Ramazan nöbette geçti

Yeni Zelanda'da 15 Mart'ta iki camiye yönelik düzenlenen terör saldırısında 52 Müslümanın yaşamını yitirmesi ve Sri Lanka'daki kiliseler ile otellere yönelik düzenlenen terör saldırılarında 250'den fazla kişinin hayatını kaybetmesi nedeniyle bu Ramazan ayı biraz daha farklı geçti. Dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar olası saldırılara karşı camilerini koruma altına aldı.

DÖVÜŞ DERSİ ALDILAR
Müslümanların en fazla diken üzerinde olduğu ülkelerin başında ABD geliyor. Endişeler yersiz değil. İslam karşıtı aşırı sağcılar virüs gibi yayılıyor. Sadece bu yıl İslam karşıtı 500 olay kayıtlara geçti. Ayrıca New Haven kentindeki Diyanet Camisi kundaklandı. Müslümanlar da Ramazan boyunca daha büyük saldırı ihtimallerine karşı camileri koruma altına aldı. ABD'de yaşayan Türkler ve Müslümanlar, Diyanet Camisi'ni onarmak ve korumak için seferber oldu. Brooklyn ve Staten Island'daki camileri korumak için Müslümanlar özel bir araç bile yaptı. New York Polis Departmanı'nın (NYPD) kullandığı araçlara benzetilen araba, namaz vakitlerinde caminin önünden hiç ayrılmadı. ABD genelinde kendilerine Müslüman Toplum Devriyesi adını veren gönüllüler ayrıca yakın dövüş sanatları, biber gazı ile müdahale etme ya da atış talimleri gibi ekstra eğitimler aldı. Kendi kendilerini finanse eden Müslüman Toplum Devriyesi, camilerin dışında Müslüman mahalleleri ve okullarının çevresinde de Ramazan boyunca kuş uçurtmadı.
POLİSLERLE İŞBİRLİĞİ
Müslümanlara yönelik terör saldırısının yaşandığı Yeni Zelanda'daki camilerde de nöbetlere devam ediliyor. Hatta buradaki nöbetlere farklı dinlere mensup kişilerin de katıldığı basına yansıdı. Ramazan boyunca Yeni Zelanda'daki cami ve mescitlere tutulan gönüllü nöbetlere ayrıca polisler de destek verdi.

TEK BAŞINA BEKLEDİ
Camileri bekleyenler sadece Müslümanlar olmadı. Avustralya'da Müslümanların bir kahramanı var artık. Yeni Zelanda'daki saldırıların ardından Avustralya'da Müslüman olmayanlar, özellikle Cuma namazları sırasında mescitlere kalkan olmaya başlamıştı. İsminin Matt olduğu belirtilen bir Avustralyalı onlardan biriydi. Ancak Matt, Ramazan ayı boyunca da Brisbane kentindeki Darra Camisi'nde düzenli olarak nöbet tuttu. Almanya'nın başkenti Berlin'de de özellikle Cuma namazlarında Müslüman olmayanlar camileri korudu.
GÖNÜLLÜ KADINLAR İŞ BAŞINDA
İsrail işgal güçlerinin sık sık ihlaller ve keyfi kısıtlamalar yaptığı Mescid-i Aksa'da Filistinli gönüllü kadınlar yine iş başındaydı. Kendilerine "murabıtlar/gönüllü bekçiler" diyen kadınlar Ramazan boyunca Mescid-i Aksa'yı ziyaret edenleri ve itikaf ibadetinde bulunan Müslümanları koruma çemberine aldı.
Huzur ve endişe bir arada
Yaşadıkları ülkelerde azınlıkta olan Müslümanlar için Ramazan ayı, aslında tam anlamıyla bir yandan huzur diğer taraftan endişeli günler oluyor. ABD'den İngiltere'ye ya da Hollanda'dan Kenya'ya kadar dünyanın dört bir yanında Ramazan ayı boyunca Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar arasında bir yakınlaşma oluyor. Camilerde düzenlenen iftarlarda bol bol Müslüman olmayan komşular ağırlanıyor. Ramazan boyunca Batı basının dilinde bile yumuşama oluyor diyebiliriz. Genelde İslam karşıtı tutumlarını gizleyemeyen Avrupa basını Ramazan ayında ise İslam'ı daha çok hak ettiği şekilde 'barış, huzur' gibi ifadelerle anıyor. Bayramın gelişiyle birlikte de Müslüman toplumları başta çocuklar ve yardıma ihtiyacı olanlar olmak üzere çevrelerine hediyeler dağıtıyor. Böylece huzurlu bir ay geride bırakılıyor.
NEFRET SUÇU YÜZDE 593 ARTTI
Ancak azınlıkta olan Müslümanların, Ramazan ayı boyunca çok daha dikkatli olmaları gerekiyor. Geçmişte örnekleri maalesef çok. Ramazan'da camilere saldırılar artıyor. Birçok ülkede çok sık şekilde bomba ihbarları oluyor veya camilere ırkçı sloganlarla saldırılar gerçekleştiriliyor. Ya da daha da beteri oluyor; Londra 2017'de bir kişi camide öldürülmüştü, aynı yıl Kanada'da 6 kişi camide katledildi. Yeni Zelanda'da iki ay önce camilere yönelik düzenlenen terör saldırıları da bu Ramazan ayında Müslümanların endişelerini katladı. Yeni Zelanda'daki saldırılardan sonra İngiltere'de örneğin İslam karşıtı nefret suçları yüzde 593 oranında arttı. Avrupa genelindeki İslam karşıtlığı siyasette de etkili oluyor. Aşırı sağcı partiler geçen hafta yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerini İngiltere, Fransa, İtalya ve İsveç gibi ülkelerde zirvede tamamladı. Özetle Müslümanlar korku ve endişelerinde haksız değiller. Sosyal medyadan basına, siyasilerden sokağa kadar birçok yerden saldırı altındalar.