Pazar 20.09.2020

Küreklere sarıldık İstanbul Boğazı’ndayız

İstanbul Boğazı’nın uçsuz bucaksız maviliğinde, büyüleyici manzara eşliğinde kürek çekmek şu sıralar çok popüler. Pandemi döneminde ilginin arttığı kürek sporuna biz de gönlümüzü kaptırdık. Sabahın ilk saatlerinde Anadoluhisarı’ndan Boğaz’a açıldık

Pandemi nedeniyle her birimiz açık havada yapılacak aktivitelerin peşinde koşar olduk. Hal böyle olunca İstanbul Boğazı bir başka güzel görünür oldu hepimizin gözüne. Boğaz kıyısında yürüyüşler, piknikler, katlanır sandalyeleri parklara, bahçelere yerleştirip Boğaz keyfi sürmeler, tekne gezintileri derken şimdi de kürek çekmek trend oldu. Boğaz'ın tadını tam anlamıyla çıkarmak isteyenler son dönemde kah Haliç'te, kah Boğaz'da küreklere asılır oldu.
Özellikle Boğaz'ın görkemli manzarası eşliğinde kürek çekmek çok popüler. Biz de bu trendin rüzgarına kapıldık. Kürek sporu aslında dingin sularda yapılıyor. Yarışlarda hava şartları müsait değilse tarihi bile değişiyor. Ama deniz küreğinde durum farklı. Boğaz bu nedenle deniz küreği için tercih ediliyor.
Deniz küreği yapmak için soluğu Anadoluhisarı, Göksu Nehri kıyısında aldım. Neden Göksu? Çünkü kürek sporu 1913 yılından beri, Anadoluhisarı Kürek Spor Kulübü çatısı altında buradaki köy halkının ve çocuklarının yaptığı profesyonel bir spor.
Göksu'nun bu geleneğinden yetişen biri de milli kürekçi Hüseyin Tosun. Şimdilerde Rowingpaddle isimli bir kulüp kuran Tosun, bu işi amatör olarak zevk için yapmak isteyenlere ders veriyor. Biz de onunla Boğaz sularına açılacağız. Kürek sporuyla kanoyu karıştırmamakta fayda var. Kürek epey meşakkatli, ders almadan yapılması mümkün olmayan, tehlikeli olabilecek bir spor.
RİTMİ TUTTURAMADIM
Derse sabahın ilk ışıklarıyla birlikte başladık. Amatörlük söz konusu olunca sabahın en erken saatleri, gün batımının hemen sonrası bu spor için en uygunu. Çünkü Boğaz daha sakin.
Önce işin teori kısmını öğreniyoruz. Tekne güvenliği ilk konu. Kürekler ve teknenin hangi malzemelerden yapıldığından, küreği nasıl çekeceğimize dair teorik bilgilerin ardından, kürek tekniğini kıyıda deniyoruz. Ve suya inme zamanı... Öğrendiğimiz her şeyi suda uygulayacağız. Kişinin yeteneğine bağlı olarak öğrenme süresi de değişiyor, ancak belli sayıda dersin ardından tek başınıza Boğaz'a açılabiliyorsunuz.
Sportif küreğin bambaşka bir sistematiği var. Bu eğitim sırasında anlatılanların yarısından çoğunu tekneye bindiğiniz anda unutuyorsunuz! Tekneye binmenin bile tekniği var. Doğru binemezseniz kendinizi Boğaz sularında bulabilirsiniz...
Sağımızda Anadoluhisarı tüm heybetiyle bizi uğurluyor. Ve Boğaz'dayız. Müthiş bir his. İstanbul'da olup şehir kaosundan uzak bir ruh hali. Sabahın en güzel saatleri, martılar ve Fatih Sultan Mehmet Köprüsü bu güzel anların tek şahidi.
Ama benim el, ayak koordinasyonsuzluğum burada da başrolü oynuyor ve Hüseyin Hoca için zorlu dakikalar başlıyor. Bir gayret konuyu anlamaya çalışıyorum ama ilk derste benden ümit yok! Sanırım Hüseyin Hoca da durumu anladı, benim deyimimle tekneyi Boğaz'a park ettik, bir süre suyun keyfini sürdüm. Ama umutluyum bu işi becereceğim...
DENİZ KÜREĞİ SÖZLÜĞÜ
Tekne: 7 metre 15 cm uzunluğunda 60 ile 70 kg ağırlığındadır ve ik i kişiliktir. Uluslararası dilde coastal rowing double scull olarak adlandrılır. Bu teknelerin tek kişilik ve dört kişilik modelleri de bulunuyo.r
Kürek: Teknenin ilerlemesi için dirseklere takılan, 3 metre uzunluğunda, topaç, bilezik ve paladan oluşan ekipman.
Kürek Palası: Küreğin suya giren kısmı
Topaç: Küreği elimizle tuttuğumuz yer
Ay: Küreğin tekneye takıldığı parça
Bilezik: Küreğin aya sabitlendiği parça
Oturak: Sporcunun üzerinde oturduğu hareketli ekipman, ray üzerinde ileri-geri hareket eder.
Ayaklık: Sporcunun teknede ayaklarını sabitleyen, istediğinde hemen çıkarabileceği şekilde özel dizayn edilmiş ekipman.

Dört yıldır deniz küreği yapan, Boğaz'dan vazgeçmeyen isimlerden biri de Emel Alkin. "Kandilli'de oturuyorum ve outdoor sporları çok seviyorum. Tesadüfen burada amatörce kürek yapıldığını öğrendim. Ve başladım" diyor.
TARİHİ DE ÇOK ESKİLERE DAYANIYOR
Pek bilinmese de dünyanın en eski sporlarından biri. İlk kürek yarışlarının, Mısır'da Nil Nehri üzerinde yapıldığı sanılıyor. İlk amatör kürek yarışları ise 1872'de düzenlendi. 1892 yılında Belçika, İtalya, Fransa ve İsviçre dünyanın ilk uluslararası spor federasyonlarından biri olan Uluslararası Kürek Dernekleri Federasyonu'nu (FİSA) kurdular. 1900 Paris Qlimpiyatları'ndan bu yana olimpiyat programında yer alan kürek yarışlarına 1976 Olimpiyatları'ndan itibaren kadın sporcular da katılmaya başladı.
KÜREKLE NASIL TANIŞTIK?
16. yüzyılda İstanbul Boğazı'nda kürek yarışları yapılır, paşalar da bu iddialı yarışları teşvik ederlermiş. Türkiye'de ilk resmi kürek yarışı 7 Eylül 1913'te Donanma-i Osman-i Muaveneti Milliye Cemiyeti'nce İstanbul'da düzenlendi. Yalılarda oturan sakinlerin küçük yarışlar düzenlediği de biliniyor. Atatürk'ün çok sevdiği sporlardan biri olan kürek sporu, 1923'te Deniz Sporları Federasyonu'na bağlandıktan sonra daha da gelişti. Cumhuriyet döneminde İstanbul Kürek Şampiyonluğu adı altında düzenli yarışmalar yapılmaya başlandı. 1953 yılında Türkiye Kürek Federasyonu, FİSA'ya kabul edildi.
PANDEMİDEN SONRA TALEP ARTTI
Bir saatlik turun ardından, normal hayatlarımıza döndüğümüzde saat 09.00 bile olmamıştı. Milli kürekçi Hüseyin Tosun ile sabah kahvesini içerken sohbete başladık:
- Kimler geliyor?
- Kalp cerrahı bir dostumuz var, ameliyatlar öncesi gelir, Boğaz'da kürek çeker sonra hastaneye gider. İki yaşında çocuğu olan bir anne var, evde bunaldığında gelir, rahatlar gider. Çalışan çok insan var. Bu biraz hayat telaşından uzaklaşmak için fırsat onlara. Küçük çocuklar da var elbette. Bu amatör bir kulüp, biz profesyonel sporcu yetiştirmiyoruz.
- Siz ne zaman başladınız?
- 12 yaşımda. 34 yıldır bu işi yapıyorum. Milli takım sporcusuydum, milli takım antrenörlüğü yaptım. Harran Üniversitesi'nde görev aldım.
- Neden Anadoluhisarı?
- 20 yıldır buradayım. Semtin çocuğu gibiyim. Burada hâlâ bir köy ruhu var. Ve kürek sporunun en eskilerden itibaren yapıldığı yer burası.
- Haliç'te de yapılıyor çokça...
- Haliç tarihi yarımadamızda müthiş bir seyir keyfi var. Ama Göksu deresi tarihi bir dere, bu dereden Boğaz'a doğru dışarı çıktığınızda önce ıhlamur kokuları burnunuza çarpar, Boğaz esintisi eşliğinde size fon olan yalılar harika bir resim sunar. Haliç çok güzel ama Boğaz bambaşka. Akıntısı, güzelliğiyle Boğaz'da kürek çekmek bir ayrıcalık. Akıntıları iyi bilmek gerekir. Denizi tanımak gerekir. Buradan gemiler bile kılavuz kaptanla geçiyor. Ama kürek sporu elbette Caddebostan'da, Haliç'te, Fenerbahçe'de de yapılıyor. Çok da iyi kulüpler tarafından eğitimler veriliyor.
- Pandemi döneminde epey iyi bir alternatif oldu sanırım?
- Pandemiden sonra açık hava aktivitelerine talep arttı. Bizimle kürek çeken arkadaşlarımızın sayısı da arttı, bu da sevindirici elbette.
- Peki kaç ders sonrası Boğaz'a tek başına çıkmak mümkün olur?
- Tek çıkmak pek güvenli değil. Boğaz'daki akıntı ve gezi teknelerinin yoğun olması nedeniyle antrenör eşliğinde çıkmak her zaman tercih edilmeli. Ama iki ders sonunda kişi temel kürek tekniğinde kürek çekebilecek hale gelir.
TÜRKİYE'DEKİ AMATÖR VE PROFESYONEL KULÜPLERDEN BAZILARI
Altınboynuz Spor Kulübü
Anadoluhisarı Kürek Spor Kulübü
Bayramoğlu Yelken ve Su Sporları Kulübü
Beşiktaş Jimnastik Kulübü
Bodrum Mindos Amatör Sporcular Kulübü
Bodrum Halikarnas Kürek Kulübü
Denizciler Spor Kulübü
Fenerbahçe Spor Kulübü
Fethiye Belediye Spor Kulübü
Galatasaray Spor Kulübü
İzmir Kürek Kulübü
Sümerspor Kürek Kulübü
Türk Balıkadamlar Spor Kulübü

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.