Giriş Tarihi: 12.04.2020

Zeynep Demirel: Bu süreçten herkes dersini alarak çıkacak

Geçtiğimiz hafta başladığımız koronavirüs günleri röportajlarında bu hafta konuğumuz milli takımda yıllarca forma giymiş kaleci Volkan Demirel’in eşi Zeynep Demirel. Demirel, “Bu süreç bize hayatlarımızın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlatıyor” diyor

İster aile olsun, ister tek başına, hepimizin evlerimiz sınırlarında bir yaşam sürdüğü, yuvamızla biraz daha kaynaştığımız, kendimize dair birçok şey fark ettiğimiz, yeni hobiler edindiğimiz, unuttuğumuz eski alışkanlıklarımızı hatırladığımız bir dönemden geçiyoruz.
Dünya iyileşsin diye beklerken, bir yandan da kendi iç dünyamızı iyileştirmeye çalışıyoruz.
Ve bu dönemde zengin, fakir, ünlü, sıradan fark etmeksizin hepimiz aynı şeyi farklı biçimlerde yaşıyoruz.
Tıpkı Demirel ailesinin evinde olduğu gibi.
Bir dönem Belçika güzeli seçilen ve hayatımıza Volkan Demirel'in eşi olarak giren Zeynep Demirel, son zamanlarda kurduğu prodüksiyon şirketi ile aktif bir hayatın içindeydi. Bu süreç onu ve ailesini de etkiledi elbette. Kızları, eşi ve annesiyle evdeki günlerini anlatması için Zeynep Demirel'le uzaktan bir röportaj yaptık. Neler yaşadıklarını konuştuk:
- Korona nedeniyle evlerimizde kalmamız gerekiyor. Siz de en başından beri evinizden paylaşım yapıyorsunuz. Evde kimlerlesiniz?
- Evet süreç başladığından beri evdeyiz. Eşim Volkan, annem ve kızlarımla birlikteyim.
- Evde kalmamız gerektiğinin söylenmesinin ardından ilk neler hissettiniz?
- Aslında hazırlıklıydım. Ama daha kısa sürede atlatırız ve normal yaşamlarımıza döneriz diye umuyordum. Bu kadar uzun sürebileceğini tahmin etmiyordum. Yaşadıklarımıza dair biraz daha iyimserdim. Hatta Covid19 Avrupa'da yayılmaya başladığında, durumu yakından takip ettik.
Ve Avrupa'yı tehdit eder hale gelince kişisel önlemlerimizi almıştık. Tahmin ettiğim gibi de oldu maalesef.
- Bu zamana kadar evle ilişkiniz nasıldı, bu süreçten sonra nasıl oldu?
- Zaten evde vakit geçirmeyi seven biri olduğum için çabuk alıştım. Ama bu kadar uzun bir süreyi evde geçirdikten sonra, bu süreç bitiğinde ne olur bilemiyorum… - Eve dair işlerle daha çok ilgileniyor musunuz bu süreçte?
- Evet çok, hem mecburen hem de keyif aldığım için. Normal şartlar altında mutfakla çok aram yoktur. Ama şu anda mutfaktan çıkmıyorum denebilir.
- Kendi adıma şöyle bir şeyin farkına vardım, oğlumla doğduğu ilk dört ay bu kadar çok bir arada olmuştum sonrasında çalıştığım için gün içinde onu gördüğüm saatler azaldı. Bu onunla yeniden ayrılmaksızın bir arada olma şansı verdi... Siz böyle nelerin farkına vardınız?
- Bu benim için de geçerli. Günlük koşturma içinde çocuklarla vakit geçiriyoruz ama bir noktadan sonra o durum rutine biniyor. Onlarla bire bir temas etmeyi ihmal edebiliyoruz.
Aile olmanın


HAYAT NE KADAR DA GEREKSİZ AKIYORMUŞ!
- En çok hangi konuda zorlandınız?
- Çocuklar konusunda zorlandım. Çünkü hareketli ve dışarda olmayı seven çocuklarım var. Herkesin çocuğu sanırım öyledir.
Onları evde idare etmek çok zor. Haklı olarak anlamıyorlar, sıkılıyorlar.
- Neler hoşunuza gitti?
- Kendime zaman ayırmak çok hoşuma gitti. Fark ettim ki, birçok şeyi erteliyormuşum. Okumak istediğim birçok kitap vardı. Günlük hayattan vakit bulup istediğim oranda okuyamıyordum, zaman zaman konsantre olamıyordum. Ama şimdi öyle değil, deli gibi kitap okuyorum. Ve kitap okumanın ne kadar ne kadar kıymetli, özel olduğunu yeniden fark ettim. Bir romanın sayfalarında kaybolmayı özlemişim, sosyal medya, akıllı telefon derken hayatın nasıl gereksiz aktığını fark ettim.
Bu duraksama bu anlamda bana iyi geldi.

SPOR YAPMAYI İHMAL ETMİYORUZ
- Eşinizle, sevdiklerinizle iletişiminizde bir farklılık yaşandı mı?
- İlk 10 gün evdeki herkes biraz gergindi aslında. Ama zamanla duruma alıştık ve her şey normale döndü.
- Günü nasıl geçiyorsunuz?
Ailecek ya da yalnız olarak...
- Çocuklarla oyun oynuyoruz.
Çeşitli oyunlar uyduruyoruz, onları oyalamaya çalışıyoruz. Çeşitli aktiviteler yapıyoruz birlikte. Bol bol film seyrediyoruz, kitap okuyoruz. Spor yapmayı ihmal etmiyoruz. Hatta sosyal medya takipçileri için bazı küçük videolar da hazırladım ben. Evde kolayca yapabileceğimiz birçok fiziksel aktivite var aslında. İlla bir spor salonunda ya da özel bir hocayla çalışmak gerekmiyor.
- Yeni hobiler, oyalanacak şeyler keşfettiniz mi?
- Evet eskiden benim çocukluğumda yaptığım, aslında hepimizin yaptığı bir takım el işi aktivitelerini hatırladık hep beraber. Onları kızlarla yapıyorum ve çok hoşlarına gidiyor. Bazen bu tür aktivitelerden çabuk sıkılabiliyorlar, çünkü farklı bir oyun anlayışları var ama yine de idare ediyoruz.
BİR ŞEYLERİN KIYMETİNİ ANLAMA FIRSATI BULDUM
- Kişisel olarak kendi iç sesinizi dinleme şansı buldunuz mu?
- Bu duraksamanın en güzel tarafı benim için o aslında. Kendi içime döndüm. Düzenli meditasyon yapabiliyorum.
Ve fark ettim ki, iç sesini dinlemek çok önemli.
Daha doğrusu bunu yeniden keşfettim. Zaten yapardım ama ihmal ediyordum, şimdi o anlara geri döndüm.
Umarım geçici olmaz ve bu süreç bittikten sonra da devam ederim. Bu süreç bir şeylerin kıymetini daha iyi anlama şansı verdi. Belki herkese böyle dersler veriyordur.
- Yasaklar kalktığında, normal hayatımıza döndüğümüzde ilk olarak neler yapmak istiyorsunuz?
- Ormanda yürüyüşe çıkarım ilk olarak. Doğayı, yeşili, kuş seslerini, o kokuyu özledim.
- İlk kime sarılacaksınız?
- Şu an zaten ailemle birlikte olduğum için, ilk önce iş arkadaşlarıma sarılırım.
- Peki, kimleri özlüyorsunuz?
- Belçika'daki ailemi çok özlüyorum. Annem bizimle ama ailemin geri kalanı hâlâ Belçika'da.
- Tüm yaz planlarınızı ertelediniz mi yoksa bazıları hâlâ geçerli mi?
- Zaten bir planımız yoktu bu yaz için. Yapmaya fırsat bulamadan bunlar yaşandı. O yüzden şu anda yaza dair hiçbir şey belli değil bizim için.


EVRENDE BİR KARINCA KADARIZ
- Türkiye'nin bu süreci nasıl atlatacağını umuyorsunuz?
- İnşallah minimum kayıpla atlatırız diye umuyorum. İnsanlar evlerinde kalmaya devam ederlerse ve yasaklara uyarlarsa, süreci en az kayıpla atlatırız diye düşünüyorum.
- Dünya bize nasıl bir mesaj veriyor sizce?
- Hayatlarımızın gerçekten ve tam anlamıyla pamuk ipliğine bağlı olduğunu anlatıyor öncelikle. Sonra yaşamak için birlik olmamız gerektiğini vurguluyor. Ayrıca doğaya ve çevreye verdiğimiz hasarın farkına varmamız için dersler veriyor. Bir karıncayı düşünün, insanlık için karınca neyse, koca evren için tüm insanlık da bir karınca kadar. O yüzden dünyamızdaki her şey çok kıymetli ve bir karıncaya bile zarar vermemek gerekiyor. Böyle böyle şeyler anlatıyor bize bence evren bu virüs yoluyla… - Hepimiz insanız ve zaman zaman bu durumla baş etmekte güçlük çektiğimiz oluyordur elbette. Böyle anlarda kendinizi nasıl motive ediyorsunuz?
- Hayata her daim pozitif bakmasını seven biriyim. Bu süreçte de bu tavrımın faydasını görüyorum. Zaman zaman motivasyonumun düştüğü oluyor ama çabuk toparlıyorum ve mümkün olduğunca pozitif düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.