Pazar 04.08.2019

LGBT, trans birey, cinsel özgürlük kavramlarıyla hayatımıza nüfuz etmeye çalışanlara karşı aile ve çocukları kim koruyacak?

Son dönemde çocuklarımız dijital platformlar vasıtasıyla yoğun bir eşcinsellik propagandasının içine düştü. Çizgi filmler, onur yürüyüşlerinde kullanılan çocuklar ve dizilerle giderek normalleştirilmeye çalışılan bu duruma ses çıkaranlar da ‘homofobik, özgürlük karşıtı ve komplocu’ gibi kavramlarla etiketlenerek susturuluyor. Peki, bu saldırılara karşı aile ve çocukları kim koruyacak?

Küçük kızınız çizgi film izlemek istedi. Netflix'i açıp çocuk sekmesini tıklayıp çizgi film açtınız. Birazdan kızınız gelip iki kızın öpüşmesinin normal olup olmadığını soruyor? Ne cevap verirsiniz? Öncelikle bunu nereden öğrenmiş olabileceğini araştırırsınız değil mi? Nasıl olsa çocuk sekmesi var deyip güven duyarak açtığınız bir çizgi filmde böyle bir sahnenin olduğunu görmek sizi dehşete düşürmez mi? Bu endişenizi dile getirdiğinizde sizi muhafazakâr, homofobik, tutucu bir ebeveyn olmakla suçlayanlar oluyor. Yükselen seslerle kabuğunuza çekiliyorsunuz. Oysa bir ebeveyn olarak çocuğunuzu korumak da sizin hakkınız ve özgürlüğünüzdür. Bu sindirme hareketi ailenin özgürlüğüne saldırıdır. Peki, çocuğunuzu bir halk kütüphanesine gönderiyorsunuz. Döndüğünde kafasında boynuzları, renkli, parlak pelerinli kıyafetleri olan ve abartılı makyaj yapmış birinin onlara hikâye okuduğundan bahsediyor. Merak edip kütüphaneyi aradınız ve görevli size "Çocuklara cinsel eşitlik bilinci kazandırmak" amacıyla trans bireylerin onlara kitap okuduğunu söylüyor. Tepkiniz ne olur? Bu olay ABD'de bulunan Houston Halk Kütüphanesi'nde geçiyor. LGBT dernekleri ile işbirliği içinde olan kütüphane, "Çocuklara cinsel eşitlik bilinci" kazandırmak için trans bireylere kütüphanede kitap okutuyor. Aileler duruma tepki gösteriyor ve kütüphane önünde eylem yapıyor. Ancak medya aileleri gericilikle suçluyor ve haberi "Muhafazakârlar çocuklara hikâye anlatanları protesto etti" diyerek veriyor. "Ne var ki bunda, trans bireyler de çocuklara kitap okuyabilir" diyebilirsiniz. Ancak ABD'deki aileler işin peşini bırakmıyor ve kitap okuyan iki transın çocuk istismarından hatta cinsel saldırıdan sabıkalı olduğunu ortaya çıkarıyor. Sabıkalılardan biri cinsiyet değiştirme ameliyatından önce biri 5 yaşında olan dört çocuğa cinsel istismarda bulunmuş. Aileler kendilerine karşı yöneltilen gerici, homofobik gibi suçlamalar karşısında yılmadan mücadele ettikleri için bu gerçeği ortaya çıkarabildiler. Kütüphane, böyle bir projeyi başlatırken çocuklara kitap okumak için davet ettikleri trans bireylerin geçmişini araştırma gereği bile duymamış. Düşünün çocuğunuz, çocuklara cinsel saldırıda bulunan bireylerle aynı ortamda. Üstelik ona kitap okuyor. Bir ebeveyn olarak bunu düşünmek bile insanın tüylerini diken diken ediyor. Gözünüzden sakındığınız çocuğunuz "Cinsel eşitlik bilinci" kavramı kullanılarak pedofillerle iletişime sokuluyor.
AÇIK SEÇİK ÇOCUK İSTİSMARI
Şimdi 2015 yılında New York'ta gerçekleştirilen LGBT onur yürüyüşüne gidelim. Bu yürüyüşte biri çok dikkat çekti ve o günden sonra tüm dünyada tanınan bir ünlü oldu. Kim mi bu isim? 10 yaşındaki Drag Queen Desmond... Küçük çocuk üzerinde renkli kıyafetler ve yüzündeki ağır makyajla dans ederek en önde ilerliyordu. Onun bu görüntüsü pek çok kişinin hoşuna gitti ve hem TV hem de dijital kanallara konuk olarak çağrıldı. Hepsi gözünde upuzun kirpikler, üzerinde abartılı kıyafetler ve dudağına renkli ruj sürmüş 10 yaşındaki bu erkek çocuğuna övgüler yağdırıyordu. Daha da vahim olanı çocuğun gay barlarda sahneye çıkartılıp dans ettiriliyor olması... Ama kimse bunun bir çocuk istismarı olduğundan bahsetmiyor. Drug süperstar olarak tanımlanarak televizyonlara röportaj veren 8 yaşındaki Lactatia diğer bir örnek. Eline aldığı mikrofona aynen şu cümleyi kuruyor ve LGTB derneklerinden destek alıyor: "Bence herkes istediği her şeyi yapabilir. Eğer aileniz bundan rahatsızsa yeni bir aile bulursunuz. Arkadaşlarınız rahatsızsa yeni arkadaşlar bulursunuz." Tweetleri ile ailelere aydınlatıcı bilgiler sunan Murat Soydan 1970'lerin başında İngiltere'de kurulan Paedophile Information Exchange (PIE) adlı derneğe dikkat çekiyor. Türkçe adıyla Pedofili Bilgi Paylaşımı Derneği. Dernek bir pedofili aktivist grubu ve cinsel ilişkiye yaş sınırının konmasını baskıcı bir uygulama ve özgürlüğü kısıtlama olarak görüyor. Aslında amaçları çocuk istismarını legalleştirmek. Soydan ulaştığı gazete kupürlerinden yola çıkarak PIE'nin bağlı olduğu bir üst konsey olduğunu görüyor: Ulusal Sivil Özgürlükler Konseyi (NCCL). Konseyin üst düzey yöneticisi Patricia Hewitt, Harriet Harman ve Jack Dromey liberal partilere girerek siyasette aktif rol oynamaya başlıyorlar. Patricia Hewitt'in savunduğu şeylerden biri: "Bir çocukla cinsel ilişkiye girilmesi çocuğun bundan zarar gördüğünü kanıtlamaz" ve "Cinsel ilişki yaşı 10'a inmeli."
Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Anne ve babanın onaylamama hakkı var
İnternet şu anda evin açık kapısı, riskli. Çocuğun iç dünyasına her türlü olumlu olumsuz bilgiler bu kapıdan giriyor. Erotik materyallere çok rahat ulaşabiliyor. Ona sunulan rol modelleri seçiyor. Bazen anne ve babaya kızıyorsa babayı kızdıracak rol modelleri tepkisel olarak kasıtlı alabiliyor. Ters kimlik geliştirebiliyor. Baba nefreti, baba düşmanlığı olduğu görülebiliyor çocukta. Çocuk bu tarz videolara giriyorsa anne ve baba gözetiminde olmalı ergenlik öncesinde. Yoksa taklit etmeye başlayabilir. Birlikte seyrederek gerekçeleriyle anne ve baba hayır demeli. Yasak, izleme deyip, fişi çekmek doğru bir yaklaşım değil. Aksi halde çocuk kendine haksız saldırı olarak algılıyor. Gerekçeleriyle anlatmak gerekiyor çocuğa. 18 yaş altı ergenleri anne ve babanın onaylamama hakkı var bunu bilsin. Böyle bir durumda anne ve babanın çocuğuna bilgiyi aktarma yükümlülüğü var. Toplumdaki sosyal normlar bozulmuş, aile normları da bozuluyor. Biz bu normları korumak için özel çaba sarf etmeliyiz. Güvenli internetin belirli yaşa kadar uygulanması gerekiyor. Sihirli kelime evin sevgi ve güven verici sığınak olması. Sevgi korkuyu azaltıyor, güveni artırıyor. Huzursuz bir ev ortamında tepkisel olarak çocuk onlara yönelebiliyor. Bağlanacağı nesne olmadığı için. İnsan sevdiğine bağlanır. Çocukla sevgi dolu ilişki kuramayan anne baba çocuğu bağımlı yapıyor. İçinde cinsel haz almayla ilgili bir yatkınlık varsa rahatlıkla ona kaptırabiliyor kendini. Beynin ödül ve ceza sistemini etkiliyor cinsellik. Cinselliğin verdiği haz da beyinde ödül ceza sistemi bozukluğu. Cinsellikle beyinde dopamin artıyor. Kokain gibi maddeler de orgazmik bölgeyi harekete geçiriyor beyinde bu anlamda benzeşiyor. Çocuk bunu kendi cinsiyle öğrenirse cinsel kimliğini bu şekilde öğrenmiş oluyor. Çocukların cinsel ifadelerini, karşı cinsle yapma konusunda yönlendirmediğinizde çocuk erkeğe kolay ulaşabiliyor ve kolay cinsel haza dönüştürebiliyor. Bunu öğreniyor. Beynin ödül ceza sistemi eğitimidir cinsel davranış eğitimi aslında. Psikoloji, pedagojik açıdan anne ve baba rollerinin ayrılması gerekiyor. Çocuğa neden ve niçinleriyle anlatmak gerekiyor. Biyolojik doğamızda yok, sosyal öğrenmeyle oluyor. Ruh sağlığı yerinde olanın eşcinsel yönelime yönlenmesi çok nadirdir bence.
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Dr. Yelda Tan
Sosyal medya tetikleyici olabilir
Yaklaşık 3 yaş civarında cinsel kimlik gelişimi tamamlanır. Çocukların cinsel kimlikleri belirginleştikçe toplumsal normlara göre renk tercihleri, oyuncak tercihleri, kıyafet tercihleri, arkadaş tercihleri kendi cinsel kimliği etrafında şekillenir. Cinsel kimlik gelişini biyolojik, genetik, ailesel, sosyal ve kültürel etkenlerin karmaşık etkileşimi ile olmaktadır Toplumda LGBT olarak adlandırılan durum tıbben bozukluk olarak isimlendirilmemekle birlikte çocuklarımıza bu durumu anlatırken normalde olan cinsel kimlik gelişini anlatmamız ancak bazen bu durumdan sapmaların olabildiğini bazen bir erkeğin kendisini kadın gibi bazen de bir kadının kendisini erkek gibi hissettiği durumların olduğunu fazla detaya inmeden ve en önemlisi çocuğun algılama kapasitesi ve yaşına uygun bir biçimde anlatılması önemlidir. 8-9 yaşlarındaki kız veya erkek çocuklarının ya da karşı cinsiyette bile olsa çocukların öpüştürülmesi hiçbir zaman kabul edilebilinecek bir durum değildir. Son derece kötü bir davranış örneğinin normalize edilmesi ile sonuçlanabilir. Cinsel kimlik bozukluğunun nedenleri çok karmaşık olup genetik, biyolojik, aile, sosyal çevre vs gibi birçok faktörün karmaşık etkileşimi söz konusudur. Ancak biyolojik olarak yatkınlık belirgindir. Eşcinselliğe biyolojik yatkınlığın olmadığı ancak yoğun bir şekilde eçcinselliğin yaşandığı ortamda büyüyen bir kişinin risk altında olmayacağını kabul etmek doğru bir yaklaşım değildir. Bir insan kendini doğduğu cinsiyete değil de karşı cinsiyete ait hissedebilir ve bu şekilde yaşam tarzını benimsemek isteyebilir. Ancak konu çocuk olunca iki erkeğin ya da kadının evlenmesi ve bir çocuğu yetiştirmesi, çocuğun cinsel kimlik gelişimi açısından sorun teşkil edebilecek bir durumdur. Örneğin iki kadının evli olduğunu gören ve bu ortamda büyüyen bir kız çocuğu bunu benimseyebilir ve bu yönde bir eğilim gösterebilir sosyal öğrenme kuramına göre. Çünkü çocuk cinsel kimlik rollerini en başta ailesinde görerek öğrenir. Medyanın etkisi gerçekten çok büyük. Eğilimi olan bir bireyin 'fenomen' olan kişileri görmesi onları cesaretlendirebilmektedir. Cinsel kimlik bozukluğunun henüz bilemediğimiz ancak doğuştan gelen biyolojik yatkınlıkla oluştuğunu ancak aile, çevre gibi durumların da tetikleyici olduğu gerçeğini unutmamalıdır.
Netflix? ne yapmaya çalışıyor?
Netflix, Blutv, Puhutv, gibi online dizi ve film izlenebilen dijital platformlar, yetişkinlerin keyifli vakit geçirmesini sağlasa da, hemen her içeriğinde eşcinsellik temasını işliyor. Alıştıra alıştıra normalleştirilerek özgürlük kavramları altında sunulan bu yeni öğreti bizi, çocuklarımızı ve en önemlisi aile kavramını nasıl etkileyecek? Yeni bir ideolojiyle oluşturulmaya çalışılan bu kültürden çocuklarımızı kim koruyacak?

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.