Son Güncelleme: Pazar 29.08.2021
Liseli Duru bütün skolyozlulara umut oldu
18 yaşındaki skolyoz hastası Duru Irkdaş, bir omurga eğriliği rahatsızlığı olan bu hastalıkta kullanılmak üzere bir korse atleti tasarladı. Bunun için Harvard Üniversitesi’nden sertifika aldı ve kendi markasını kurdu...
- Öncelikle biraz kendinizden bahseder misiniz? Okul, hayat... Neler yapıyorsunuz? Gelecek planlarınız neler?
- Lise hayatıma12. sınıf öğrencisi olarak İzmir Saint Joseph'de devam etmekteyim. 10. sınıfın ikinci döneminde AFS değişim öğrencisi olarak İsviçre Sion da La Planta Lisesi'ne gittim. Lisemde fen ve matematik okumama rağmen okulumun ben ve birtakım öğrencilere sunduğu UNESCO gibi uluslararası tarih ve çevre projelerinden ödül aldım. Pandemi döneminde ise çevremdeki problemleri çözmek için Harvard ve Boğaziçi üniversitelerinin online kurslarını bitirdim. Şimdi ise lisedeki son senemde üniversiteye hazırlanıyorum ve aynı zamanda kurmuş olduğum HopeForScoliosis sosyal sorumluluk projesini büyütmeye çalışıyorum. Gelecektede benim ilgi alanlarım olan fen bilimleri ve inovasyon alanlarında dünyadaki problemlere farklı perspektiflerden yaklaşabilmek istiyorum. İdeallerim doğrultusunda neler yapacağımı hep beraber göreceğiz...
- Skolyoz olduğunuzu ne zaman öğrendiniz? Neler hissettiniz? Nasıl bir hastalık skolyoz?
- Skolyoz olduğumu 12 yaşındayken öğrendim. Skolyoz en kısa açıklamasıyla omurgamızın üst ve alt taraflarından farklı şekillerde eğrilmesi demektir. Ben çok şanslı bir çocuktum çünkü bilinçli bir ailem ve müthiş doktorlarım vardı. Tedavim ilk olarak Almanya'daki, dünyanın ilk skolyoz hastanesi Katherina Schroth klinikte başladı, burada dört sene sene tedavi gördükten sonra yolum Türkiye'nin alanındaki yetiştirdiği en önemli cerrahlarımızdan biri olan Prof. Dr. Ahmet Alanay ve ekibiyle kesişti. Bu süreçte dört sene boyunca günde minimum 18-19 saat korse tedavisi gördüm bunun yanında sporcu disipliniyle pilates, yüzme ve skolyoz fizyoterapi yöntemlerinden bir tanesi olan schroth terapi yaptım. Bütün bu kombin tedavinin hiç aksatılmamasıyla birlikte sağlıklı, belki de hiç olamayacağım kadar fit bir bedene kavuştum. 12 yaşındaki bir çocuk için gerçekten de zorlu bir yolculuktu ama bu yolculuğun sonunda skolyoz beni çok daha güçlü, sabırlı ve sorumluluk sahibi, disiplinli bir genç yaptı.
Öğrendiğim en güzel şey ise her şeyimle kendimi sevebilmek oldu.
- Projenizin çıkış noktası neydi? Nasıl ilerlediniz, neler yaptınız bu projeyi hayata geçirmek için?
- Bütün bu inovatif yolculuk benim altı sene önce skolyoz hastası olmamla başladı.
Tedavim için Almanya'ya gidip gelirken kendi korsem ile yaşadığım sıkıntılar ve Almanya'da tedavi gördüğüm hastanedeki her yaştan skolyoz hastasının mutsuz, yorgun ve bıkkın hallerini gördükçe skolyozluların uzun süreli korse kullanımına sadece laf ile değil bir araçla desteklenmesi gerektiğini düşünmeye başladım. Bu süreçte kendimi ve birçok skolyozlu arkadaşımı gözlemlemeye başladım ve fark ettim ki vücutlarımız korsenin yaptığı esneme ve itişle git gide morarmaya, git gide tahriş olmaya başladı. Bende @HopeForScoliosis (skolyoz için umut) adında bir instagram adresi üzerinden skolyozlulara güç mesajları ve kendi vücutlarını anlamaları, aynı zamanda da farkındalık yaratmak için İngilizce, Türkçe gönderiler paylaşmaya başladım.
- Sonra neler oldu?
- İnsanların bilmedikleri bilgileri öğrenmeye başladıklarını ve gerçekten de bu kişilerin hayatlarına değmeyi başardığımı fark ettiğimde anketler yaparak hastaların en çok korse kullanımında nelerden sıkıntı çektiklerini öğrendim. Çoğu kişi korse atletleri bulamadıklarını, bulduklarının ya çok terlettiğini ya tahriş ettiğini ya da çevre kirliliğine sebep olduğunu söyledi. Ben de yeni inovatif bir korse atleti tasarlamaya başladım. Hem rahat hem çevreye karşı duyarlı, dikişsiz hem de. HopeForScoliosis'ın ilk ürünü olacaktı. İlk olarak Boğaziçi Üniversitesi'nden iklim değişikliği dersleri almaya başladım, bu derslerden sonra atletimin ham maddesinin sürdürülebilir bir materyal olan pamuk olması gerektiğine karar verdim. İkinci etapta bu atletleri nasıl piyasaya süreceğim ve hangi kaynaklar yardımıyla bu spesifik insan grubuna bu atletleri ulaştıracağımı anlamak için Harvard Üniversitesi'nin "Technology entrepreneurship: Lab to market" programına başladım. Bu dersler sonunda elimde bir prototip ve ayrıca da markamın tasarladığım amblemi de ortaya çıkmıştı ve bu prototipleri dünya çapındaki hastanelerle iletişime geçerek ve aynı zamanda Türkiye'deki belirli büyük hastane ve fizyoterapi merkezleriyle hopeforscoliosis atletinin satışlarını başlatmak üzere görüştüm. Satışlardan elde ettiğim gelirle belirli skolyoz hastalarına korse tedarik edeceğim.
- Geliştirdiğiniz ürün nasıl kullanılıyor, skolyoz hastalarının hayatında neleri kolaylaştırıyor?
- Geliştirdiğim atlet hem dikişsiz hem de bahsettiğim gibi pamuk yani sürdürülebilir ve terletmeyen çevre dostu bir ürün.
Medikal bir ürün olmasına rağmen tıpkı dışarıya giydiğimiz tişörtler gibi estetik bir görüntüye sahip, aynı zamanda korse kullanıcılarının konforunu arttırmak üzere çok ince detaylar düşünülerek ortaya çıkartılmış bir ürün olması ayırt edici özelliklerinden birkaçı. Atleti giydikten sonra iki kol altından kumaş parçalarının çekilerek korseye değdirilmesiyle kullanılması gerekiyor. Skolyoz hastalarının çoğu HopeForScoliosis atletlerini yazları çok kullanışlı bulduklarını, ciltlerini tahriş etmediğini bildirdi. Genel anlamda olumlu geri dönüşler almamızın sebebi ise kendimin de uzun süreli korse kullanmış olmam oldu.
ÖNEMLİ OLAN DENGEYİ KORUMAK
- Skolyoz hastaları hem sağlık hem psikolojik olarak hangi noktalarda birleşiyorlar?
- Skolyozlulara sağlık tavsiyesi vermeyi doğru bulmuyorum çünkü bu uzman hekimlerin işidir. Fakat HopeForScoliosis olarak bireyin zihinsel ve ruhsal sağlığının dengesini korumak ve güçlerinin farkına varmalarını sağlamak, bütünsel olarak iyilik hallerini yukarıya çekmektir bizim esas mottumuz.
Piskolojik olarak çoğu skolyoz hastasında tespit ettiğim konu ise kendi vücutlarını tanımıyor ve iyileşmek için kendilerine bir şans vermiyor olmaları.
Diğer bir amacımız ise yüreğine değdiğimiz bireylerin hayat kalitesini yükseltmek, kişisel verimliliklerini arttırırken korse tedavi süreçlerinin gerçekleşmesine izin vermelerini sağlamaktır.
- Hem Türkiye'den hem dünyadan nasıl geri dönüşler aldınız projenizle ilgili?
- Şu an için hem Türkiye'den hem de yurt dışından siparişler alıyoruz HopeForScoliosis için. Ve çoğu skolyozlu, markamızın amblemini çok sevdiğini söylüyor. Bu yüzden çoğu üstlerine herhangi bir şey giymeden sadece korse ve atletimizle dışarıya çıktığını dile getirdi. HopeForScoliosis'in girişimci projelerinin devamını da heyecanla beklediklerini söylediler.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut