İntihar mı kaçınılmaz mı?

Fenerbahçe ve Real Madrid... Uzun zamandır beklenen oldu ve her ikisi de teknik direktörlerinin görevine son verdi. Peki, sezon ortasında hoca değiştirmek gerçekten derde deva mı? Yoksa teknik direktörler birer günah keçisi, onları yollamak da 'kelle isteyen' öfkeli tribünleri sakinleştirmek için basılan panik butonu mu? Yeni bir başlangıç fikri sadece bir ilüzyon mu?
Kimi uzmanlara göre, hoca değişikliğinin yaratacağı puan artışı yanıltıcı. Zira, istatiktiksel olarak, dibe vurduktan sonra yükselişe geçmek kaçınılmaz. Bunu destekleyen bir çalışmayı Hollandalılar yapmış. 2000-2015 arasında, kötü gidişat sonrası hocasını değiştiren ve değiştirmeyen Premier Lig takımlarında, aynı zaman diliminde aynı oranda puan artışı saptamışlar. Ekip, araştırmayı diğer büyük liglere uyarlayınca da sonuç değişmemiş.
YAPAY PUAN ARTIŞI
Bir kısım uzman da değişiklik sonrası kısa sürede yaşanan puan artışının yapay olduğu görüşünde. Farz edelim, eski hocasıyla 0.9 puan ortalaması tutturan bir takımda, hoca değişikliği sonrası puan ortalaması 1.2'ye çıkıyor. Ancak gol beklentisi, girilen pozison sayısı, rakibe verilen şut şansı gibi verilere bakılınca, takımın ilk hocayla tutturması beklenen ortalama da 1.2 puan. Ağır fikstür, hakem hataları hatta şanssızlık gibi faktörler zamanla ortadan kalkınca, takım da istatistiksel olarak zaten hakettiği noktaya tırmanıyor. Ancak bu artış yeni hocanın 'sihrine' bağlanıyor.
Yalnız futbol sadece istatistiklerle açıklanabilir olmaktan uzak. Geçmişte G.Saray'ın hem hoca hem de başkan değişikliği sonrası kazandığı şampiyonlukları ya da Chelsea'nin hoca değiştirip Şampiyonlar Ligi'ni kazanmasını açıklayacak bir istatistik henüz icat edilmedi.
Ve Fenerbahçe 'hacmindeki' kulüpler için, küme düşme bandına kadar gerileyen ve Hasan Ali'den bir anda stoper yaratmaya çalışan teknik direktörünü, "İstatistiksel olarak uzun vadede bir şey değişmiyormuş" diyerek savunmak anlamsız ve imkansız. Büyükleri yönetmek ayrı bir sanat, ayrı bir uzmanlık.
İstatistikler istediği kadar aksini anlatsın, Fenerbahçe gibi büyükler biraz köpekbalıklarına benzer. Tüm gücüne ve görkemine rağmen, hareketsiz kalırsa yaşayamaz.