Kaçak bakıcılar merdiven altı şirketlerin oltasında
Türkmen, Özbek, Gürcü, Filipinliler... Çocuğumuza da bakıyorlar yaşlılara da, ev işlerimizi de yapıyorlar masajımızı da... Ülkemizdeki nüfusları bir milyonun üzerinde... Çoğu kaçak durumda, merdiven altı şirketlerin ya da dolandırıcıların eline düşüyor. Peki, hem ailelerin hem de bu personellerin haklarını koruyan bir sistem var mı? Ülkemizdeki kaçak personel durumunu masaya yatırdık
AÇIK KULLANILIYOR
"Diyelim yurt dışından eleman geldi. Aile havalimanından aldı ve eleman bir hafta çalıştı. 'Ben bu personelle çalışmak istemiyorum, beğenmedim. Size yolluyorum' diyor ve çalışma vizesini iptal ediyor. Bu personel bu durumda direk kaçak hale düşüyor. Kontrol mekanizması olmadığı için bu personelin hakkını arayabileceği hiçbir mercii yok. Hemen sınır dışı ediliyor. Ya da aynı şekilde gelen personel bir hafta sonra 'Ben bu aile ile çalışmak istemiyorum' diyebiliyor. Tek çaresi tekrar ülkesine gidip geri çalışma vizesi ile gelmek. İşte bu açığı kullanan merdiven altı firmalar var. Onlara firma bile demek doğru olmaz aslında, çünkü bunların neredeyse 70 tane sim kartı var. Her hafta numara değiştiriyorlar. Görüşme yerleri de bir cafe ya da kahveciler oluyor. Buralarda kaçak olan Kırgız, Türkmen, Özbek, Filipin gibi milletlerden elemanlarla görüşüp 'Bana bin dolar ver, senin oturum iznini alayım' gibi vaatlerle kandırarak paralarını alıyorlar. Hâlbuki böyle bir sistem yok. Bir personelin çalışma vizesi iptal edildiyse o personele oturum izni çıkmıyor. Bu sistem ciddi bir suç haline gelmiş durumda. Bu insanları dolandırıyorlar."
DOLANDIRIP KAHVECI AÇTI
Karakuş ile konuşurken kısa bir süre önce yaşanan bir dolandırıcılık hikayesini anlatıyor: "Bana elliye yakın kaçak Filipinli kızımız yardım istemek için geldi. Bir adam onları yasal hale getireceğini söyleyerek hepsiyle art arda zamanlarda bir kahvecide buluşmuş ve her birinden 1500 dolar alarak sırra kadem basmış. Bu şekilde aynı anda dolandırılan üç yüz kişi olduğunu söylüyor bu kızlar. Şu an telefonlarına ulaşılamıyor. Bu paralarla Antalya'da bir kahve dükkânı açtığı bilgisi geliyor. Ancak kızlar kaçak oldukları için polise de gidemiyorlar. Sınır dışı edileceklerinden korkuyorlar.' Peki, bizde durum nasıl, aileler bakıcı ya da ev işleri için alacakları yabancı yardımcılara sigorta yapıyorlar mı, bu sigortanın kapsamında neler var? diye soruyorum Karakuş'a: "Aileler kaçak personel çalıştırdığında elde hiçbir belge yok, anlaşma yok. Hırsızlık da yapsa, çocuklarına şiddet de uygulasa hukuki hiçbir dayanakları yok. Personel de bunun farkında ve haber vermeden evi terk edebiliyor. Evden değerli eşya alıp kaçabiliyor. Evimizi, evlatlarımızı teslim ediyoruz. Kaçak personel çalıştırmak çok tehlikeli. Sigorta bile yaptırsalar bunun geniş kapsamlı bir bağlayıcılığı yok" diyor.
GÜZEL KIZLARI AĞINA DÜŞÜREN ÇETELER VAR
"Duyumlarımıza göre Özbek, Türkmen, Gürcü gibi birazda güzel olan kızları ağlarına düşürüp masör olarak kullanan ya da fuhuşa zorlayan çeteler oluyormuş. Bunların sebebi hep turistik vizeyle gelip kaçak olmaları... Pasaportlarına el konuluyor ve korkudan polise de başvuramıyorlar. Sosyal medyada da sayfa kurup bakıcı arayan anneleri buluyor ve onlara bakıcı gönderiyor. 'Ben sizden para almıyorum. Personelden memnun kalırsanız onun ilk maaşını alacağım, öyle anlaşıyoruz' diyorlar. Bu da aileye cazip geliyor. Her iki taraf da ne ile karşılaşacağını bilmiyor. Kaçak bakıcı ya bebeğine zarar verirse, ya hırsızlık yaparsa? Ya da aile normal çıkmayabilir. İŞKUR'un tüm bunları takip etmesi gerekiyor. Sigortalı bile olsa personel bir gecede bırakıp kaçabiliyor evden. Ya da aile ben personeli istemiyorum deyip hemen evden gönderebiliyor. Sigorta ödeyenler: 'Bizi koruyan bir sistem yok, o yüzden neden biz sigortaya para ödüyoruz?' diyorlar. Hem maaş hem izin parası hem de sigorta ödüyorlar ama ne işçiyi ne de işvereni koruyan bir sistem yok maalesef."
CEZASI 14 BİN LİRA
"İŞKUR'a bağlı olmayan bir firmadan bakıcı ya da diğer işlerde çalıştırmak üzere personel istihdam etmenin de 14 bin lira cezası var ailelere. Çok dile getirilmediği için bunu aileler de bilmiyor. Önceden Hong Kong ve Singapur'dan personel getirebiliyorduk. Ancak buradan Türkiye'ye personel getirmeyi yaklaşık iki yıl önce kapattılar. Sebebini bilmiyoruz. Biz de Filipin'den çalışma izniyle personel getiriyoruz. Ve getirdiğimizde işverenin Filipin hükümetine 2-3 bin dolar para göndermek zorunda. Bu da ülkemizden büyük bir döviz çıkışı demek. Bu parayı neden verdiğimizi anlayamıyoruz? Neden Türkiye olarak onlara vergi ödemek zorundayız? Bakanlığımızdan bu konuya yönelmelerini istiyoruz."
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut