Dijital moda haftaları aynı tadı vermedi

Moda dünyası pandeminin ardından oldukça zorlu günler yaşıyor. İster istemez yaşananlar moda tüketicisinin alışkanlıklarının da değişmesine yol açtı. Ülkeler arasındaki seyahat kısıtlamaları, pandemi tehdidinin geçmemiş olması ile ekonomik durumlar dünyanın en prestijli moda haftalarının da dijital platformlara taşınmasına neden oldu.

Yaklaşık bir ay boyunca dünyanın en önde gelen modaevlerinin haute couture, erkek ve cruise koleksiyonlarını çeşitli dijital platformlar üzerinden izledik hep beraber... Ve alışık olduğumuzdan oldukça farklı bu koleksiyon sunumları her birimizin farklı şeyler hissetmesine neden oldu.

Kabul edelim moda haftaları oldukça bol koşturmalı ve yorucudur. Uçak yolculukları, defileler arası yetişme telaşı, stiline dikkat etme ve sosyalleşme ile geçer o süreç... Bunun yerine oldukça sakin bir şekilde evinizde konforlu bir şekilde laptop'unuzu açıp defileleri izlemek ve ardından günlük hayatınıza hızlıca geri dönebilmek çok daha kolaydı. Ama defile anının büyüsünden uzak olmanın o soğuk gerçekliğiyle de karşı karşıya kaldık.

Dünya genelinde yaklaşık 900 bin kişinin istihdam edilmesini sağlayan, yıllık 2.5 trilyon dolarlık iş hacmiyle dünyanın en büyük endüstrilerinden biri olan moda ve tekstil endüstrisi pandemi döneminde dijital platformlar üzerinden tüketicisiyle bağını sürdürmeye çalışıyor aslına bakarsanız.
Fransız Haute Couture ve Moda Federasyonu Başkanı Pascal Morand, "Dijital bir devrimin başındayız. Ve bu devrim pandemiyle birlikte hız kazandı.

Dijital sunumların asla fiziksel olarak katıldığımız defilelerin yerini alacağını düşünmüyorum. Ama iletişimi ve yaratıcılığı artıracaklarından da eminim" diye konuşuyor. Moda dünyasının en etkili yayınlarından biri olan Business of Fashion (BOF) da pandemi sonrası ortaya çıkan dijital moda haftalarıyla birlikte tüm sektörde istihdam kalemlerinin bile değiştiği yorumunu yapıyor. BOF, "3d tasarımcılar, görsel efektlerin temelinde yer alan CGI teknolojisi üzerine çalışan sanatçılar, data editörleri, sanal showroom tasarımcıları şu an moda dünyası üzerinde en rahat iş bulabilenler" yorumunda bulunuyor. Yani pandemi modanın bundan sonra izlemesi gereken yolun şekillenmesine neden olmuş durumda.

MARKAYA DAHA BÜYÜK BİR ULAŞILABİLİRLİK SAĞLIYOR

ARZU KAPROL (MODA TASARIMCISI)
Dijital platformlar üzerinden tasarım ve koleksiyonları sunma deneyimi pandemiyle birlikte doğal olarak hayatlarımıza girdi, gelişti ve büyüdü. Bu yöntemleri şu ana kadar kullanmayan hatta uzak durmayı tercih eden tasarımcı ve markalar bile bu süreçte bu platformlara alışmaya başladı. Çünkü pandemiyle birlikte önceliklerimiz değişti.
Tüm modaevleri mecburen yeni sezon sunumlarını dijital platformlar üzerinden tanıtmak durumunda kaldı. Kişisel olarak kendi modaevimden bahsedecek olursam biz bu yaklaşımı yaklaşık beş yıl önce benimsedik. En son tanıtımımız bir VR defilesiydi ve davetlilere defileyi uzayda izletmiştik. Eminim süreçten ve moda tüketicilerine ulaşma konusundan kaygılananlar vardı. Ancak ben dijital platformlardan yapılan defile ve sunumların sanılanın aksine, markaya daha büyük bir ulaşılabilirlik kattığı kanısındayım. Ayrıca tasarımcılara da samimiyet kattı. Yüksek perdeden olan show'lar yerine, neredeyse evlerinde çekilmiş, samimi videolar ile tanıtımlar yapmak tüketiciyle daha samimi bir bağ kurmalarını sağladı bana göre. Bu bile tasarım ve tasarımcı adına büyük bir devrim bana sorarsanız. Bu konunun özellikle genç tasarımcılar açısından, büyük bir kolaylık sağlayacağına inanıyorum öte yandan. Yeni moda müşterisi, samimiyet, sahicilik ve sürdürülebilirlik arıyor. Dünyayı koruyan bir yaklaşım içinde yeni bir moda üretim sistemine geçiş yapıyoruz. Moda tüketicisi dijital defilede gördüğünü sipariş verecek, bir süre üretim için bekleyecek ve sonra istediği tasarıma sahip olacak.

İNORGANİK VE SOĞUK

GÜL AĞIŞ (LUG VON SIGA'NIN KREATİF DİREKTÖRÜ)

Ben tasarımlarını organik kumaşlardan üreten, defile sırasında koleksiyona dair tüm hisleri defileyi izleyenlere geçirmeyi amaçlayan bir moda tasarımcısıyım. Bu nedenle de 360 derece yaşayamadığınız, yaşatamadığınız bir şeyin, inorganik bir şeyin devam edebileceği görüşünde değilim. İlk dijital moda haftaları yapıldı evet ama Jacquemus ve Dior gibi modaevleri yine de az sayıda izleyiciyle defilelerini yaptılar mesela. Böyle bir pandemi döneminde belki dijital defileler dışında şansımız yok, hatta İstanbul'daki moda haftası da bu şekilde yapılacak... Ama ben kişisel olarak soğuk bir his veren ve tasarımlarla izleyici kitle arasında bağ kurulamayan bir defilenin çok da taraftarı değilim. Tasarımların bir parçası olamıyorsunuz dijital defilelerde. "Çok güzelmiş" diyorsunuz belki ama daha çok güzel bir film izler gibi izliyorsunuz defileyi. Ve bu da tasarıma dair aidiyet duygusunu tamamen ortadan kaldırıyor. Ama tamamen moda dünyasının böyle bir yöntemi benimsemesi için en az 10 yılı var. Düşünsenize kokusu, dokunuşu, canlı müziği, o anın rüzgarı, güneşi olmadan o ruhu yansıtabilmek imkansız...