Pazar 01.12.2019
Son Güncelleme: Pazar 01.12.2019

Daktilo tamiri bulmaca çözmek gibi

Daktilonun hayatımızdan tamamen çıktığını düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Belki kullananı çok az ama evinin bir köşesinde baba ve dede yadigarı olarak saklayan çok. Onlar da bu yadigarları bozuk tutmak yerine tamir ettirip saklıyor. Peki kime götürüyorlar? İsmail Hakkı Candar’a. O yaşayan son iki daktilo tamircisinden biri ve daktilo tamir etmeyi bulmaca çözmeye benzetiyor

Daktilolalar dijital teknoloji karşısında yerini artık bilgisayara, yazıcılara bıraktı. Ama hiçbir zaman değerini kaybetmedi. Zamanında adliyelerin, devlet dairelerinin, yazarların vazgeçilmez bir kullanım aracıyken şimdi nostaljik birer obje haline geldi. Vakti zamanında daktilo tamirciliği de ilgi gören bir meslekti. Teknolojinin hızlı gelişmesiyle tarihe karışan daktilolarla birlikte bu meslek de kaybolmaya başlayan meslekler arasında yerini aldı. Ama tamamen kaybolmadı... İsmail Hakkı Candar, bu mesleği yaşatmaya devam eden bir isim. 57 yaşındaki Candar, yaklaşık 40 yıldır daktilo tamirciliği yapıyor. Bir dönem ara verse de meslekte kimse kalmadığı için yeniden daktilo tamirciliğine dönmüş. Eskiden bankalara, belediyelere, devlet dairelerine düzenli olarak daktilo bakımına giden Candar, şimdi ise evlerinin bir köşesinde büyüklerinden yadigar kalan daktiloları getiren kişilerin daktilolarını tamir ediyor. Rami'de daktilo seslerinin yükseldiği küçük dükkânı var.

DAKTİLONUN MODASI GEÇMEZ

Küçüklüğünden beri makinelere ilgisi olan biri Candar. Bu merak da onun mesleğe başlamasına neden olmuş: "Çocukkken saatin, oyuncağın nasıl çalıştığını merak ettiğim için söküp bakardım. Daha sonra tamir ederdim. Bu merakımı bilen bir arkadaşım ise Karaköy Yüksek Kaldırım Caddesi'nde çırak arayan daktilo ustasına beni tavsiye etmiş. 1977 senesinde daha 15 yaşımdayken çalışmaya başladım. Sekiz sene çıraklık yaptım. O zamanlar orada onlarca dükkan vardı. Şimdi ise İstanbul'da dükkanı olan sadece iki kişi kaldık." Beyoğlu Akşam Ticaret Lisesi'nde okuduğu zamanlarda okulun bozulan daktilolarını tamir eden Candar, daha sonra kendi dükkanını açmış. Ama yazıcı ve faksların yaygınlaşmasıyla daktilo tamirini bırakıp bu cihazların tamiriyle ilgilenmeye başlamış. "Fakat dayanamadım"diyor ve başlıyor anlatmaya "Baktım meslekte kimse kalmamış. İki yıl önce daktilo tamirciliğine geri döndüm.

Çünkü daktiloları tamir edip çalışır hale getirince mutlu oluyorum. Daktilosunu almaya gelen de bu mutluluğu yaşıyor. Tuşa bastığında duyduğun ses huzur veriyor. Bunu hiçbir teknolojik alette yaşayamıyorsun. Sürekli telefonların ve bilgisayarların yeni modelleri çıkıyor ve modası çabuk geçiyor. Ama daktilonun modası hiçbir zaman geçmez. Teknolojik aletlerin aksine daktilon bozulduğu zaman parçasını değiştirmek zorunda değilsin. Demir aksamları elde yapılabiliyor. Daktilo tam bir mühendislik harikası" Peki, kimler getiriyor daktilolarını? Candar cevaplıyor: "Evinin bir köşesinde dedesinden, babasından kalan daktiloları getirenler de oluyor çocukluğunda kullandığı daktiloları getirenler de. Hatta farklı illerden daktilosunu gönderenler bile var. Geçmiş dönem yazarların yaşadığı duyguları hissedebilmek için yazarlığa ve şairliğe yeni başlayacak gençler daktilo ile başlamak istiyor. Tamir ettirdikten sonra internette satanlar da oluyor." Antika pazarlarında ve dükkanlarında da daktilolar bulunuyor. Hatta bazı daktilolar müzelerde sergileniyor. Candar, "Bazen antika dükkanlarına davet ediliyorum. Daktilonun hangi yıllar arasında üretildiğini anlayabiliyorum. Ya da tamiri yapılacak daktilo varsa gidip yerinde tamir ediyorum. Elindeki daktilonun nasıl çalıştığını öğrenmek isteyen de aynı şekilde bana ulaşıyor" diyor.

MADDİ BİR KAZANÇ BEKLEMİYORUM

Rami'deki dükkanı görünce insan şaşırıyor... Candar bu duruma alışmış "Daktilo tamircisi kaldı mı diye şaşırarak soruyorlar" diye cevaplıyor. Dükkanın raflarında farklı modellerde daktilolar bulunuyor. Candar bir daktilo çıkartıyor. Tuşlara basmamı istiyor. İlk kez bir daktilonun tuşlarına basıyorum. Parmaklarımın ucunda oluşan o his tarifsiz... Dükkanda, en eskisi 1930 yılına ait Remington, Mercedes, Erika marka daktilolar var. Çoğu tamir sırasında. Bazıları ise yapılmış sahiplerini bekliyor.

Eğer yapılamayacak kadar bozuk olan varsa Candar bunları yedek parça olarak kullanıyor. Daktilo tamirciliği Candar için maddi bir kazanç kapısı değil. "Maddi bir kazanç beklemiyorum. Çok uğraşıyorum. Hele daktilo paslanmış ise daha çok uğraşıyorum. Tamiri altı ayı bulan daktilo da oluyor, bir seneyi bulan da... Yağlarının ve paslarının açılması için uzun süre beklemesi gerekiyor. Ama daktiloyu çalışır hale getirince yaşadığım mutluluk bana yetiyor. Bu makinelerin yaşaması için elimden gelen çabayı gösteriyorum" diyerek daktilo tamirinin kendisine verdiği yaşama sevincini anlatıyor. Sabahın ilk saatlerinde dükkanını açan ve gece 12'ye kadar büyük bir titizlikle daktiloları tamir eden Candar, "Dükkânda daktilolar ile uğraşıp, vakit harcamayı seviyorum. Daktilo tamir etmek bulmaca çözmek gibi" diyor.

HİLAL TAŞ

FOTOĞRAFLAR: İLHAMİ YILDIRIM

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.