Pazar 04.11.2018
Son Güncelleme: Pazar 04.11.2018

A para da kadınlara emanet! Herkes kendi hayatının CEO’su olacak

Türkiye’de ekonomi yayıncılığına farklı bir boyut getiren A Para’nın kadın ekonomistleri ile buluştuk ve günlük hayatta ekonomimize fayda sağlayacak tüyolar aldık: “Kendi bütçenizin CEO’su olun, tek yerden alışveriş yapmayın, döviz yatırım aracı değildir”

Ekonomi genelde çoğumuza soğuk gelir. TÜFE, TEFE, ÜFE gibi pek de yakın olmadığımız kavramlarla doludur. Bu yüzden bir ekonomisti dinlediğimizde pek de anlamaz, elimizdeki altınları yastık altında tutma yolunu seçeriz.

Bugünlerde yastıklarınızın altında altınlar var mı bilemem ama benim size güzel bir haberim var. Turkuvaz Medya Grubu bir ilke imza atarak ülkemizin ilk milli ekonomi kanalı A Para'yı kurdu. A Para, ekonomi yayıncılığının soğuk yüzünü kırarak sadece piyasaların dili değil; çarşının, pazarın, üzerimize giydiğimiz kıyafetten içtiğimiz suya kadar her şeyin haberini yaparak herkesin dili olmayı hedefliyor.
Biz de kanalın kadın ekonomistleri ile buluşarak, ekonomi üzerine sıcacık bir söyleşi yaptık. Evimizde uygulayabileceğimiz tasarruf yöntemlerini de konuştuk, en doğru alışveriş taktiklerini de... Nasıl para biriktirileceğine dair tüyolar da aldık, nelere yatırım yapmanın akıllıca olacağını da...
Ekonominin beş güçlü kadını; A Para Yayın Koordinatörü Özlem Doğaner, ekonomi spikerleri Elif Savaş, Eda Önder Öztürk, Şafak Tükle ve Merve Tepe'nin sözleriyle röportajımıza başlayalım: "Annelerimizin devri geri dönüyor. Artık tek yerden alışveriş yapmak yok. En ucuz mağazayı bulup, pazarlardan alışveriş yapmaya geri döneceğiz. Herkes kendi hayatının CEO'su olmayı öğrenecek."


- Ekonomi üzerine bir kanal açmak zor bir iş. A Para bir ihtiyaçtan mı doğdu?
- Özlem Doğaner: Türkiye ekonomisi giderek büyüyor ve dünyada söz sahibi haline geliyor. Ancak televizyonlarda bir ekonomi kanalı eksikliği vardı. Burada genelde yabancı kanallar ekonomi üzerine yayıncılık yaptı. Bu yüzden Türkiye ekonomisine daha yüzeysel baktılar. Biz kendi markamızı oluşturmak istedik.

- Ekonomi soğuk gelir çoğumuza. Bu yüzden izleyici bulmakta zorlanacağınızı düşündünüz mü?
- Ö.D: Genelde hep rakamlarla ekonomi haberleri yapıldığı için ekonomiye çok soğuk bir alan olarak bakıldı yıllarca. Kimsenin anlamasına fırsat verilmeden yayınlar yapıldı. Sadece piyasaların dili değil ekonomi; çarşının, pazarın, üzerinize giydiğiniz kıyafetten içtiğiniz suya kadar her şey ekonominin içine giriyor. Biz o soğuk adamın kendisini anlatmasına izin veriyoruz. Sadece piyasaların değil tüketicilerin de dili oluyoruz. Yeni bir dünya düzeni var ve böyle bir dünyada Türkiye'nin ürettiği şeylerin hikâyesini de anlatmak istiyoruz. Türkiye'nin çok büyük bir ekonomisi var. Kur, dolar ve saldırılarla örtülemeyecek kadar büyük bir ekonomi. Biz de bu ekonominin gerçeklerini ortaya çıkarmaya çalışıyoruz.


- Çok genç ve heyecanlı bir ekibiniz var...
- Şafak Tükle: Heyecanımız çok, çok hızlı başladık. Daha yapacak çok işimiz var. İşimizi çok zevkli buluyoruz. Çok güçlü bir grubumuz var. Bize her gün yeni fırsatlar sunuyor. Biz de farklı ve güçlü bir şekilde yeni şeyler söylemeye geldik.
- Ekipte kadın sayısının fazla olduğunu gördüm. Kadınlarla çalışmak bir avantaj mı?
- Ö.D: Kadın sayımız çoğunlukta. Kadınlara çalışmanın avantajları çok. Örneğin daha detaycı ve titiziz. Bir kadın bir ortama girdiğinde havayı yumuşatır. Bizim patronlarımız da kadınlara yöneticilik alanında da fırsat veriyor. Kadın çalışanın çok olması bir kadın olarak beni çok mutlu ediyor.
- Kadın ekonomiden anlamaz, parayla uğraşmak erkek işidir gibi söylemlerimiz de var bizim...
- Ö.D: Daha da güzel bir atasözümüz var: "Evi dişi kuş yapar". Ev ekonomisini yöneten hatta ülkenin ekonomisine yön verenler kadınlar aslında. Ev alınırken, mutfak dizayn edilirken, kıyafet seçilirken kadınlara sorulur. Kadınlar bugüne kadar görünmeyen kahramanlardı. Bizim kanalımızın ise görünen kahramanları kadınlar. Geri planda da çok deneyimli arkadaşlarımız var. Nasıl yabancı kanallar gelip ülkemizde yayın yapıyorlarsa önümüzdeki yıllarda da yabancı ülkelerde A Para markasıyla yayın yapmayı hedefliyoruz. Markamızı tüm dünyaya duyuracağız.


YERLİ MALI TÜKETİN, ÜLKE KAZANSIN
- Kadınlarımıza ev ekonomisi konusunda neler tavsiye edersiniz?
- Elif Savaş: Daha seçici olmalıyız. Tek bir yerden alışveriş yapmayın. Daha fazla mağaza gezerek fiyatlara bakın. Aynı ürünü en ucuza alabileceğiniz yeri bulun. Har vurup harman savurmak yerine ihtiyaçlara yönelin. Elektrik, su tüketimine dikkat etsinler. Yerli malı tüketmemiz, milli markalardan giyinmemiz gerekir. Kendi markalarımız ne kadar güçlenirse ülke ekonomimiz de o oranda büyür.
- Kendi bireysel ekonominizi, bütçenizi birer ekonomist olarak nasıl yönetiyorsunuz?
- Eda Önder Öztürk: Evli bir kadın olarak mutfak masraflarım evimin en büyük harcamaları. Annemden kalma yöntemleri uyguluyorum. Alacağım ürün nerede ucuzsa oraya giderim. Bütün marketlerdeki fiyatları bilirim. Artık bireylerin tasarruf yapma eğilimlerini canlandırmaya çalışıyoruz. Hatta ABD 2008 krizinden beri bunu yapmaya çalışıyor.
- Merve Tepe: Kazandığımın büyük kısmıyla tasarruf yapıyorum. Bunda ailemle yaşamamın büyük avantajı var, dolayısıyla çok fazla masrafım olmuyor. Belli bir kısmı ayırdıktan sonra kalan parayı yönetiyorum. Hobilerime ayırdığım bir bütçe var, onun dışında çok da masraflı bir insan olduğum söylenemez.


DÖVİZ YATIRIM ARACI DEĞİL
- Peki, neye yatırım yapalım?
- Ö.D:
Türk lirasından vazgeçmesinler ancak tek bir enstrümanda da kalmasınlar.
- E.D: Yumurtaları hiçbir zaman aynı sepete koymayın. Döviz bir yatırım aracı değil. Para birimlerinde spekülatif para kazanırsınız ama bunun da garantisi yok. Altın, hisse senedi bir yatırım aracıdır mesela.
- Ş.T: Benim favorim konut. Şu an kampanya dönemi var ve faiz indirimi çok güzel. Konut almak için en doğru zaman şimdi.
PARANIN DA SATIN ALAMAYACAĞI ŞEYLER VAR
- Peki, vatandaş nasıl tasarruf yapacak?
- E.Ö.Ö:
Dünyada bol para dönemi sona erdi. Bireyler de buna hazır olmalı. Gelirine göre öncelikli harcamalarını yapacak. Para kalırsa lüks tüketim için harcama yapacak.
- Cüzdanınızda ne kadar nakit para taşıyorsunuz?
- Ö.D.:
Çok para taşımıyorum, genelde kartlarla yaşıyorum. Çünkü taksilerde bile banka ya da kredi kartı geçiyor. Evime gelen tamircinin ücretini bile internet bankacılığı ile yapıyorum.
- Nasıl para biriktirebiliriz peki?
- Ö.D.:
Sadece ihtiyaçlarınızı alıp, ucuz diye hiç kullanmayacağınız şeyleri eve doldurmayı bırakarak para biriktirmeye başlayabilirsiniz. İnsanlar artık sadeleşmeli. Fazla eşyası varsa paylaşmalı. Biz kanalımızda paylaşmayı da vurguluyoruz. İyilik peşinde adlı programımızda şirketlerin sosyal sorumluluk projelerinden bahsediyoruz. Adımız A Para ama paranın da satın alamadığı şeyler olduğunu anlatıyoruz.
- Bir ayakkabıyı çok beğendiniz, indirime de girmiş. Ancak evde de bir benzeri var. Ne yaparsınız?
- Ş.T.:
Of çok zor soru ( Gülüşmeler). Evde benzeri varsa kesinlikle almıyorum. Zaten çok uçuk rakamlı ayakkabıları tercih etmiyorum. Hatta pazardan da çok alışveriş yaparım.


SADECE KARİYERİNİZİN DEĞİL BÜTÇENİZİN DE PLANINI YAPIN
- Pazarda alışveriş yapmanın püf noktaları var mı?
- Ş.T:
Olmaz mı? Öncelikle pazara sabah gitmeyeceksiniz. Çünkü akşam pazarı denilen bir kültürümüz var bizim. Sabah altı lira olan domatesi üç liraya alabilirsiniz. Girişteki tezgâhlardaki meyveler pırıl pırıl ve düzenlidir. Hemen almıyorsunuz, pazarın sonuna doğru ilerliyorsunuz. Tezgâhlar gittikçe dağınıklaşabilir ama olsun. En ucuz ürünleri buralarda bulursunuz. Mutlaka ürünleri seçerek alın. Pazarlık yapmadan almak yok. Üç lirayı iki liraya indirmek mümkün.
- E. Ş: Ben tasarruftan yanayım ama öncelikle kişi kendini tanıyarak ona göre tasarruf planı yapmalı. Mesela ben nakit parayı tutamam, harcarım. Bu yüzden banka kartımda kalmasını tercih ederim. Böylelikle ihtiyacımın fazlası kartımda birikir.
- E. Ö. Ö: Sezon sonu indirimleri oluyor. Ben önümüzdeki kışın alışverişini bu kışın sezon indirimi dönemlerinde yapıyorum. Aynı markaların aynı ürünlerini yüzde 50 indirim alabiliyorum böylece.
- E. S: Marka ya da pazardan alınmış olması fark etmiyor benim için. Önemli olan üzerime giydiğimde kendimi iyi hissetmem. İyi hissediyorsam neden marka olsun diye daha fazla para ödeyeyim ki?
- Ö. D: Herkes kendi için ayağını yorganına göre uzatacak modeli bulmalı. Ülke ekonomileri bile bu mantıkla ilerliyor. Daha korumacı bir yapıya geçip neyim eksik onu yücelteyim diye düşünüyorlar. Tüm dünyaya ticaret savaşı açmış ABD ekonomisi var. Çünkü rakipleri kendisine yetişti ve bu yüzden endişeli. Herkes kendini korumak zorunda. Bizim de ülke olarak yerli üretim yapmamız şart ama öncesinde her birey kendini bilip, kendi düzenini korumalı.
- M. T: Alışveriş yapmayı hiç sevmem. Gerçekten hem bakarken, hem denerken içim sıkılıyor. Yakın arkadaşlarım bunu bildiği için asla yanımda mağaza gezmezler. İhtiyacım kadar alışveriş yapıyorum, bugün bu lazım diyorsam sevdiğim belli başlı mağazalar var hemen gider bir göz atarım, şansıma da genelde istediğimi bulurum. Ufak tefek şeylere yüzlerce lira ödemem. Arayınca her yerde her şeyin çok uygunu var.
- Şu an pek çok aile kredi kartı borcuyla cebelleşiyor. Zamanında planlı yapılmamış harcamaların ödemesini yapmakta zorlanıyorlar. Bu durumdaki aileler için tavsiyeleriniz var mı?
- Ö. D:
Bankalar geçmişte bu konuda sorumsuz davrandı. Sokaklarda kredi kartı dağıttılar. Ancak şu an böyle bir durum yok. Her hafta sonu alışveriş merkezine gidip limitsiz alışveriş yapmak bir mutluluk yolu değil. Çocuklarıyla imkânları doğrultusunda dışarıda vakit geçirebilecekleri pek çok olanak var. Artık herkes kendi kendisinin CEO'su olmak zorunda. Sadece kariyer planı değil bütçenizin, hayatınızın da planını yapın. Gelirinizi yazın, ihtiyaçlarınızı listeleyin. Her şeyi aynı ay içinde yapmak zorunda değilsiniz. Önceliklerinizi belirleyip ona göre harcamalarınızı yapın. Zor günler için kenara mutlaka biraz para koymak için uğraşın.


BANKALAR YANLIŞ YAPTI
- Tasarrufun büyüğü küçüğü olmuyor değil mi?
- Ö. D:
Sadece tasarruf değil doğru hamleleri yapmak lazım. Örneğin pek çok şirket yanlış iş yapış şekillerinden dolayı kendilerini krize sürüklemiş durumda. Gereksiz para harcayıp gereksiz büyüme hamleleri yaptılar.
- E. Ö. Ö: Mesela bankalar, kredi hacimlerinin arttığı dönemde aynı semtte üç şube birden açtı. Şimdi bankalar şube kapattığında bu bir kriz haberiymiş gibi yansıtılıyor. Oysa zamanında fizibilite yapmadan şube açtıkları için oluyor bu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.