Pazar 14.07.2019

Selami Şahin: Artık dede olmak istiyorum

Yüzlerce klasik haline gelen şarkıya imza atmış ünlü müzisyen Selami Şahin ve ailesi ile Çeşme’de bir araya geldik. İki oğlu ve eşi ile birlikte müzikten aile yaşantılarına, iş hayatlarından aşka kadar pek çok şey konuştuk

Ayda 13 konser veriyor, gece yarısından sonra sahne alıyor, tüm bunlar için haftanın üç günü Türkiye'nin dört bir yanını geziyor. Kısa dinlenme araları, küçük nefes alma molaları dışında hayatı müzik... Üstelik sadece şarkı söylemiyor, üretmeye; beste ve söz yazmaya da devam ediyor. Sözünü ettiğim kişi, 71 yaşındaki Selami Şahin! Son olarak Eskimeyen Şarkılar adını verdiği konser serisi için yollara düşen müzisyen ve eşi Didem Şahin'le, oğulları Lider ve Emirhan'ın işlettiği Çeşme'deki Gala Aya Yorgi beach kulüpte buluştuk. İlk kez oğullarının işlettiği bir mekanda konser veren Şahin'in ve ailesinin heyecanlarına ortak olduk.

- Bu yaza dair nasıl bir temponuz var?

- Selami Şahin: Ben müziğe aşığım. Sahneye çıktığım zaman sanki dünyaya yeniden gelmiş gibi hissediyorum ve Allah da o gücü veriyor. Ayda 10-12 konserim oluyor. Ayrı ayrı şehirlerde üstelik. Bu tempo bana iyi geliyor. Müziği bıraktığım zaman hayatım biter. Bu büyük bir aşk. Hiç yorulmuyorum, mutluyum.

- Hızınıza yetişmek mümkün değil, bir gün bir şehirde, diğer gün farklı şehirdesiniz, nasıl idare ediyorsunuz?

- Selami Şahin: Uçakla gittiğim oluyor, yakın yerlere kara yoluyla gidiyorum. Uzanıyorum arabada, dinleniyorum. Program bittiğinde sanmayın ki pilim bitiyor, "Bir saat sonra başka bir yerde sahne alacaksın" deyin, yine çıkarım.

- Didem Şahin: Yazın çalıştığı ve yoğun bir temposu olduğu için tatile zamanımız olmuyor. Ben de pazardan başlayan perşembeye uzanan o aralıkta kısa tatiller organize ediyorum. Tüm konserlere eşlik etmeye çalışıyorum.

- Sizin göreviniz ne peki? - D.Ş: Ayak işleri mi diyelim (gülüyor). Giyimi, ilaç saatleri, yemesi-içmesi bana ait.

- Arkadaki vazgeçilmez güçsünüz galiba? - D.Ş: Arkadaki güç demeyelim de, ben arkadaki hayaletim. Gizli kahramanlardan biri. Çok boş vaktim olduğu için, alışveriş merkezlerini gezip kıyafetleri değerlendirebiliyorum. Selami'nin huyunu da, ona ne yakışacağını da biliyorum. Kıyafet konusunda huysuzdur ve her şeyi giymez.

- İki oğlunuz yanınızda, kızınız nerede? - D.Ş: Kızım şu an yurt dışında. Okulu bitti, tatilde. Abisiyle çalışmaya başlayacak o da.

HEM ANNE HEM BABA OLDUM
- Çok tanınmış bir sanatçının eşi olup, üç çocuk büyütmek zor muydu?

- D.Ş: Tabii ki zordu. Ama benim ikisinden birini tercih etmem gerekiyordu, ben de çocuklarımı tercih ettim. Şükürler olsun üç tane pırıl pırıl evlat yetiştirdim. Hepsi okudu. Şimdi sanatçı eşi olmaya başladım. Selami'nin peşinde gezseydim çocuklarımla ilgilenemezdim. Onun turneleri vardı, hep şehir dışında, yurt dışında olurdu ve eskiden bunlar aylarca sürerdi. Hem anne, hem baba başlarında olmayınca olmayacaktı. Ben hem anne hem baba oldum. Çok şükür büyüdüler ve özgürler. Ben de özgürüm ve artık eş durumundayım.


YAZANA DEĞİL YAZDIRANA BAK!
- Aşk şarkıları yazan ve besteleyen bir adamın eşi olmak nasıl bir his? - D.Ş: Yazana değil yazdırana bak. Tabii ki bana yazılan çok özel şarkılar var. Mesela Özledim... Dün akşam bir mekandaydım, orada Özledim şarkısı istendi, bir tereddüt yaşadım. Cenk Eren çok güzel yorumladı ve "Bu şarkıyı yazdıran kadın burada" diye anons etti. - Bu şarkıyı dinlerken hâlâ gözleriniz dolar mı? - D.Ş: Bu şarkı yıllar sonra benim için farklı bir anlam ifade etmeye başladı. Babamı kaybettim ve artık özlenen bir adam var hayatımda. Bu şarkı artık beni başka duygulara götürüyor. - S.Ş: Şarkılar öyledir. Herkes farklı dinler, güzelliği de buradadır zaten. Bazısı eşi için, bazı anne babası için ağlar. - Bu şarkının hikayesi ne? - D.Ş: Selami işe gitti, ben her zamanki gibi çocuklarımlayım. Epey geç geldi. Ben söylenmeye başladım, "Saat kaç, bu saat oldu neredesin?" diye... O yatak odasına gitti, ben yastığımı aldım çocukların odasına gittim. Sabah kalktım bu sözler... - S.Ş: Sabah bir uyandım eşim yok yanımda. Sanki beni bırakıp gitmiş gibi. Yatağın başında kağıt kalem var her zaman. Aldım elime Özledim'i yazdım, Kağıdı verdim Didem'e. - D.Ş: Affettim tabii. "Şarkıyı bitir" dedim. Ona duygu katabiliyorsam, sayemde bir şeyler üretebiliyorsa bu çok güzel bir his. Kaç kadına nasip olabilir Türkiye'de? Çocuklarına çok güzel miraslar bırakıyor. Onlar da eserleri. Selami'nin her yaptığı şarkı çocuklarımız gibi, çünkü yaşadıklarımız.

ÇOCUKLARIMIN SESİNİ DUYMADAN UYUYAMAM
- Sanatçı çocukları babalarından etkilenir mi? - Lider Şahin: Sekiz sene Selami Bey'e arka vokal olarak eşlik ettim, çok şey öğrendim. Çok şey gözümün önünde yazıldı. Babamın tekniğini, müziği nasıl yorumladığını gözlemledim ve tabii ki beni etkiledi. Kendi şarkılarımda da onun etkisini görüyorum. - Sizin de bir single'ınız çıkıyor eylül ayında... - L.Ş: Sözü müziği bana ait olan bir şarkı. Klibi de çekildi. Bir aşk şarkısı. Böyle bir adamın dibinde büyüyüp başka türde şarkı yazmak mümkün mü? Sevgi içinde büyüdük biz. - Oğullarınız çok yakışıklı. İki erkek evlat annesi olmak nasıl bir his? - D.Ş: 30'unu geçmiş iki erkek çocuğu bunlar. Evlerimizi barklarımız ayırdık. Onların kendi hayatları var. Benden destek istediklerinde her zaman yanlarındayım. Evleri ayırdık ama bu enselerinde değilim anlamına gelmesin. Aramızda iki durak var. Nefes gibi arkalarındayım ama bana ihtiyaç duydukları sürece oradayım. Çünkü artık ayaklarının üstüne basmak zorundalar. Anne-baba olarak her zaman yanlarında olamayabiliriz. Bu işin bir finali olacak. - Sizden nasıl bir kayınvalide olur? - D.Ş: Otokontrolü seviyorum. Temiz olmayı çok seviyorum, Allah gönlüme göre versin diyorum. Anlaşabileceğim gelinlere ve beni anlayan bir damada sahip olayım istiyorum. Beni tavlarlarsa cici kaynana olabilirim. Kalbime inmeleri lazım. Çocuklarım mutlu olduğu sürece biz de saygı duyacağız. Biz torun bekliyoruz artık. Artık Selami'nin dede olma, benim de babaanne olma zamanımız geldi. Ben tabii ki babaanne olmayacağım, dedenin karısı olarak ortalarda dolaşacağım (gülüyor). - S.Ş: Dede olmayı çok istiyorum. Çocuklarımla arkadaş gibiyim. Onların sesini duymadan başımı yastığa koyamıyorum. Hesap sormak için değil nasıl olduklarını öğrenmek için ararım. - Her gün konuşur musunuz çocuklarınızla? - D.Ş: Sabah ararlar, hatır sorarlar, zaten yemek siparişlerimiz olduğu için o liste verilir (gülüyor). Tabak tabak barbunyalar, zeytinyağlılar hazırlanır gönderilir evlerine.


BABAMIN HEM MENAJERLİĞİNİ HEM DE YAPIMCILIĞINI YÜRÜTÜYORUZ
- Gala Aya Yorgi, bir aile işletmesi mi, oğullarınızın mı? - D.Ş: Burası çocuklarımın yeri. İki ortakları var. - Emirhan Bey siz ilk kez röportaj veriyorsunuz. Lider göz önünde ama siz değilsiniz. Neden? - E.Ş: Sevmiyorum. Küçüklüğümden beri babamdan dolayı bu piyasanın içindeyiz. Saklanıyorum şimdi galiba. - Bu beach clup fikri nasıl ortaya çıktı? - E.Ş: Kader diyebiliriz. 10 yıldır Çeşmeliyiz. Tatillerimizi hep burada geçirirdik. Burada denize girip eğlenirken biz işletmeye karar verdik. Çok yer baktık ama burası oldu. Aslında kahvaltıcı baktık, gece kulübü işi mi yapalım derken burası oldu. - Siz iki kardeş sadece bu işle ilgili değilsiniz. Bir şirketiniz var, neler yapıyorsunuz orada? - L.Ş: Babamın menajerliğini, yapımcılığını yapıyoruz. - Kolay mı bir beach clup işletmek, eğlenceli mi? - E.Ş: Keyifli. Çalıştığın yer deniz-kum-güneş. Hayvan dostu bir mekanız, insanlar hayvanlarıyla gelebiliyorlar. Sosyal ve neşeli bir ortam yaratıyor hayvanlar. Sincaplarımız bile var. - L.Ş: Açıkhava gazinosu tarzında bir yer açtık plajın içine ayrıca. Bülent Ersoy'dan tutun Serkan Kaya'ya, Aşkın Nur Yengi'den Fatih Ürek'e önde gelen sanatçılarımız sahne aldı. Bu tür sayfiye yerlerinde gazino kültürü çok yaygın değil aslında. - Selami Bey siz de buraya gelip gittiğinizde insanlarla sohbet ediyorsunuz gördüğüm kadarıyla... - S.Ş: Halkın sevgisiyle bir yere vardım. Her zaman onlara saygım, sevgim sonsuz. - Babanıza animasyon bir klip çekmişsiniz... - E.Ş: Hep yenilikçi işler yapmak istiyoruz, gençlere de temas edeceği her kitleye ulaşan işler yapmak hedefimiz. Babamın yeni albüm şarkılarından birine bir animasyon klip hazırladık.

PAZARDA DA GÖREBİLİRSİN, METRODA DA
- Hâlâ Selami Şahin şarkılarının dinlenmesinin nedeni ne? - D.Ş: Samimi çünkü. Selami'yi tek başına bir AVM'de de görebilirsiniz, pazarda tur atarken de, metroda da... Kendini kasan, korumalarla gezen, özel arabalardan inmeyen biri değil. Sokakta. Biz doğal yaşıyoruz. - Niye eskimiyor bu şarkılar? - S.Ş: Sen Mevsimler Gibisin isimli şarkımı, bugün sahneye çıktığımda 18 yaşında gençler istiyor. Marş gibi beraber okuyoruz. 200'e yakın hit eserim var. Demek ki şarkılarım eskimiyor, bu nedenle Eskimeyen Şarkılar diye turne programı hazırladık. - Ne kadar daha devam edeceksiniz? - S.Ş: Müziği bıraktığım gün hayatım biter.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.