Pazar 28.04.2019

Casa Garibaldi’de tarihin içinden tarih çıktı

İstiklal Caddesi üzerinde bulunan 134 yıllık Casa Garibaldi binası restore edildi. Restorasyon sırasında Bizans dönemine ait sekiz mezar ve Osmanlı dönemine ait çok sayıda tabak, çanak, şamdan bulundu

İstiklal Caddesi üzerinde yürürken önünden geçtiğiniz ve çoğu zaman fark etmediğiniz sayısız binayı düşünün. İşte bu binalardan biri de ismini İtalyan ulusal kahramanı Giuseppe Garibaldi'den alan İtalyan İşçi Yardımlaşma Derneği'nin Casa Garibaldi binası... Beyoğlu'nda yer alan Garibaldi binası işçi derneğine verilmek üzere 1885 yılında, burada bulunan üç ahşap evin yıkılıp arsalarının birleştirilmesinin ardından inşa edilmiş. Eski ahşap evlerin sahipleriyse pastacı Lebon Ailesi, İstanbul Erkek Lisesi, Merkez Bankası ve Arkeoloji Müzesi'nin de mimarı olarak tanıdığımız İtalyan Alessandro Vallauri'ymiş. Daha yapılır yapılmaz derneğe küçük gelmeye başlayan bina 1909 yılında büyütülerek bugünküne yakın bir görünüme ulaşmış. Tadilatın başındaki isimlerden biri de Taksim Anıtı, Ankara'daki Ziraat ve İş bankalarının da mimarı olan Giulio Mongeri olmuş. Bu tarihi bina uzun yıllar boyunca; balolara, toplantılara, düğünlere, konserlere ve sergilere ev sahipliği yapmış. Hem İstanbul'da yaşayan İtalyanlar hem de salonları kiralayarak kullanan diğer topluluklar için bir buluşma noktası olmuş. Binlerce kitaplık zengin kütüphanesi kültür meraklılarını bir araya getirmiş. Ancak yıllar içinde bina işlevini kaybetmiş. Onu tekrar yaşama döndürmek isteyen TÜRSAB, binanın sahibi İtalyan Vakfı ile özel bir protokol imzaladı. Bu kapsamda başlatılan restorasyon çalışmasının tamamı sona erdi. Son izinlerin alınmasının ardından bina yeniden sergiler, dans ve tiyatro gösterileri için kapılarını açacak.
BİZANS DÖNEMİNİE AİT MEZAR
Restorasyon çalışmalarını yürüten sanat tarihçisi Dr. Sedat Bornovalı, "Casa Garibaldi, 1885'ten itibaren İstanbul'daki İtalyanların toplanma merkezi olmuş ve çeşitli sosyal faaliyetler için kullanılmış. Ayrıca bina, İtalya'nın ulusal kahramanı Giuseppe Garibaldi'nin hatıralarını içinde barındırıyor" diyerek binanın İtalyan tarihi bakımından önemine atıfta bulunuyor. Taşıdığı özellikler dolayısıyla referans bina niteliğinde ve birinci grup tarihi eser olarak tescil edilen bina 134 yıllık tarihinin yanı sıra bir başka özelliğe daha sahip. Binanın restorasyonunda depo olarak kullanılan bodrum katındaki çalışma sırasında Bizans dönemine ait sekiz mezar bulundu. Bornovalı, "Dolgu toprağı kaldırırken büyükçe bir kiremit parçası bulduk. Yerinden oynatmayalım, yavaşça açalım derken bir kafatasına rastladık. Hemen müzeye ve koruma kuruluna bilgi verdik. Gerekli izinler alındıktan sonra ciddi bir arkeolojik kazı çalışmasına başlanıldı. Bir mezar diye başlamıştık, sonra sekizinci mezara ulaştık. Arkeologlar Bizans döneminin oldukça erken evrelerine ait olduğunu düşünüyorlar. Burada bir nekropol (mezarlık) alanının önemli bir parçasını bulduğumuzu düşünüyoruz. Restorasyon sonrasında yapılacak kültür merkezinde buluntuları sergilemeyi planlıyoruz" diyor.
ASIRLIK AHŞAP KAPLAMALAR
Müze arkeologları gözetiminde yapılan kazı çalışmasında 4. ya da 5. yüzyıla ait bir mezar olduğu anlaşıldı. Ardından binanın bodrumunda yapılan araştırmada Bizans dönemine ait yedi mezar daha bulundu. Kiremit örtülü mezarların bu kadar erken örneklerine Pera bölgesinde ilk kez rastlanıyor. Temel kazıları sırasında ayrıca Osmanlı ve Bizans dönemlerine ait çok sayıda tabak, çanak, şamdan gibi pişmiş toprak kaplar da bulundu. Şu anda bodrum ve çatı katlarının yanı sıra giriş, orta kat ve 9 metre tavanlı tiyatro salonu olmak üzere üç tarihi katın tamamı aslına uygun şekilde restore edilmiş durumda. Duvarlara sonradan eklenen boyalar özenle raspalanınca 19. yüzyıldan kalan kalem işleri ve tüm yüzeyleri saran 100 yıllık ahşap kaplamaların da hasarsız biçimde günümüze kaldığı ortaya çıkmış. Proje ve izin aşamasının ardından 2,5 yıl süren çalışmalar sonunda meyvelerini vermiş durumda: Bina artık kullanıma hazır hale geldi ve çağdaş tüm ihtiyaçlara hitap edecek şekilde klima dahil tüm tesisat yapının özgün haline zarar vermeden boşluklara yerleştirildi. Tarihi radyatörlerin hepsinin kullanılabilir durumda olduğu ortaya çıktı. Yapının arşivinde bulunan binlerce sayfalık elyazısı belgeler, Osmanlı'da yaşayan İtalyan topluluğunun tarihine de ışık tutacak şekilde dijitalleştirildi.
İbrahim Halil Kalay-TÜRSAB Yönetim Kurulu Üyesi
YENİDEN SOSYAL MERKEZ OLACAK
"1920'li yıllarda konser, dans gösterisi ve operalara ev sahipliği yapan Casa Garibaldi Binası'nın restorasyonu 2017 yılında tamamlandı. Tarihi Garibaldi binasının kullanım haklarının düzenlenmesi amacıyla TÜRSAB yönetimi, İtalyan Vakfı ile yeniden masaya oturdu. Ve iki kurum arasında 10 yıllık tahsis anlaşması imzalandı. Bina sosyal merkez ve etkinlik alanı olarak kullanılacak. Bina, tüm seyahat acentaları ve turizm sektöründe hizmet veren kurum ve kuruluşların hizmetine sunulacak."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.