Pazar 13.12.2009
Son Güncelleme: Cumartesi 12.12.2009

Sol kanattan yeni bir atak

İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras ve yol arkadaşları, parlamentodaki sol açığı kapatacak yeni bir parti için canla başla çalışıyor. Uras'la yoğun politik gündemi ve solun geleceğini konuştuk

TÜRKİYE'DE KENDİNİ SOLCU SANAN ÇOK
Son olarak 11 Kasım'da TBMM'deki 'Demokratik Açılım' oturumunda yaptığı 'mantıklı' konuşmayla hayli ses getirdi Ufuk Uras. Başbakan Tayyip Erdoğan'ı güldüren, AKP'den alkışları toplayan, CHP ve MHP'yi "aç aç" usulü sıralara vurduran konuşmanın ardından yine yollardaydı; 1996'da kurulan 'Aşkın ve devrimin partisi' ÖDP'den ayrıldıktan sonra oluşturmayı planladıkları yeni parti için çalışmakta... Öyle görünüyor ki Uras ve arkadaşları, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin karşısına "Adalet ve vicdan!" diyerek çıkmaya hazırlanıyorlar.
- Açılamayan 'Demokratik Açılım'dan başlayalım dilerseniz. Sizce DTP bu süreçte doğru hareket etti mi? Emine Ayna'nın konuşmasında DTP tabanının 'dağa çıkın' isteğini belirtmesi, ne anlama geliyordu?
- DTP kendi sınırları içinde yapabileceklerini ve yapamayacaklarını ifade etti. Barış için ellerinden geleni yapmak için çok uğraştıklarını biliyorum. Şüphesiz ki, bu süreç, öyle dümdüz, sorunsuz, hiçbir arıza olmaksızın akmıyor. Önemli olan, en az yol kazasıyla somut ve Türkiye toplumunun içine sindireceği adımların atılması. Kimsenin yeniden dağa çıkmayacağı, orada olanların da geri geleceği demokratik ve eşit yurttaşların bir arada yaşayacağı bir ortamı sağlamak hepimizin üstüne düşen bir sorumluluk.
- "Açılım bitti," diyebilir miyiz geldiğimiz süreç için?
-
Doğru olmaz. Ama AKP'nin açılımın gereklerini yerine getirmekte atıl kaldığı, hatta geri adımlar attığı izlenimi var. Bu kadar ciddi barış beklentisinin oluştuğu bir dönemde gerekli yasal ve politik adımların atılmaması, beklenti yorgunluğu yaratıyor. Bu da belli ki çeşitli gerginliklere neden oluyor. Türkiye'de demokratikleşme sağlanmadan, demokratik ve sosyal bir anayasa olmadan, farklı kimlik ve kültürlerin eşit yurttaşlar olarak yaşamalarının zemini yaratılmadan 'demokratik açılım' bitmez.

ÖNEMLİ OLAN SOSYAL POLİTİKALAR

- Tokat'taki saldırının zamanlamasını nasıl değerlendirmeliyiz?
- Sadece zamanlama sorunu yok. Saldırının kendisi de büyük bir provokasyon. Otobüslere molotof atarak, silahlı saldırılarla veya Diyarbakır'da gösteri yapan bir genci tek kurşunla vurarak barışa gidilemez. Türkiye bu tür gelişmelerle yeniden karanlık ve kasvetli bir döneme doğru çekiliyor. Neyin provokasyon, neyin demokratik tepki olduğunun belli olmadığı günlere giriyoruz.
- Tayyip Erdoğan, "Sizin hiç evladınız öldü mü, sizin hiç köyünüz yakıldı mı?" diye sorduğu konuşmalarıyla 'sol'dan rol çalar gibi. Ne diyorsunuz?
- Rol kaptırma var burada aslında. CHP o kadar rejim muhafazakârlığına yöneldi ki, o siyasi boşluğu birileri gelip dolduruyor. 21. yüzyılda artık insanlarımızı fare gibi zehirlemek çözüm olabilir mi? Bu söylendiği andan itibaren siz AKP'ye güç vermiş oluyorsunuz. AKP gücünü CHP muhalefetinden alıyor. O yüzden AKP'ye karşı ciddi bir kitlesel sol muhalefet oluşturmak lazım ki, ciddi bir seçenek oluşsun.
- AKP'yle söylemleriniz örtüştükçe sizin de işiniz zorlaşıyor mu?
-
Ben çok örtüştüğünü düşünmüyorum. Kamuoyu vicdanına denk düşen bir yaklaşım destek buluyor. Herkesin kendi kimliğiyle, kendi kültürüyle insanca yaşamasını savunmak önemli. Ama mesela ben AKP'yi aynı zamanda "Alevi meselesinde niye yargı kararlarına uymuyorsunuz?" diye de eleştiriyorum. AKP'yi sosyal politikalar üzerinden eleştirmek gerek.
- "Açılım" konuşmanızı AKP sıralarının alkışlaması, Tayyip Erdoğan'ın gülmesi, sizde "Eyvah!" gibi bir durum yarattı mı?
-
Tam tersine ben AKP eleştirisi yapıyorum. Fakat bir edepsizlik karşısında edepli olan herkes alkışlar sizi. Bu biraz niyet meselesi. Pozitif bir şey söylüyorsunuz somut olarak. Karşınızda ise bir negatif enerji var. Seçmen ve izleyiciler onu görüyor. Neredeyse 18 yaşından küçüklere Meclis TV'yi yasaklar hale geldik. İnsanlar farkına varmıyor ama MHP ve CHP sıralarında "Aç, aç!" diye bağırıyordu insanlar. Böyle bir siyaset olamaz. "AKP açılımı savunuyor, biz kapanalım," diyemeyiz. Bir dizi meselede CHP ile MHP ortak tutum alıyor.
KAMER GENÇ OLMAK İSTEMEM
- Bülent Arınç katıldığınız bir televizyon programına bağlanıp "Türkiye'de böyle solcular görmek istiyoruz" dediğinde ne hissettiniz?
- Siyasi rakiplerimizin takdirini almak iyi bir şeydir çünkü insanlar sol deyince tek parti dönem solculuğunu düşünüyor. AKP'nin kapatılmasına karşı olduğunuz için AKP'li, DTP'nin kapatılmasına karşı olduğunuzda DTP'lilik gibi şeyler çok saçma. Bir usule karşı çıkmak muhtevayı benimsemek anlamına gelmiyor.
- Bazı insanlar Kamer Genç gibi olmanızı istiyor; sessiz değil kavgacı. Olabilir misiniz?
- Olmak istemem. O tezkereye evet derken ben hayır diyorum. Bu, Dev-Genç'ten Kamer Genç'e yönelenlerin problemi. Siyasi lümpenleşme, siyasi 'kitsch' bize ait bir şey değil.
- 19 Kasım'da Brüksel'de, "Hitler Almanyası'ndan sonra Nasyonel sosyalizmin en güçlü olduğu yer Türkiye," dediniz. Epey ağır bir konuşmaydı...
- Türkiye'de birçok insan kendisini solcu zannediyor ama bu nasyonal sosyalizm, ulusal solculuk yaklaşımına baktığınızda, darbeleri savunmak, bir tür faşizan refleksler göstermek... DTP konvoyuna İzmir'deki tepkiler örneğin. Neo-faşizmin en önemli özelliği, kendilerini faşist olarak değerlendirmemeleri. Dayanışmayı, empatiyi esas alan farklı bir politik kültürü geliştirmemiz gerekiyor diye düşünüyorum.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.