Korkmayın bizi koruyun

İnsanoğlunun doymak bilmeyen iştahının önüne geçilemiyor. Her şeyi tüketiyoruz. Bu yıl örneğin daha temmuz ayı bitmeden Dünya'nın 2019 yılı için karşılayabileceği doğal kaynakların tümünün tüketildiği açıklandı. Yani 2019 yılının tamamı için ihtiyacımız olan su, toprak ve temiz hava gibi kaynakları beş ay erkenden bitirdik. Bu tüketim nedeniyle sadece kendi geleceğimizi değil doğadaki tüm canlıları riske atıyoruz. Hepimiz gezmeyi, yeni yerler keşfetmeyi, farklı deneyimler edinmeyi seviyoruz. Tüm bunları yaparken aslında bir yandan da gittiğimiz yerlerin hem sosyal hayatını hem de doğasını tahrip ediyoruz. İnsanoğlunun tahrip ettiği alanlardan biri de sualtı. Öyle ki sualtı araştırmacıları deniz canlılarını korumak için çalışmalarını artırmış durumda. Çünkü insanoğlunun yaptıkları sebebiyle sultı canlıları da risk altında. Bilim insanlarının araştırmaları sırasında karşılaştıkları unutulmaz anlar ise doğanın ne denli muhteşem olduğunu ve dolayısıyla aslında neleri riske attığımızı gözler önüne seriyor. Gelin son zamanlarda sualtı meraklıların objektifine takılan canlılara bir göz atalım...
Baloncukları görünce geldi
Denizin derinliklerinde belgeseller çeken Todd Kortte, tam 45 dakika boyunca bu dev ile yüzme şansı yakaladı. Meksika açıklarındaki küçük bir ada olan Roca Partida'dan dalış yapan Kortte'nin amacı bölgedeki balıkları tehdit eden unsurları gözler önüne sermekti. Ancak bir anda yanına gelen 4 metre uzunluğundaki tropik vatos balığı tüm çekimin seyrini değiştirdi. Araştırmacı Kortte, kanat uzunlukları 9 metreye kadar ulaşabilen bu zararsız dev vatosu "Aniden önüme çıktı. Bu kadar büyük vatos hiç görmemiştim. Gözleri sürekli tüpümden çıkan baloncuklardaydı. Nereye gitsem peşimden geldi. Defalarca kez göz göze geldik. Benden daha meraklıydı" şeklinde anlattı. Bu dev vatos balıklarının sayısının dünyanın farklı bölgelerinde 100 ile bin 500 arasında olduğu tahmin ediliyor.
Burası benim mekanım
Bir diğer fotoğraf hikayemiz ABD'nin Kaliforniya eyaleti açıklarından. Bilim insanları Monterey Körfezi'ndeki somon sezonunu inceliyordu. Bölgede aynı zamanda turistlerin de olduğu bir anda mekanın gerçek sahibi ortaya çıktı. Dev kambur balinanın fotoğrafçı Douglas Croft'un objektifine bir balıkçı teknesi ile aynı kadrajda girmesi ise o anı daha da güzelleştirdi.
Heybetlimiz
İngiltere'nin Cornwall bölgesinde dalış yapan biyolog Lizzie Daly ve kameraman arkadaşı Dan Abbott'ın görüntülediği dev cüsseli denizanası hafta içinde sosyal medyanın yıldızı oldu. İkili yaşadıklarını şu şekilde özetledi: "Bizden daha büyüktü. Denizanaları bu ebatlara akvaryumda kesinlikle ulaşamaz. İngiltere açıklarında ve Akdeniz'de yaşadıklarını biliyoruz. Aslında ölümcül olabilir. Ama biz ondan hiç korkmadık o da bize zarar vermedi.
"Birlikte yüzmemize adeta izin verdi."
Bali, Barcelona, Everest Dağı, Machu Picchu, Venedik ve dahası... Dünyanın dört bir yanı turist istilası altında. Hatta 'aşırı turist etkisi' diye bir tanımlama bile doğdu. Tanım turistlerin yoğun olduğu yerlerde meydana gelen olumsuzlukları anlatmak için kullanılıyor. Örneğin Barcelona ve Venedik sakinleri günlük yaşantılarını sekteye uğrattıkları gerekçesiyle turistlere sınırlama istiyor. Diğer taraftan yoğun turist istilası sadece şehir sakinlerine değil, doğaya da zarar vermeye başladı. Çevreyi korumak için de tedbirler alınıyor. Tayland'daki Koh Phi Phi Plajı'nın turistlere kapatılması gibi. Dalgıçlık turizmine de sınırlama getirilmek isteniyor. Uzmanlar, bilimsel araştırmaların dışında keyfi dalgıçlığın mercan kayalıkları gibi doğal yerleri yok ettiğini savunuyor. Bu nedenle mini denizaltı sektörü hızla büyüyor. Örneğin Avustralya'daki mercan kayalıklarını her yıl 2 milyon turist ziyaret ediyor. Ancak bu doğal güzellikler yok olma tehdidi altında. Artık turizm dalışlarının mercan kayalıklarına daha az zarar veren küçük denizaltılarla yapılması planlanıyor.
Dev köpekbalığıyla yüzdüler
Ocean Ramsey ile nişanlısı Juan Oliphant, ABD'nin Hawaii eyaletindeki araştırmaları sırasında gerçek Jaws ile karşılaştı. Oahu açıklarında yüzen ikili, dev bir köpekbalığıyla saatlerce yüzme fırsatı buldu. 6 metrelik köpekbalığının yüzgeçlerine dokunan ve yan yana yüzen Oliphant, "Şimdiye kadar kayıt altına alınan en büyük beyaz köpekbalığıydı. Yüz yüze geldik. İnanılmazdı. Sanki bize bir mesaj verir gibiydi. Onlardan korkmamamız gerektiğini aksine onların geleceğini korumak için çaba sarf etmemizi söyler gibiydi" dedi.