Sadece bir müze değil
Önemli müzelere ev sahipliği yapan İstanbul’un envanterine bir de cam müzesi eklendi. Beykoz Cam ve Billur Müzesi; tarihi binası, önemli eserleri, kütüphanesi ve tavşanların koşturduğu botanik bahçesiyle ziyaretçilerine cömert davranıyor
TEMELİ 3. SELİM ATMIŞTI
Müzenin geçmişi etkileyici. Sanata düşkünlüğü ile bilinen Osmanlı İmparatorluğu'nun 28'inci padişahı 3. Selim, cam sanatını öğrenmesi için Derviş Mehmet Dede'yi Venedik'in bugün de cam sanatıyla şöhretini muhafaza eden Murano adasına yollar. Dönüşte Beykoz'da sanatı üzerinde çalışmaya başlayan Mevlevi derviş, öğrendiklerini kendi kültürüyle demleyerek çeşm-i bülbülü (Bülbülün Gözü) ortaya çıkarır. Üretim esnasında dönerek burulan çizgilerin oluşturduğu desen bülbül gözüne benzetilir.
SARAY SOFRASINA BUYRUN
Müzede sarayda kullanılmış olan mutfak malzemeleri, parfüm şişeleri, laledanlar, tatlı hokkaları gibi pek çok önemli eserin dışında Sultan 2. Mahmud'un Paris'te yaptırılan görkemli makam aracı fayton da oldukça etkileyici. Bunun dışında kristalden piyano kadar 19. yüzyılda önemli devlet adamlarını ağırlamak için kurulan saray sofrasının birebir örneği karşımıza çıkıyor müzede. Sofrayı tabaklarından çatal bıçaklarına hatta oturma düzenine kadar inceliyorsunuz.
MÜZENİN EN ESKİ CAM ESERİ BİR TABAK
Selçuklu Sutanı 2. Gıyasettin Keyhüsrev adına yapılmış bir tabak. Kubadabad kazılarında sırasında ortaya çıkan cam tabağın tamamına yakını bulunmuş, ancak kenarında bir kısmı eksik. Üzerindeki yazıda Sultanın ismi ve kendisine sıhhat ve afiyet dileyen bir yazı mevcut. 1237 ila 1246 yılları arasında hüküm süren sultanın zamanına ait eser, dönemin cam sanatı adına önemli bir belge niteliğinde. MERAK ETMEYİN!
Bine yakın yerli ve yabancı eserin bulunduğu "Cam Eserler Kütüphanesi" de müzede, bu alanda detaylı araştırma yapmak isteyen ziyaretçilere açık. Biz müzeyi gezerken çocuğumuz ne yapacak diyorsanız, bu da düşünülmüş. Onlar da tavus kuşu ve tavşanlarla ağaçtan imal edilmiş parkta doğayla kucaklaşacak.
MARMARAY'I BEKLETEN TARİHİ ESERLER BURADA
Hatırlarsınız İstanbul'da iki kıtayı birbirine bağlayan Marmaray'ın inşaatında çıkan tarihi kalıntılar sebebiyle inşaat çalışmalarına sık sık ara verilmişti. Hemen arkeolojik kazılar yapılmış, Marmaray'ın yapım süreci planlandan daha uzun sürmüştü. İşte Beykoz Cam ve Billur Müzesi'nde de bu eserlere rastlıyoruz. Bunlar da 'Surname Camları' olarak müzede sergilenmekte.
KADEH BİÇİMİNDE KANDİL
Müzenin dikkat çeken eserlerinden biri de kadeh formunda yapılan kandil. Bursa Yıldırım Bayezid Türbesi'nden Topkapı Sarayı Hazine bölümüne getirilen camdan yapılan Memlük kandili artık Beykoz Cam ve Billur Müzesi'nde cam sanatına meraklılarının incelemesine sunulmuş.
IŞIĞIN RENKLERLE DANSI
Osmanlı mimarisinde alçıyla camın bir arada kullanıldığı pencere anlamına gelen revzenlere pek çok büyük camide rastlarsınız. Kullanılan camın rengine göre güneş ışıklarını caminin içerisine farklı tonlarda yansıtarak içeride değişik bir hava oluşturur. İşte Beykoz Cam ve Billur Müzesi'nde de bu bölümüne girince farklı revzen örneklerini görebiliyorsunuz. Mimar Sinan'ın Ankara'ya inşa ettiği tek eseri Cenab-ı Ahmet Paşa Camisi'ndeki bir revzenin bir örneğini de burada görebilirsiniz.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde