Pazar 18.08.2019

Şezlongta başlayan tatiliniz psikolog koltuğunda bitmesin

Çalışanlar, öğrenciler, ev hanımları herkes yaz tatili hayali kuruyor. Uzun aylar boyunca, o tatlı günlere hazırlanıyor... Kimi deniz tatilini seviyor kimi kendisini dağa, yaylaya vuruyor, kimi de köyüne gidiyor. Herkesin tatili kendine... Uzmanların tatil dönüşü sendromu diye adlandırdığı durum ise birçoğumuz için geçerli...

? ? Sabah kalkmak istemiyorsunuz, hele işe gitmek zulümle eşdeğer... Hadi işe gittiniz, motivasyon hak getire... Günlük hayatınız size tat vermiyor, hep o tatlı tatil günlerini özlüyorsunuz... Sizin için hazırladığımız testi çözün ve tatil dönüşü sendromuyla yüzleşin. Ve unutmayın tatil keyif almak için var...
Koca bir yıl, yazın vereceği biriki haftalık o molayı hayal ediyor şehir insanı. Tatili... Mutluluğu, huzuru, alınacak hayati kararları, sağlıklı düşünme aralığını o zaman dilimine erteliyor. Hatta kimileri borç, harç, kredi üçlüsüyle üç-dört maaşını erkenden teslim ediyor tatile... Sadece bankadan değil, hayattan çekilen nakit avansla borçlanıyor. Dakika bir gol bir stresi! Karar vermesi, yer seçmesi, yolculuğu derken büyük umutlar yüklenen tatilin kendisi bir yorgunluğa dönüşüyor. Tatil dönüşü birçok kişi gündelik hayatına döndüğünde adaptasyon sorunuyla karşılaşıyor. Motive olamama, işten kaçma isteği, hatta daha bir yorgun hissetme. Psikoloji uzmanları tatil dönüşü sendromu diyor bu duruma! Psikolog Mustafa Gödeş şu sözlerle girizgah yapıyor konuya: "Konfüçyüs der ki: Sevdiğiniz işi yaparsanız, bir gün bile çalışmış sayılmazsınız. Ancak günümüzde çok az sayıda insan bu şansa sahip. Birçoğumuz çok uzun saatler ve yorucu işlerde çalışıyoruz. Bütün bir yıl yazın gideceğimiz 5-10 günlük tatil için birikim yapıp hayal kuruyoruz. Özellikle lüks otellerde yaptığımız tatiller adeta cennetteymiş hissi yaratıyor. Böyle bir tatilin dönüşü ise bireylerde 'attan inip eşeğe binme' duygusu yaratıyor. Bu yüzden tatil yaparken de imkanları fazla zorlamamak gerektiği kanısındayım." Peki, psikoloji tatil dönüşü sendromunu, ya da tatil dönüşü depresyonunu nasıl tanımlıyor? Gödeş meselenin bir adaptasyon sorunu olduğunun altını çiziyor: "Aslında bu durum depresyondan ziyade ruhsal yapımızın adaptasyon kabiliyetiyle ilgili. Adaptasyon kapasitesi yüksek olan bireyler bu süreci daha kolay atlatabilirken, adaptasyon kabiliyeti düşük olan kimseler için bu dönem zor geçiyor." Gödeş'in tatil sonrası yaşananlarla ilgili tespitleri de var. Ama özellikle uyardığı konu ise bu dönemde önemli kararlar almamak: "Bazı bireylerin tatil dönüşü sonrası hayatıyla ilgili önemli kararlar (iş değişikliği, evlenme, boşanma...) aldıkları sık görülür. Böyle durumlarda verilen ani kararlar gerçekten de bu sendromu bir depresyona dönüştürebilir. O yüzden tatil dönüşü sonrası ani ve önemli kararlar almamakta ve bir süre beklemekte fayda vardır. Özellikle ilk iki hafta öğle arası gibi mola süreleri iş yeri dışında ve keyif veren aktivitelerle geçirilmedir."

TARTAKLANARAK UYANMAK GİBİDİR
Psikoterapist Cem Keçe ise tatil dönüşü sendromunun, hangi hallerde depresyona doğru gidebileceğini şöyle anlatıyor: "Tatil bir armağan ise tatil dönüşü bir hüzündür. Çünkü şimdilerde hiçbir tatil yeterli değildir, çalışan ve tatili düşleyenler için... Tatil dönüşü bir tür yarım kalmışlıktır, güzel ve keyifli bir rüyadan tartaklanarak uyanmaktır, bir çocuğa dondurmayı tattırdıktan sonra elinden dondurmayı almak gibidir... Eğer tatil dönüşü hüzün ve yarım kalmışlık hissi çökkünlüğe ve iş motivasyonunda bir düşmeye yol açarsa, ne işe gitmek ne de evde kalmak rahatsız edici bir hale geldiyse, bir türlü günlük yaşama konsantre olunamıyorsa psikolojik yardım almam gerekebilir." Psikolog Ayhan Altaş'ın sözleri ise bu sorunun nasıl oluştuğuna dair sorularımıza yanıtı niteliğinde: "Tatil dönüşünün sendroma dönüşmesi senede bir iki defa kafa dinlemeye fırsat bulan insanların tatile büyük anlamlar yüklemesi nedeniyle oluyor. Bu da beklentiyi artırıyor. Bazen sosyal medyada karşılaşıyorum. Tatil dönüşü paylaşımlar, genelde işe başlayacak olmanın verdiği isteksizlik üzerine oluyor. Bu da pazartesi sendromuna benzer bir tatil dönüşü sendromu oluşturuyor." Altaş'ın sorunun depresyona dönüşmemesi için altını çizdiği uyarı da meslektaşı Gödeş'i doğrular nitelikte: "Başlarda yaşanan uyum sorununun zamanla azalarak tekrar aynı tempoya alışıp iş hayatını devam ettirmesini bekleriz kişiden. Genelde bir hafta içinde kişiler tekrar yeni duruma alışır ve iş hayatına devam ederler. Beklediğimiz gibi uyum sorunu ve adaptasyon zamanla azalmıyor ve hatta daha da artıyorsa burada bir sorundan şüphelenebiliriz."

BİR ARMAĞAN OLARAK GÖRÜN
Psikoterapist Cem Keçe ise, tatil dönüşü sendromu yaşamamak adına tatile yüklediğimiz anlamı yerli yerine oturtmak için şu öneride bulunuyor: "Tatile kendi kontrolümüzde olan bir armağan, rutin hayata keyifli molalar verme gibi bakmak gerekir... Ve gelecekte de bize tekrar tekrar sunulacak olan ve hak ettiğimiz bir armağan olarak tatile bakarsak, boşluğa düşmeyiz..

Tatil dönüşü sendromu mu yaşıyorum?
Aşağıdaki soruları doğru ve samimi olarak yanıtlayınız ve değerlendirmeyi okuyarak durumunuz hakkında bilgi sahibi olunuz. Ancak bu bilgi yol göstericidir, tanı veya tedavi amaçlı değildir, gerekirse hekiminize başvurunuz. Lütfen soruları son 15 günü dikkate alarak yanıtlayınız. (Hazırlayan: Psikoterapist Cem Keçe)
1- Tatil dönüşü üzgün, çökkün, moralsiz ve sanki yarım kalmışlık hissi gibi bir ruhsal durum içinde misiniz? ( ) Evet ( ) Hayır
2- Eskiden keyifle gittiğiniz evinize veya işinize ilginizi kaybetme ve hayattan zevk almama durumunuz var mı? ( ) Evet ( ) Hayır
3- Evinizi özlemiş olsanız bile bir türlü günlük yaşama konsantre olamama durumunuz, uykusuzluğunuz veya aşırı uyumanız var mı? ( ) Evet ( ) Hayır 4- Tatil bitmiş olmasına rağmen aklınız hala tatilde veya eğlencede mi? ( ) Evet ( ) Hayır
5- Tatil dönüşü baş ağrısı, aşırı kilo kaybı, sindirim sistemi bozuklukları, iştahsızlık, sabahları yorgun uyanma, eklem ağrıları veya odaklanma güçlüğü gibi birtakım sağlık sorunlarınız ortaya çıktı mı? ( ) Evet ( ) Hayır
6- Tatil dönüşü tekrar eski rutine dönmek sizde mutsuzluğa ve çaresizliğe neden oldu mu? ( ) Evet ( ) Hayır
7- Tatil dönüşü duygusallaşıp işinizden istifa etme fantezileri kuruyor musunuz? ( ) Evet ( ) Hayır
8- Hemen her gün enerji kaybı, yorgunluk, tahammülsüzlük, değersizlik, aşırı suçluluk veya günahkarlık duygularınız var mı? ( ) Evet ( ) Hayır
9- Yukarıdakilerden "Evet" olarak yanıtladığınız durumlar günlük yaşamınızı, iş hayatınızı ve sosyal işlevlerinizi bozuyor mu? ( ) Evet ( ) Hayır 10- Yukarıdaki özellikler bir ilaç, madde kullanımı veya bedensel bir hastalığa bağlı mıdır? ( ) Evet ( ) Hayır

DEĞERLENDİRME
1, 2, 3 ve 9'uncu soruların hepsine "Evet" yanıtı verdiyseniz, tatil dönüşü sendromu riskiniz var. Durumunuzun bir psikoterapist tarafından değerlendirilmesi gerekir. 1, 2, 3 ve 9'uncu soruların hepsine "Hayır" yanıtı verdiyseniz ya da hiçbir soruya "Evet" yanıtı vermediyseniz riskiniz yok denecek kadar azdır veya yoktur, rahat olun.


Sonbahar depresyonuyla karıştırmayın
Uzmanlara göre sonbahar depresyonu daha çok organik nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Mevsimsel geçişler biyolojik yapıyı ve beyin nörokimyasını etkiler. Bu durum depresyona neden olur. Sonbahar depresyonu psikiyatride tanılanmış bir rahatsızlıktır. Özellikle güneş ışığını vücudun yeterince alamaması durumunda D vitamini eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Mevsimsel depresyon nedeniyle intihar vakalarının en yüksek olduğu İskandinav ülkelerinde bu konuda ciddi çalışmalar yapılmış ve D vitaminini vücudun en iyi gözler aracılığı ile güneşten aldığı tespit edilmiştir. Bu açıdan özellikle sonbaharda güneşin doğuşu ve batışı sırasında kısa süreli güneşe bakmanın D vitamini ihtiyacını karşıladığı tespit edilmiştir. Tatil dönüşü sendromu/depresyonu ise bireyin adaptasyon kabiliyeti ile ilgilidir. Bu iki durum birbirinden çok farklıdır. Sonbahar depresyonu mevsimsel geçiş sonrası güneş ışığından daha az yararlanma temelli ortaya çıkan bir problemdir. Tatil sonrası yaşanan durum ise zihinsel ve bedensel olarak rahatladıktan sonra tekrar onu zihinsel ve bedensel olarak yoracak ortama geri dönmenin verdiği rahatsızlıktır. Yani mevsim geçişi ile yaşanan depresyon tatil sonrası geçişinde ortaya çıkan durum ile aynı değildir. Bu iki geçiş arasında anlamlı bir bağ yoktur. Uzmanlar tatil sonrası herkes sıkıntı yaşar diye bir kural yoktur diyorlar. Ama bir uyum sorunun ortaya çıkabileceği konusunda hepsi hemfikir.

Bir aydan fazla sürerse destek almalı
Psikolog Mustafa Gödeş
Tatil dönüşü uyum sorunu demek daha doğru olacaktır çünkü depresyon bir çökkünlük durumunu ve patolojik durumu ifade eder. Tatil dönüşü yaşanan durum her ne kadar depresyona benzese de depresyon kriterlerini tamamen karşılamaz. Kişi bir süre uzak kaldığı iş hayatına geri dönüş yaptığında uzak kaldığı bu duruma uyum sağlaması biraz zaman alabilir. Bu zaman zarfında geçen uyum sıkıntısına tatil dönüşü sendromu deniyor. Yani kişi kısa sürede bu sendromu atlatıp tekrar iş temposunu yakalayabiliyor. Depresyonda ise iş bu kadar kolay olmuyor. Eğer kişi bu uyum sorunundan çıkamaz ise ilerleyen aşamalarda depresyon yaşayabilir. Yorgun ve yoğun geçen bir dönem sonrası insanlar dinlenmek için tatile çıkarlar. Derin bir oh derler ve sonra derin bir oh çekme ihtiyacı duydukları ortama geri dönme düşüncesi kişiyi mutlu etmez. Tatil sonlarına yakın tekrar işe dönme düşüncesi, iş yoğunluğu ve iş stresi kişinin aklına geldiğinde kendini bu sendroma hazırlamış olur. Tatilden beklentimiz, dinlenmek ve işe daha dinç olarak dönüp işlerimizi kaldığımız yerden devam ettirmek olursa yeniden işe uyum sağlamak daha kolay olacaktır. Tatil sonrası herkes sıkıntı yaşar diyemeyiz ama tatil dönüşü uyum sorunun ortaya çıkması olası bir durumdur. Bu sıkıntılar elbette kişiye özgüdür ve herkeste farklı bir şekilde ortaya çıkabilir. Genelde gözlenen sıkıntı ise, konsantrasyon problemi, iş isteğinde azalma, sabah erken uyanmada zorluk, algılamada ve anlamada sorunlar şeklinde yaşanmaktadır. Ortaya çıkan ruh hali ise genelde isteksiz ve işi erteleme yaklaşımı olarak gözükmektedir. Kaygı problemi ile alakalı çalıştığım bir danışanım tatil dönüşünde işe odaklanmakta çok zorlandığını ve konsantrasyon sorunu yaşadığını belirtmişti. Dikkat gerektiren bir işi vardı ve küçük hatalar yaptığından bahsediyordu. Özellikle sabahları kalkmakta zorlanıyordu. Tabii belli bir süre sonra normale dönmüştü. Bu süre bir hafta ile bir ay arasında değişebilir. Bir ay sonrasında hâlâ bu sıkıntılar devam ediyorsa psikolojik destek almakta yarar vardır.

Hayatın tatil olmadığı gerçeğiyle yüzleşmek
Sosyolog Doç. Dr. Vehbi Bayhan (İnönü Üniversitesi) - Tatil kavramı değişti mi? - Türkiye nüfusunun yüzde 80'i kentlerde yaşıyor. Ancak, köyden veya kendi kentinden büyük kentlere göç eden ve alt sosyal sınıfa mensup bireyler, yaz tatilini memleketinde geçirmekte ve kışlık erzakını memleketinde üretip sonbaharda otobüslerle yaşadığı büyük kentlere dönüyor. Dolayısıyla alt sosyal sınıf için tatil, memleketinde büyükleriyle geçirilen bir zaman dilimidir. - Tatilden ne bekliyor günümüz insanı? - Gösterişçi tüketim bağlamında, sosyal medya hesaplarından an be an tatil etkinliklerini ve yediği yemekleri paylaşan bireyler, hazlarını ve narsist duygularını tatmin etmektedir. Yılın bütün stres ve yorgunluğunu atmak amacıyla yapılan tatilin, tüketim temelinde gösterişe dönüşme süreci, tatil zamanı bitip eve dönünce doğal olarak belli bir süre de olsa mutsuzluğa yol açabilir. Hayatın her zaman tatil olmadığı gerçeğiyle yüzleşen tatilden dönen bireyler, geçici de olsa yaşadıkları illüzyondan çıkmak zorunda kalır. - Bir doyumsuzluk da var gibi. - Mutsuz olan bireyler beklentisi yüksek olan bireylerdir. Sürekli istedikleri veya arzu ettikleri durumu yaşayamayan bireylerin mutsuzluk duyguları artar. Aslında tatil bir yandan yaşam tarzlarının ve kültürün ürettiği normal serbest zaman etkinliği iken, diğer yandan da standart ve hazır yaşam tarzlarını yeni kentleşen bireyler tarafından taklididir. Dolayısıyla, bir kesim için rutin bir alışkanlık, yeni alışkanlık haline getirenler için de ilk başlarda olağanüstü, aynı zamanda eğreti bir eylemdir

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.