Pazar 24.01.2021

Az konuşan amcam, bütün sırlarını klarnetine üfledi

Geçtiğimiz aylarda 90 yaşında hayata veda eden klarnetin büyük ustası Mustafa Kandıralı’nın, kendisi gibi klarnetçi yeğeni Türkan Kandıralı “Amcam keman gibi düşünür öyle klarnet çalardı. Sırrı buydu” diyor

Klarnetiyle 'ahh' çeken adam desek yeridir rahmetli Mustafa Kandıralı için. O ki, uzattığı o son seslerle akıllara kazındı en çok, son nota... Derin bir iç çekiş gibi. Öyle ki, o iç çekiş Kocaeli'nin Kandıra'sından yola çıkıp bütün Anadolu'ya selam çakar, Balkanlar'ı turlar ve kalbimizin en derinine nokta atışı yapardı. Nefes üstadı Mustafa Kandıralı geçtiğimiz günlerde nefesin kaynağına, sonsuz aleme kavuştu... Geride sayısız albüm, bolca hatıra bırakarak. Üstat Mustafa Kandıralı'nın, yine kendisi gibi usta bir klarnetçi olan yeğeni Türkan Kandıralı'yla amcasını konuşmaya gittik. Klarnet müzesi gibi olan evinde ağırladı bizi. Kandıralı'nin sesini, nefesini ruhumuzda hissettik... Önce basit gibi görünen ama okuyucunun illa ki merak edeceği bir noktayı anlatıp asıl mevzuya bağlanalım. Türkan Bey'in adı mevzusuna... Aile iki erkek çocuktan sonra ille de kız dilediği ve beklediği için Türkan adı çok önceden hazırmış. Tabii ki valide hanımın Türkan Şoray sevgisinden geliyor bu durum da. İlahi takdir erkekte karar kılınca da valide hanım kararından vazgeçmemiş ve beyefendinin adı Türkan oluvermiş... Şimdi konuya gelelim. Türkan Bey amcası Mustafa Kandıralı'nın elinde büyümüş. Babası İsmail Bey de klarnetçiymiş. "Şaşkın İsmail" namıyla anılırmış. Şaşkınlığına gelince... Müzik sezonu dışında muavinlik edermiş İzmit-İstanbul hattında. İşin ilk günleri... İlk duraklardan binen yolculardan para alıyormuş almasına ama aralarda inip binenlere sorgu sual etmezmiş. Öylece binip inmişler. Kaptan soruvermiş "Aldın mı paralarını" diye. "Yook!" demiş İsmail Bey. Lakabı da şaşkın kalıvermiş.
MÜREN'LE DE ÇALIŞTI
Türkan Bey müziğin içine doğmuş haliyle. "Dedemin kardeşleri, amcam, babam, herkes klarnetçiydi. Evde çekmeceleri açıyorum klarnet. Yatak altlarına bakıyorum klarnet. Üç-dört yaşlarında üflemeye başladım ben bu sazı" diyor. Türkan Bey ilkokuldayken, henüz televizyon falan yok. Radyo günleri. Amcası Mustafa Kandıralı henüz bir radyo yıldızı. Herkes 'Mustafa Kandıralı ve Saz Arkadaşları'nı bekliyor radyo başında... Türkan Bey için bir efsane tabii amcası. Türkan Bey de o dönem ilkokulun folklor grubunda Anadolu'nun her bölgesinden çalıyor klarnetiyle. Ödüller alıyor okul bölge yarışmalarında. Amcası Mustafa Kandıralı İstanbul'da yaşıyor. Yazları hep onun evinde, dizinin dibinde. Amca değil ikinci babası... "Amcam çok istikrarlı, kafasına koyduğunu yapan bir insandı" diyor Türkan Bey ve onun azmini anlatıyor: "Amcam küçücük yaşta klarnetini alıp İstanbul'a geliyor. Hem de ne gelmek. Ayakkabısı yırtık, yürüyerek geliyor. Amacı en iyi gazinolarda, en iyi solistlere çalmak. Öyle de oluyor zaten. Ben de aynı kararlarla geldim ve çok şükür Zeki Müren'den Müzeyyen Senar'a, Sevim Tuna'dan Muazzez Abacı'ya herkese çaldım."
HAYATINI MİRAS BIRAKTI
Ortaokulu bitirince Türkan Bey'i İstanbul'a yanına alıyor Mustafa Kandıralı. Üzerine titriyor onun, klarnetçi olarak yetiştirmek istiyor. Önce Üsküdar Musiki Cemiyeti'ne veriyor. Özel dersler aldırıyor. Öyle ki Türkan Bey henüz 17 yaşındayken dönemin ünlü assolisti Sevim Tuna'nın birinci klarneti oluyor. Sonra amcasıyla birlikte çalıştıkları gazino günleri başlıyor. 1987'ye kadar amcasıyla birlikte, ikinci klarnet olarak Zeki Müren, Müzeyyen Senar, Bülent Ersoy, Behiye Aksoy gibi ünlü assolistlere çalıyorlar. Mustafa Kandıralı sahneyi bırakınca birinci klarnet olarak devam ediyor Türkan Bey. Yani ona kendi namını, kendi hayatını miras bırakıyor. "Amcam çok sohbeti sevmezdi. Az ve öz konuşurdu" diyor Türkan Bey. Ama çok önemli bir sırrını açıklıyor: "Amcam keman gibi düşünüp klarnet çalardı. Nota geçişlerindeki zariflikte keman inceliği vardı. Bu sırrı bana da geçti. Bir de son notaları uzun ve düzgün basardı. Bir ah çekmek gibi... Nasıl iyi bir şarkıcı şarkısında aralarda ah'lar çeker o şekilde. Bu bizim üslubumuzdu."
HİSSETMEDİĞİNİ ÇALMA TÜRKAN
"Amcama göre klarnet çalmak, müzik yapmak masal anlatmak gibiydi. Kendin doğru anlarsan ve masalın özüne, mesajına inanırsan doğru anlatırsın. Sen anlamaz ve inanmazsan bu izleyiciye de geçmez, o da bir şey anlamaz. Bana hep 'Hissetmediğini çalma Türkan' derdi. Ben hep onu dinledim... Hissetmediğimi çalmam hâlâ. Bu bir duygu işi. Okuduğunu anlamak gibi çaldığını da anlaman ve aktarman lazım. Onun çaldığı oyun havalarında düşünce vardı, hüzün vardı. Yani oynatırken düşündürürdü de diyebiliriz (Gülüyor). Hatta kendisi klasik oyun havaları dinlemek yerine caz dinlemeyi tercih ederdi."
70 YILLIK KLARNETİ BENDE
"Amcam yurt dışına çıktıkça bana caz kasetleri getirirdi. Cazı çok severdi. 'Bak, onlarda da bizimki gibi doğaçlama var. Tıpkı bizim taksimlerimizdeki gibi. 'İyi dinle' derdi. En sevdiği cazcılardan biri Lois Armstrong'du. Hatta 60'ların ortasında Safiye Ayla'yla bir Amerika turnesine çıkıyorlar. Orada piyanolu, darbukalı, klarnetli bir plak kaydediyorlar. Bir caz kulübünde Armstrong'la tanışıyorlar. Ve birlikte doğaçlama çalıyorlar. Öylesine müzik kanalları açık bir insandı. Giyim konusunda çok hassastı. Bu ona eski gazino patrona Fahrettin Aslan'dan geçen bir şeydi. Ayakkabısı boyasız, sakallı sokağa da sahneye de çıkmazdı. Hep jilet gibiydi. Bana da hep bunu tavsiye ederdi. Sahneye, işine öyle aşıktı. Şimdi 70 yıllık İtalyan klarneti bende. Ondan emanet. Ne sırları var kim bilir onda. Az konuşan amcam, belki de bütün sırlarını ona üfledi."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.