Cannes'dan stil ipuçları

Bu yazın moda kuralları; tül, dantel, fırfır ve illa ki kuyruk. Renk ise tartışmasız 'nude' yani ten rengine yakın, uçuk tonlar. Pembe, mor, gri ve kahverenginin yumuşatılmış, iyice beyazla harmanlanmış halleri. Biraz da lacivert, bordo ve siyah. Takılar abartısız, küpeler sallantılı. Gece kıyafetleri ve abiye modası için Cannes Film Festivali'ne göz gezdirmek yeterli. Zira, Fransa'nın sahil kenti Cannes'da bu yıl 63'üncüsü gerçekleşen film festivalinin kırmızı halısında yürüyen tüm kadınlar yukarıda saydığım detayları ağız birliği etmişçesine kullanmış. Kullanmayan, sürüden ayrılanlar da 'süper zevksizler listesi'nde yerlerini almış. Moda dediğiniz böyle işte; dört sene önce bayıldığımız kıyafetler bu yaz, 'tu kaka' olabiliyor. Mesela 2006 ilkbahar-yaz sezonunun en büyük 'hit'i olan John Galliano'nun Dior için yarattığı; Kate Moss'la zirveye taşınan, ten rengi kumaşın üzerine siyah dantel kombinasyonunu kullanan Fransız aktris Elsa Zylberstein, 'en kötü giyinenler listesi'nde baş sırada. İnsan sıkılıyor eskileri görmekten. Zamansızlık ayrı; ama moda olanın illa ki modası geçiyor. Neyse ki Cannes'da dersine iyi çalışanlar çoğunlukta. Her ne kadar 2010 Cannes Film Festivali, geçen senelere oranla daha az ünlüyü konuk etse de Salma Hayek, Cate Blanchett, Helen Mirren, Kate Beckinsale, Eva Longoria gibi isimler festivalin moda kodlarını belirlemeye yetmişe benziyor. Festival boyunca katıldığı tüm organizasyonlarda giydiği kıyafetlerin ortalaması ile, bana sorarsanız bu yılın en şıkı Kate Beckinsale'di. İngiliz oyuncu Marchesa, Balmain, Gianfranco Ferre, Gucci, Christian Dior ve Temperley London giydi. Şıklıkta onu Carey Mulligan ve Salma Hayek izledi.
GELİNLİK TRENDLERİNE DE YANSIYACAK
Fransa ve Monaco'nun sahil kentlerine görevli giden bir meslektaşımız, havuz başında dev topuklar, yanar döner kıyafetler ve postişli saçlar görmeyince 'Biz Türkler modayı daha yakından takip ediyoruz,' yorumunu yapmış. Dünyanın en büyük modacılarının bile ilham almak, hatta bazen biraz da çalmak için o, 'havuz başındaki' insanları seyretmeye gittiğini bilmeyen bu kişi, asıl şıklığın ve zarafetin ciddi bir sadelikten geçtiğini bilememiş, durumu 'sıkıcı' bulmuş. Cannes'daki bu sadelik kırmızı halıdan gündüz açılışlarına, havuz başından kahvaltı masalarına kadar devam etmiş. Taftalar, kabarık etekler ve dikkat çekici renklerle dolup taşan 2010'un Oscar kostümlerinin aksine, Cannes Film Festivali'nde uçuşan upuzun kuyruklar, yumuşacık kumaşlar ve tüller hâkimdi. Festivalin açılış filmi Robin Hood'un prömiyerine katılan Kate Beckinsale'in Marchesa tuvaleti aslında gelinlik amaçlı tasarlanmıştı. Beckinsale'in uzun kuyruğuyla gösterimin yapılacağı salonun basamaklarında verdiği poz, organizasyonun bu yıl en hatırda kalan imajı olacak. Eva Longoria'yı giydiren Emilio Pucci ve Aishwarya Rai'yi giydiren Elie Saab da, Marchesa gibi, yaptıkları tüllü, kuyruklu 'gelinlik tanıtımlarından' bolca ekmek yiyeceğe benziyor. Bu yaz herkes uçuşan gelinliklerle dünya evine girecek gibi. Ayrıca Salma Hayek'i giydiren Gucci ve şarkıcı Natalie Imbruglia'yı giydiren Alberta Ferretti'nin de Cannes'dan kârlı çıkacağı kesin. Tüm kostümler arasından sıyrılan ünlü ise Alexander McQueen imzalı kıyafeti ile Cate Blanchett'ti. Geçtiğimiz aylarda intihar eden ünlü modacının son yıllarda sıkça kullandığı kuş desenleri ve siyah eteğinin altından çıkan beyaz tüllerle kaplı elbise, McQueen'in ölmeden önce hazırladığı son koleksiyondandı. Cannes Film