Giriş Tarihi: 22.11.2009

Karamsarlığın da tadı var

Herkesi korkutan domuz rumuzlu illete fırsat gözüyle bakanlar da var. Hayır, aşı tüccarlarını kastetmiyorum. O konu komplo teorileri kapsamına girer. Sözünü ettiğim, okul çocukları. Onlar için her zamanki gibi 'hastalık = tatil'. Bugünlerde azıcık öksürüldü ya da birkaç kez aksırıldı mı, sabah kalkıp yollara düşmekten kurtulma olanağı doğuyor. Hastalanır gibi olmanın sağladığı bir başka kazanç da var: Sızıldanma keyfi. Yoksa insan yaşantısında öyle bir keyif olduğunun farkında değil misiniz? Çocuğun "Boğazım batıyor, başım ağrıyor, burnum sızlıyor," diye nazlanarak çevreden sempati topladıkça gözlerinin nasıl süzüldüğüne dikkat edin, görürsünüz. Öyle durumlarda sakın "Abartma, hasta değilsin, ateşin yok," falan demeyin; oyunbozanlık etmiş olursunuz. Bir sanal derdin tadı çıkarılırken araya mantık sokmak ayıptır! Sızıldanma yatkınlığı çoğu yetişkinde de gerçekçilik kisveli karamsarlık biçimini alarak sürüyor. Dostlarımın hemen hepsi dünyanın kötüye gittiği kanısında. Karşıt yönde bir belirtiye dikkatlerini çekersem empati fukaralığıyla suçlanıyorum. Örneğin, bütün gıdalar zehirli ya da hormonluymuş. Yaşam hızlana hızlana ömür törpüsü olmuş. Stres herkesi mahvediyormuş. "Öyleyse," diyorum, "insan ömrü nasıl uzuyor?" Önce duraklıyorlar. Sonra "İlaçla oluyor," gibi bir yanıt bulunuyor. "Eee? Oluyor ya?" Ama ilaçların da çoğu zararlıymış. Yan etkileri varmış... Aynı kısır döngülü yaklaşım toplumumuzun durumuna ilişkin düşüncelerimizi de etkilemekte. Ayrıca, karamsarlığın 'aydına yakışır' bir özellik olduğu varsayılıyor. Sanırım muhaliflik ile karamsarlık karıştırılmakta. Evet, aydınlar genellikle statükoya karşı olur, toplumun ilerlemesini isterler. Bu onların hakkı ve işlevidir. Ama ilerlemeyi istemek statükoyu ille de felaket gibi görmeyi gerektirmez ki. Bir teknenin daha hızlı gitmesini, daha temiz olmasını, daha hoş limanlara yönelmesini isteyebilirsiniz. Bunları dilemeniz için, teknenin batmakta olduğuna inanmanız şart mıdır? Basınımızdaki kimi arkadaşlara bakıyorum. "Faşizm geliyor!" diye yazıp çizmekteler boyuna. "Korkma, gelmez, gelemez," derseniz adeta canları sıkılıyor. "Faşizm geliyor değil, çoktan geldi," türünden fetvaları ciddi ciddi sayfalara dökenler de var en akıllı bildiğim dostlarım arasında. Aynı meslektaşlar aynı yazılarda bakanlara, Başbakan'a, Cumhurbaşkanı'na, Genelkurmay Başkanı'na ve o gün kime içerlemişlerse ona kalemlerinden kan damlatarak çatmaktalar. Sorulabilir: "Faşizm geldiyse bunlar nasıl yazılabiliyor?" Ama sormayalım. Kimsenin karamsarlık keyfi ve cakası bozulmasın.
CİNSEL SİLAHSIZLANMA
Bizde kadın cinayeti çok da, bir türündeki gerekçe özellikle acayip: Barışamama. Adam ayrılmak isteyen karısı ya da sevgilisiyle konuşmaya gidiyor. Yan cebinde bıçak, arka cebinde tabanca. "Barışalım," diyor. Olumsuz yanıt alınca çekip vuruyor. Ne kadar şaşsanız ve kızsanız yeridir, "Barışmaya bu nasıl gitmek?" diye. Ama ben asıl başka bir bilmeceyi çözmekte zorlanıyorum: Bu kadınların hepsi mi ortam kurbanı? Barışmaya silahla gelecek tipteki adamları yaşantılarına isteyerek bulaştırmış olanların beğeni ölçüleri nedir? Onların anaları nasıl kadınlardı? Kafalarına ve ruhlarına o ölçüleri yerleştirmek için kızlarını nasıl yetiştirdiler? Bu kısır döngüyü nasıl kırarız? Erkekler de düşünsünler lütfen. Kadınları ellerinden kaçırmamak, kaçırırlarsa da silah çekmeden barışabilmek, cinselliği hır konusu olmaktan çıkarıp uygarca keyif kaynağı yapacak toplumu yaratabilmek için.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.