Giriş Tarihi: 4.9.2022

Dünya bunu tartışıyor: Makyajlı güzellik mi yoksa doğal güzellik mi?

Fiziksel güzellik algısı, estetik beğenilerle mi, yoksa toplumsal dayatmayla mı oluşuyor? Kim, neye göre güzel bulunuyor? Güzel görünmek için makyaj şart mı? Kadınlar güzel olma baskısı altında mı? İngiltere'deki güzellik yarışmasına Melisa Raouf'un makyajsız katılmasıyla başlayan tartışmalar, dünyada bu soruları akla getirdi. Raouf'un "Kusurlarımız bizi biz yapar, makyajla yüzümü kapatmak zorunda değilim" çıkışı, güzellik algısını tartışmaya açtı. Bu çıkış, doğal güzellik tercihinin yaygınlaşmasının habercisi mi, yoksa bir başkaldırı mı? Uzmanlara ve güzellik sektörünün önde gelen isimlerine sorduk. Durumu alkışlayan da var, "Makyajsız güzellik olmaz" diyen de

Genç bir kızın ergenlikteki en büyük ideallerinden biri, annesinin topuklu ayakkabılarını giymek ve makyaj yapmaktır. Birçok kişi var ki, liseye başlayan kızına makyaj seti hediye eder... Dünyanın her yerinde, özellikle bizim toplumumuzda makyaj yapmak, büyüdüğünü topluma göstermenin bir göstergesi. Geçmişten bugüne kodlanmış, genetiğimize işlemiş öğrenilmiş bilgiler bunlar. Ama öyle zamanlardan geçiyoruz ki, gençler farklılık yaratmayı, farkını ortaya koymayı seviyor. İngiltere'de düzenlenen güzellik yarışmasının 94 yıllık tarihinde bir ilk yaşandı geçenlerde. Yarışmanın finalistleri arasında yer alan Melisa Raouf, adeta ezberleri bozdu. Londra'da düzenlenen yarı finale herhangi bir kozmetik ürünü kullanmadan katıldı ve 17 Ekim'deki finalde yarışmaya hak kazandı. Genç kadın, kadınlara doğal görünümlerini benimsemeleri için ilham verme umuduyla bu kararı aldığını söyledi. Independent gazetesine konuşan Raouf, "Farklı yaşlardaki birçok kız makyaj yapıyor, çünkü bunu yapmak için baskı altında hissediyorlar. Kişi kendi teninde mutluysa, yüzümüzü makyajla kapatmak zorunda kalmamalıyız. Kusurlarımız bizi biz yapar ve her bireyi benzersiz kılan da budur. Güzellik standartlarını karşıladığımı hiç hissetmedim.

Yakın zamanda kendi cildimde güzel olduğumu kabul ettim ve bu yüzden yarışmada makyajsız rekabet etmeye karar verdim" diye konuştu. Herkes makyaj yaparken, sosyal medya üzerinden filtrelerle makyajlı fotoğraflarını paylaşırken, makyaj yaparak ünlü olan fenomenler çağını yaşarken Raouf'un bu çıkışı ne anlama geliyor? Güzellik endüstrisinde anoreksik modellerin pabucunu dama atan sistem, doğal güzellik yükselecek mi diyor? Hatırlayın bundan birkaç ay önce de dünyada başlayan ve ülkemizi saran makyajsız ve filtresiz paylaşım akımı vardı. Bizim ünlülerimiz de buna hemen ayak uydurmuş, en azından makyajsız tek fotoğrafını paylaşmışlardı. Yüzümüzü makyajla kapatmak zorunda değiliz diyen Raouf'un bu tavrı hakkında kimler neler düşünüyor, güzellik endüstrisinde bir şeyleri değiştirir mi diye konunun muhataplarına sorduk...

MAKYAJ, İNSANLIK TARİHİ KADAR ESKİ
Makyajın tarihi milattan beş bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Kazılardan edinilen bilgilere göre ilk olarak Mısır ve Asur uygarlıklarında hem kadın hem de erkeklerin özellikle gözlerini belirginleştirmek için gözlerine sürme çektikleri, saçlarını sarı nişasta ile boyayarak görünümlerini değiştirdikleri görülüyor. Ünlü Mısır kraliçesi Kleopatra bilinen en eski, güzelliğine düşkün ve makyaja meraklı kadınlardan biri. Zaman ilerledikçe makyaj genelde kadınların yaptığı ve güzelleşmek için uyguladıkları bir işlem haline geliyor. Doğudan baharat ve ipek taşıyan kafilelerle, bu gelenekler Avrupa'da önce Antik Yunan ve Roma Uygarlıkları'na yayılıyor. Kozmetik kullanımı ve makyaj uygulamalarındaki sıçrama Ortaçağ döneminde İngiltere ve Fransa'da meydana geliyor. İtalya'da 17. yüzyılda kadınlar, çok zehirli bir bitki olan güzelavrat otu adında bir bitkiyi kullanarak gözbebeklerini büyütüyor. Bu bitki uzun süre kullanıldığında göze zarar vererek körlüğe neden olsa bile. 17. yüzyıldan itibaren makyaj, asillere özgü kullanımından dışarı taşarak, tüm sosyal sınıflar arasında yaygınlaşmaya başlıyor. İlk ojeyi keşfedenler ise Çinliler olmuş. Çinliler M.Ö. 3000 tarihinde balmumu, renkli tozlar, sakız ve yumurta beyazı kullanarak ilk ojeyi yapmış ve kullanmışlar.

PROF. DR. REHA YAVUZER (Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı)
Eğitim seviyesi arttıkça doğallık ön plana çıkıyor
"Dünyanın genelinde dönem dönem doğallık, dönem dönem de daha yapay daha frapan görüntülerin hakim olduğunu görüyoruz. Abartılı dönemlerin ardından genelde sade dönemler yaşanıyor. Günümüzde ise doğal ve yapay arasındaki dalgalanmaya daha çok kültürel ve coğrafi durumlar etki etmekte. Batı ülkelerinde her zaman için daha doğal trendlerin ön planda olduğunu görüyoruz. Ortadoğu, Latin Amerika, Afrika'nın belli kesimleri ve Asya'da daha frapan görüntüler karşımıza çıkıyor. Yine de genelleme yapmak her zaman için mümkün değil. Bu cesur adım her zaman için bireyin özgüveniyle de alakalı. Ayrıca eğitim seviyesi arttıkça doğallığın ön plana çıktığı görülüyor."

TUĞBA YAĞAN (Uzman Psikolog)
Sadece makyajla güzel
hissediliyorsa sorun var demek
"Makyaj yapmanın depresyon ve kaygı bozuklukları üzerinde olumlu bir etkisi var. Beyindeki nörokimyasallar harekete geçer ve oksitosin hormonunun tetiklenmesine sebep olarak iyi hissettirir. Sorun şu ki, çağımızın güzellik anlayışı kadının bedeni üzerinden tanımlanıyor. Tüketim toplumu, bedensel güzelliğe ulaşılması zor bir güzellik ideali çizdi. Popüler kültürün ve sosyal medyanın bedenin görünüşüne dayalı güzellik dayatması, bedensel güzellik ve çirkinlik algısı toplumsal norm ve ölçütlere göre şekil almakta. Genç kızlar, kadınlar sadece makyaj yaptıklarında kendilerini güzel hissediyorsa, burada bir sorun var demektir. Güzelleşme arzusunda, kişinin varoluşu ve kendilik değerine ilişkin kaygıları da ortaya çıkıyor. 'Yeterince güzel değilim' takıntısı olan insanın ruhu da sürekli kaygı ve baskı altında. Bir kadının yaptığı makyajla yüzünü güzelleştirmesi, estetiklerle bedeninin güzel olması, gerçek güzelliğin temsili değil. İçsel nitelikleri olmadan sadece yüzünde makyajla dışarı çıkması, Instagram'da filtreli-photoshoplu fotoğraflar paylaşmasının altında doyumsuz bir beğenilme arzu var. Bu durumdan uzaklaşmak için hayatınıza bir şey katmayan sosyal medya hesaplarını takip etmeyi bırakın. Kaygınızı artıran tetikleyicilerden kurtulun. Şunu da unutmayalım 'güzellik bakanın gözündedir."

HAMİYET AKPINAR (Makyaj sanatçısı)
Güzellik dünyasında
iki farklı bakış açısı var
"Makyaj trendlerindeki değişimi yakından takip ediyorum ve birkaç farklı bakış açısı olduğunu gözlemliyorum. Bir kesim doğal, az ürünle doğal görünümlü makyajdan yana iken, diğer kesim son derece iddialı bir görüntünün peşinde. Yoğun makyaj kesinlikle eskisi gibi popüler değil. Ama makyajsız olmak da her kadının tercih edebileceği bir trend değil. Makyaja hiç ihtiyaç duymayan bir kesim de var az da olsa, ne mutlu onlara diyelim. Bir de medikal uygulamalar çoğaldıkça makyaj azalıyor. Elmacık kemiği ve çene hattı uygulamaları, cilt doku ve renk iyileştirmeleri, dudak ve burun dolguları zaten makyajla yapılan birçok rötuşun önüne geçti. Ayrıca güzellik merkezlerinde yapılan işlemler sonrasında makyajı tercih etmeyen çok fazla kadın görüyorum."

NİHAN GÜNAY (ATV Anahaber Sunucusu)
Güzellik algısı değişiyor

"Dünyanın kadına yüklediği güzel olma baskısına karşı harika bir başkaldırı. Bu kadar yozlaşmış bir bakış açısına, eşsiz bir duruş olmuş ve bana göre ayakta alkışı hak ediyor. Keşke insanları ve özellikle de kadınları kişilikleri, hayattaki başarıları ve duruşlarıyla konuşabilsek. Çocuklarımıza mutlu olmanın yollarının doğal olmaktan geçtiğini anlatabilsek. Bazı ülkeler, bu gidişatın farkında ve Z Kuşağı'nı korumayı hedefliyor. Örneğin önce Fransa sonra Norveç, şimdi de İngiltere'de filtreli fotoğraflara yasal uyarı şartı getirildi. Boşuna mı bütün bunlar? Elbette değil. Selfie'de daha iyi görünmek uğruna bıçak altına yatan ,mutsuz ve özgüvensiz gençleri fark etmeli ve hepimiz onları korumalı, kucaklamalıyız. Dünyanın güzellik ve doğallık üzerine algısı değişiyor ve değişmeli de..."

RÜYA BÜYÜKTETİK CANSAĞLAR (Dijital İçerik Üreticisi)
Kusurlarla barışmak bir çeşit özgürlük manifestosu

"Bence pandemi, insanları tamamen iki ayrı uca itti; aşırılar ve normaller. Bir yanda lüks tüketimdeki astronomik artış, estetik operasyonlar, sosyal medyada yaşanan yarış var. Bir yanda da diğer taraftaki kadar dikkat çekmese de doğal olan her şeyin yükselişi... Bu doğal yaşam bazen bir karavan tatilinde, bazen geri dönüşümde, bazen ikinci el alışverişte karşımıza çıkıyor. Ama bu iki ucun yansımasını ağırlıklı olarak güzellik algısı üzerinde görüyoruz. Saçta, makyajda ve ufak estetik dokunuşlarda artık çoğunluk özünü değiştirmek ve kaybetmek istemiyor. Kilolar ve kusur saydığımız her şey ile barışmak artık yalnızca gelip geçecek, gibi duran bir trend değil artık bir özgürlük manifestosu... Kadınların bu doğallık başkaldırısını son derece ilham verici buluyorum."

ÖZGE ULUSOY (2003 MISS Turkey ikincisi/Televizyoncu)
Makyaj güzel olanı öne çıkarıyor

"Sosyal medya baskısıyla gitgide yapaylaştığımız bu dönemde, bu genç kadını cesareti ve özgüveninden dolayı tebrik ediyorum. Güzelliğe dair tercihlerin özgürleştirilmesi tarafındayım. Bir taraftan da kişisel bakım ve makyajın güzellik algısında önemli ve pozitif bir yeri olduğunu düşünüyorum. Ben kendi adıma makyajsızlığı bir güzellik yarışmasında tercih etmezdim öte yandan... Bana verdiği hissiyat Serena Williams'ın maça yalın ayakkabıyla çıkması gibi bir şey. Çünkü benim gözümde makyaj güzel olanı daha da öne çıkarıp vurgulamak."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.