Pazar 12.01.2020
Son Güncelleme: Pazar 12.01.2020

Gölge yazara ver yazsın

Kimi çok satan kitapları yazıyor kimi referans kitaplarını, ama siz onları tanımıyorsunuz, çünkü yazar olarak bir başkasının ismi yazıyor kitapların üzerinde. Gölge yazarlar deniyor onlara. Başkaları adına kitaplar yazıyorlar. Bu işi meslek edinen insanların sayısı her geçen gün artıyor. Yayın dünyasında gölge yazarlarla çalışmak da gittikçe yaygınlaşmaya başlıyor. SABAH Pazar gölge yazarlar dosyasını açıyor

Çok satan kitaplar, yüzlerce insanın kuyruğa girdiği imza günleri, gazetelere verilen prestijli söyleşiler ve herkes tarafından tanınan şöhretli yazarlar... Peki size bu hikayenin başka kahramanları da olabilir desek! Düşünün, okuduğunuz ve çok sevdiğiniz bir kitabı, kitabın üzerinde adı yazan yazar değil de bir başkası yazmış olabilir. "Yok artık" diyebilirsiniz ama işte hayatımızda böyle bir gerçek var. Gölge ya da hayalet yazarlardan bahsediyorum. Onlar, kitap çıkarmak isteyen ama yazma konusunda yetenekli olmayan insanlar adına kitap yazıyorlar. Otobiyografi, anı, kişisel gelişim kitapları da yazıyorlar, romanlar da. Yazdıkları kitaplar kimi zaman çok satanlar listesine giriyor, kimi zaman referans kitabı oluyor. Aslında gölge yazarlık yayın dünyasında bilinen bir durum. Ama Türkiye'de son dönemde gölge yazarlara talep iyiden iyiye artmış durumda. Bu işi bir meslek olarak görenler olduğu gibi yayınevlerinde çalışan ve ek iş olarak gölge yazarlık yapanlar da var. Adlarına kitap yazdıkları isimlerle yaptıkları gizlilik anlaşması nedeniyle kimlere kitap yazdıklarını açıklamıyorlar. Fakat gölge yazarlığın nasıl bir ihtiyaçtan doğduğunu ve nasıl çalıştıklarını anlatıyorlar.

EN ÇOK TALEP GÖREN TÜRLER

Kaan Göktaş uzun yıllar gazetecilik ve kitap editörlüğü yaptıktan sonra gölge yazarlığı meslek olarak seçmiş bir isim. Çeşitli alanlarda kendi adına yazdığı beş kitabı bulunan Göktaş "Mesleğim yazarlık. Bu işin içindeydim, gölge yazarlık yaparak sadece kendime bağımsız çalışma imkanı yaratmış oldum" diyor. Gölge yazar olarak bugüne kadar 20'den fazla kitap yazdığını söylüyor. Serra Erdoğan ise bilgisayar mühendisi olsa da o da meslek olarak gölge yazarlığı seçmiş bir isim. Bugüne kadar 100'den fazla kitap yazmış. M. B. ile F. Ü. ise farklı yayınevlerinde çalışan iki editör. Ama aynı zamanda gölge yazarlık da yapıyorlar. Onlar da bugüne kadar gölge yazar olarak 10'dan fazla kitap yazmışlar. Tam olarak nedir gölge yazarlık ve ne iş yapar deyince Kaan Göktaş anlatıyor: "Nasıl ki güzel şarkı söylemek, güzel resim yapmak bir yetenekse, güzel yazmak da bir yeteneğin ürünüdür. Ne var ki, başkasının söylediği şarkıyı 'Ben söyledim' diyerek insanlara sunamazken, başkasının yazdığı bir metni 'Ben yazdım' diye sunabilmek mümkün. Gölge yazarlık kavramını ortaya çıkartan da işte bu mümkünlük." Göktaş "Otobiyografi, anı, kişisel ve mesleki gelişim kitapları da en çok talep gören türler. Roman yazdırmak isteyenler de oluyor ancak bu konuda kendi adıma çok seçiciyim. Eğer gelen talep roman ya da hikaye ise mutlaka özet senaryo, olay örgüsü, karakter örgüsü üzerinde çalışılmış, altı dolu projeleri kabul ediyorum" diyor. KİTAP ÇIKAR PRESTİJ KAZAN
Serra Erdoğan "Çok büyük yazarlar, kitaplarını yetiştirebilmek, kurgulayabilmek, eksiklerini tamamlayabilmek veya tamamının aktarımını bir başkasına bırakarak, yardımcı yazar ya da burada dediğimiz gibi gölge yazar kullanıyorlar, bunu biliyoruz. Fakat artık durum biraz farklı. Siyasetçiler, iş insanları, eğitimciler ve daha birçokları yaşadıklarını insanlara aktarmak, duyurmak veya itibar kazanmak istiyor. Bu nedenle de gölge yazara, yani bize başvuruyor. Ve evet, nihayet gölge yazarlığın bir iş sektörü olduğunun farkına varmaya başladık." diyor. M.B. kitapla gelen prestijin insanlar için çok önemli olduğunu söylüyor ve "Sosyal medyada binlerce takipçiniz olabilir. Her attığınız tweet olay yaratıyor olabilir. Ama kitapla gelen prestij bir başka. İnsanlar bu prestiji de istiyor. Düşünün kitabınız çıkıyor ve siz gazetelere söyleşiler veriyorsunuz. İmza günlerine gidiyorsunuz. Önemli bir insan oluyorsunuz. Az şey mi bu?" diyor.


10 BİN TL İLE 80 BİN TL ARASINDA DEĞİŞİYOR

Gölge yazar olarak bir kitap yazmanın ücreti 10 bin ile 80 bin TL arasında değişiyor. Kaan Göktaş "Aslında belli bir tarifesi yok. Örneğin ben, gelen projeye ayıracağım zaman, vereceğim emek ve sonuçta ortaya çıkacak metnin kalitesine göre tamamen kendi keyfime göre bir fiyat veriyorum" diyor. M. B. "Bir iş adamı geliyorsa ona göre ücret farklı oluyor. Üst limiti tam bilmiyorum ama taban fiyat 10 bin TL" diyor. F. Ü. "Duruma göre değişebiliyor. Bazıları otel ayarlıyor, iyi çalışma imkanı sunuyor. Tabii bir biyografi ya da anı yazmakla, çok satan bir yazara kitap yazmak arasında ücret değişiyor" diyor.

ÜNLÜ VE ÖDÜLLÜ YAZARLAR DA GÖLGE YAZARLARLA ÇALIŞIYOR

Ünlü yazarların da gölge yazar kullandığı yönünde kimi iddialar var. Kaan Göktaş'a soruyorum bu iddiaları "Evet, Türkiye'de çok ünlü ve ödüllü bir romancımızın gölge yazar ekibi var. Ekibi ona hikayeler yazıyor, o da beğendiği hikayeleri kurgulayıp, birleştirip roman haline getiriyor" diyor. Göktaş, çok satan kitaplar yazan yazarların sadece Türkiye'de değil dünyada da gölge yazarlarla çalıştığını sözlerine ekliyor: "Ejderha Dövmeli Kız ve devam kitaplarının (Milenyum Üçlemesi) yazarı aniden öldüğünde yayıncısı, daha önceden ilan edilmiş olan dördüncü kitabı gölge yazara yazdırdı. Daha sonra 'yazar ölmeden önce yazmıştı, sandığında bulduk' diyerek piyasaya sürdüler." Peki, geniş okur kitlesi bulunan yazarlar neden gölge yazarlara ihtiyaç duyuyor? F. Ü. "Yazacağı meseleler kalmamıştır, tükenmişlik sendromu yaşıyordur" diyerek bu soruyu cevaplıyor. Serra Erdoğan ise "Yaratıcılık bekleyen yazarlıkta kimi zaman insanlar tıkanıp desteğe ihtiyaç duyabiliyor" diyor.


BİZLER SİHİRBAZLARIN GÖRÜNMEYEN İPLERİYİZ

Nihayetinde bizler okur olarak, bir kitabın üzerinde ismi olan insanın o kitabı yazdığını düşünüyoruz. Gölge yazarlık bir anlamda bu tür ezberi de bozuyor. Okuryazar ilişkisinde bu durum ne kadar etik? M. B. "Yayın dünyası endüstrileştikçe, yayınevleri çok satan kitap peşinde koştukça, birtakım değerler aşınacak galiba. Popüler olan isimlere kitap yapmak ve o isimler üzerinden kitap satmak isteniyor. Eee o popüler isimler kitap yazamıyor ve o zaman da gölge yazar devreye giriyor. Bahsettiğiniz etik de böyle bir döngüde aşınıyor" diyor. F. Ü: "Bizler sihirbazların görünmeyen ipleriyiz. Mesela Aleyna Tilki'ye, Orkun Işıtmak'a giden, ulaşmaya çalışan yayıncıların haddi hesabı yok" diyerek M. B'nin tespitlerine katıldığını söylüyor. Kaan Göktaş bu konuda net: "Ben kitap yazdırmak isteyen yazar adaylarına talep ettikleri hizmeti sunuyorum, yani onlara başkalarına okutulmaya hazır bir kitap metni teslim ediyorum. Bu bahsettiğiniz etik çekince, yazar adayı ile okur adayları arasında." diyor. Serra Erdoğan ise "Bir açıdan bakıldığında haklı olabilirsiniz. Bir okur olarak elbette, kandırılmış gibi bakıyorsunuz bu duruma, fakat düşündüğünüzün bir miktar haksızlık olduğunu düşünüyorum. Şöyle düşünün, çok iyi bir ressam, sanatçı, müzisyen, iş adamı, siyasetçi olabilirsiniz. Kendi kulvarınızda yeteneklerinizi en üst seviyede kullanıyorsunuz ve bunu başarıyorsunuz da. Gölge yazarlık, yazarların veya kitap sahiplerinin kimliklerini almak değildir. Tam da bu noktada, çok iyi bir anlatıcı, hikayeci olabilirsiniz, ama bunu yazıya dökmek her zaman mümkün olmayabilir. Bu yüzden gölge yazarlık, gölge yazarlar var. Ben onlara kalemşör diyorum aslında. Ruhunuzun sesini duymayı başaran zanaatkarlar" diyor.
GİZLİLİK EN ÖNEMLİ ŞEY

Gölge yazarlar, kitap yazdıkları insanlarla bir gizlilik anlaşması imzalıyor. Kime kitap yazdıklarını kesinlikle söylemiyorlar. Bu gizlilik gölge yazarlığın en kritik noktası. Kimi gölge yazarlar isimlerinin yazılmamasını isterken Kaan Göktaş ile Serra Erdoğan onlardan farklı düşünüyor. Göktaş "Ben bu işi meslek olarak yapıyorum. Benim işim gölge yazarlık, bu gizli bir şey değil. Gizli olan, müşterilerimin ve kitaplarının isimleri. Her müşteriyle çalışmaya başlamadan önce bir gizlilik sözleşmesi yapıyorum ve kesinlikle o kitapların başkası tarafından yazıldığı bilinmiyor" diyor. Serra Erdoğan ise "Sonuçta iş yapıyorsunuz, bu sizin mesleğiniz, bu yüzden kendimi saklamam gerektiğini düşünmüyorum. Burada önemli olan iş yaptığım insanların isimleri ve elbette saklanması ve gizlenmesi gereken budur. Prensiple çalışılması gereken bir meslek bizimkisi. Nihayetinde bu bir iş. Her ne kadar gölge yazarlığı bir iş olarak görmesek de kabul etmek zorundayız. En değerli ve en önemli iş kolundan biri ve daha da önem kazanacağı aşikar" diyor.


TAŞIYICI ANNELİK GİBİ DÜŞÜNÜN

Gölge yazarların yazdığı kitaplar, işin doğası gereği kimin için yazıldıysa onun ismiyle anılıyor. Övgüleri de çok satan bir kitap olursa parayı da o kişi alıyor. Gölge yazarlar için bu gibi durumlarla baş etmek ne kadar zor? Kaan Göktaş "Kendi adımla yazıp yayımladığım kitaplar ile bu övgüleri zaten alıyorum. Müşterilerim adına yazdığım kitaplar ise normal zamanda benim kendim için yazmayacağım metinler. O yüzden işimle aramda egosal ya da duygusal bir bağ kurmuyorum. Taşıyıcı annelik gibi düşünebiliriz biraz" diyor. Serra Erdoğan ise farklı düşünüyor: "Evet, belki siz gölge yazar olarak yazıyor olabilirsiniz, ama unuttuğunuz şey, hikaye onların hikayesi. Şahsen sürekli irtibat halinde kalarak, onların da kitaba dahil olmasını sağlıyorum. Belli süreçler içerisinde nüshaları paylaşıyorum ve beraberce değişiklikleri yapıyor, yolumuza devam ediyoruz. Yani tek başına yapılan bir serüven değil bu. Elbette hepsini kaleme döken ben olabilirim, fakat biz aynı deryada kaynaşan iki balık gibiyiz. Beraber yüzüyoruz ve yolumuza devam ediyoruz."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.