Bizde varsa yardım etmek boynumuzun borcu" derdi. Az konuşur, öz konuşurdu. Paraya eli değmezdi, paradan anlamazdı. Ama arkamdan o beni yönetmiştir bir anlamda. "Plak için şirketten şu miktarı alacaksın" derdi, ben alırdım. Parayla muhatap olmazdı. O bana para hesabı sormazdı asla. Cebinde 50- 100 lirası olurdu en fazla. Onun hesabını da o bana verirdi. Biz birbirimizi bulduk. O tuttu elimden beni ayağa kaldırdı, ben tuttum onu kaldırdım. İkimiz kendimizi yeniden inşa ettik ve biz olduk. Hâlâ alışamadım yokluğuna.


- Konuşmak zor biliyorum ama eşinizin vefatından sonra nasıl geçiyor günleriniz?
- Biz onunla bir bütündük, kendimi hiç kalmış gibi hissediyorum. İlginçtir bir yaşama hırsım var benim. Ama onu çok özlediğim, özlemekten hayata katlanamaz olduğum zamanlarda da "Allah'ın bir an önce al canımı" diye dua ediyorum.
SESİ ACILARLA PİŞMİŞTİ
- Siz de Müslüm Gürses'i, efsanesini yaşatmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Anma geceleri ve bu film çok önemli çabalar...
- Öyle bir şey söylediniz ki, benim de amacım bu. Nasıl bir kaderse bu, Müslüm gitti ama bana yine o bakıyor biliyor musunuz? Onun vaktiyle yaptığı işler bana bakıyor, geçindiriyor, mutlu ediyor. Ama tabii ki, ondan sonra pek çok insan aramaz sormaz oldu. Uzaktan uzağa nasılsın diyorlar ama aynı şey değil. Benim kendi arkadaşlarım bile bize geldiklerinde beni unutup Müslüm'le konuşurlardı. Hatta Müslüm, "Muhterem'i yalnız bırakmayın" diye tatlı tatlı çıkışırdı arkadaşlarıma. Evimizin merkezi O'ydu.
- Aklınızda "Müslüm böyle bir insandı işte" diyebileceğiniz bir sahne geliyor mu?
- Mesela yorgun da olsa, mutlu da görünse; geceleri bana çaktırmamaya çalışarak yastığa kapanıp ağlardı sessiz sessiz. Fark ettiğimi belli etmezdim. Üzerine örtme bahanesiyle yaklaşırdım. Başını, gözlerini saklardı benden.
- Zorlu bir hayatın travmaları kolay silinmiyor olmalı...
- Silinir mi! Babasına kırgındı ama yine de ona bahçeli bir ev almıştı. Bir araya getirdim yıllar sonra onları. Alın yazısı bu. O yazıda onun eşini ve çocuğunu öldürmesi varmış. Böyle olmuş. Ama ne olursa olsun Müslüm için kolay atlatılabilecek bir travma değildi. O'nun sesi bütün bu acılarla, yoksullukla, kainata derin bakmanın getirdiği bir olgunlukla pişmişti. O yüzden sevdi Türkiye onu.


BABA, BİZİ NİYE BIRAKTIN?
- Kendi kitlesi "Müslümcüler" dışında yıllar sonra arabeske uzak duran bir kitle de sevdi onu. Neydi bunun formülü?

- Bu ikimizin tatlı bir planıydı aslında. Bunu düşündük. Öyle kabul ettik ve seçtik o şarkıları, o çalışmaları. Hatta bir ara Müslüm Gürses'le, arabeskle birlikte eşit derecede hor görülen bu kitle, bu çocuklar "Baba, bizi niye bıraktın" diye üzüldüler. Müslüm onlara, "Ben bir yere gitmedim. Aksine sesimizi daha fazla insana duyurduk" dedi. Müslüm her şeyin farkındaydı. Arabeskin en hor görüldüğü zamanlarda bile, bu entelektüel kitle Müslüm Gürses plağı çıkar çıkmaz alır, evlerinde gizli gizli, viskilerini yudumlayarak O'nu dinlerdi. Bu sırrı da sizinle paylaşayım!
- Bugünlerde dilinizde, ruhunuzda hangi Müslüm Gürses şarkısı dolaşıyor?
- "Hasret rüzgarları çok erken esti/Ayrıldık sevgilim doymadım sana..." Çok erken gitti Müslüm, Göksan Bey. Bazen bize nazar mı değdi diye düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.