Giriş Tarihi: 17.1.2010

Gerçek anarşiste saygı duyarım

Orhan Gencebay kuzeyde, güneyde, doğuda, batıda, her yerde... Reklam filminde oynadığı GSM şirketi de öyleymiş, bu ortak nokta sebebiyle, Gencebay şirketin yeni yüzü oldu. En jilet haliyle onu billboardlarda, ekranlarda görüyoruz. Biz de Gencebay'la buluştuk, CERN deneyinden kontör gençliğine, Hülya Avşar'dan İbrahim Tatlıses'e onunla derin bir sohbet yaptık

Bu ülke Türk Orhan kadar Kürt İbrahim'in de...
Özlü söz söz konusu olunca, realist romantik Orhan Baba, bir nevi Mustafa Kemal Paşa. "Başarılı olursanız mutlu olamazsınız ama mutluysanız başarılısınızdır," bu özlü sözlere verilecek örneklerden yalnızca biri. Bunun gibi niceleri var. Söyleşi boyunca amatör tarihçi, amatör astrofizikçi Orhan Gencebay epey şaşırtıyor bizi. Yalnız, başlamadan önce, kendi tabiriyle 'birinci derecede korsana karşı bir insan' olarak, birinci derece korsan merkezi interneti neden övdüğünü anlamayan gönül dostlarına bir açıklama yapmak istiyor. İnternetin esasen harika bir şey olduğunu, insanların yasal müzik indirecekleri siteleri keşfetmeleri gerektiğini anlatıyor. MÜ-YAP'ın öncülüğünde kurulan dijital platformdaki 12 bin eserin, yüz binlerce olacağı günler için çalıştıklarını... Bu açıklama sonrası, küçüklü büyüklü, üç telli, çok telli ve de çok değerli bir sürü saz arasında, alıyoruz elimize sazı...
- Korsana karşı olduğunuzu her daim dile getiriyorsunuz ama pek çok genç, tırnak içi 'anarşist' bir tavırla, sanat paylaşıma açık olsun, ücretsiz olsun istiyor.
- Gerçek anarşist saygılıdır, daha iyi olmaya özlemle tepkisini ortaya koyar. Neyin yasal olup neyin olmadığını, telifin, insan haklarının ne olduğunu yeterince bilmedikleri için öyle. Politikacılarımız da, hukukçumuz da, mürekkep yalayan pek çok insan da bilmiyor. Bilseler yapmazlar diye düşünüyorum. Bizim gençlerimiz doğru, dürüst insanlar. Okuldan, aileden öğreniyorlar iyiliği. Fakat insanlar da bilmedikleri bir şeyi öğretemiyor. Patent yeni bir olay bizim ülkemizde. Gelişmiş ülkeler bunu yapmış. Bizler de yapacağız.
Gerçek anarşiste saygı duyarım
- Biz ne zaman gelişmiş ülkeler sınıfına gireriz sizce?
- Anlattıkça ve sizler de yazdıkça. Anarşiyi katiyen karıştırmayalım buraya. Gerçek anarşiste saygı duyarım. Zaten anarşi varsa, olumsuz bir şeyler olduğu için vardır.
- Son günlerde pek çok olumsuz şey oluyor memlekette. Mesela Edirne'deki linç olayı.
- Türkiye'de büyük bir kargaşa var. Hasbelkader yaşıyoruz bunu. Yaşamamız da gerekiyordu belki. Bazı hak ve hukukları yerine getirmediğimiz için... Türkiye Cumhuriyeti devletinde dil, din, cins, ırk ayrımı yoktur.
- Bazı kafalar çok uçlarda düşünebiliyor ama. Mesela internette hakkınızda yazılanları okurken şöyle bir şeye denk geldim; "İbrahim Tatlıses Kürt olduğu için yasal olmayan işlere bulaşıyor. Orhan Gencebay Türk olduğu için efendi bir adam..."
- Ben böyle bir yazıya çok üzüldüm. Çok çirkin bir olay. Böyle bir ayrım olamaz. Bu ülke İbrahim'in de, benim de. Kimse kimsenin önünde değil. Mümkün mü? İbrahim benim kardeşim. Neyse ki o kafa yapısındaki insanlar az. Çoğunluk öyle değil. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Sağduyumuz güçlüdür, bunları aşarız biz. Bu ülke bölünmez. Bazı yanlışlıkların düzelmesi gerekiyordu Alevilik olayı gibi. Roman olayına hayret ettim. O nereden çıktı? Birileri gizli bir yerlerde ortalığı karıştırmak istiyor. Benim ricam medyaya. Bunlara son derece dikkat edelim. En basit münferit bir olay dahi manşetlere taşınıyor. Bütün Türkiye öyleymiş gibi görünüyor. O zaman insanlar galeyana geliyor. Bunların da üstesinden geliriz ama niye olsun?
- Gizli bir yerlerde ortalığı karıştıran birileri derken kimlerden bahsediyorsunuz?
- Bizim iki yakamızın bir araya gelmesini istemeyenlerden. Şu veya bu demiyorum. Mesela ben herkesi seviyorum, düşmanım yok. Ama bilmediklerim olabilir. O kişi benim aleyhimde çalışabilir. Ancak bana zarar verdiği zaman sorguladığımda karşıma çıkar ve görebilirim. Son zarar da Kervan Müzik'e giren hırsız olmuş. Duvardaki LCD gitmiş mesela. Hırsızlık şu son 10 yılda oluşmuş bir olay değil. Tarih boyu var olan bir olay ama keşke olmasa.
Hatasız kul olmaz ki
- Yine Orhan Baba olduğunuz için saygı duymuş ama hırsız. Sazları, anfileri falan almamış.
- Saygı duyarlar. Hırsızlar da beni sever. Haram bir zemin üzerine yasal bir şey oluşturulamaz. Katiyen hırsızlık yapmalarını istemem ama insanız. İnsan olduğumuz için... "Yaradılanı yaratandan ötürü severim," demiş peygamber. Ben de aynı şeyi söylüyorum; "Hatasız kul olmaz."
- Bu hırsızı affeder misiniz peki?
- Bir daha yapmamak üzere tövbe ederse affedebilirim.
Öteki Ergenekon'la işimiz yoktur
- Bu sene çıkacak yeni albümünüzde Diriliş diye bir parça var. Adı Ergenekon'ken Diriliş olmuş. Niye öyle oldu?
- Asıl adı Ergenekon'du evet. Ergenekon, biliyorsunuz, atalarımızın en büyük destanı. Öteki Ergenekon'la işimiz yok. O isim o davaya niye kondu bilmiyorum ama tarihimizin en güzel köşesini süsleyen bir destanımızdır Ergenekon.
- Bütün bir Ergenekon süreci sürreal bir film gibi adeta. Siz nasıl bakıyorsunuz?
- Bilmediğimiz için ahkam kesmenin de gereği yok ama çok saygın bazı insanların oralarda yargılanması son derece üzüyor insanı. Hukuka uygun mu değil mi, neler var da ne oluyor bilmiyoruz ve çok üzülüyorum tabii. Bir an evvel neticelenmesini istiyoruz.
- Bülent Ersoy "Oğlum olursa askere göndermem," demişti. Katılıyor musunuz?
- O hususta Bülent Hanım'ın yanlış anlaşıldığı kanaatindeyim. "Bu Irak olayları gibi tamamen siyasal bir şey ise şayet göndermem," dedi. "Bu siyasi bir olaydır," dedi. Bu siyasi olay içinde çocuklarımız ölüyor demek istedi. Tam ortaya çıkmadı o. Bülent Ersoy da insanların ölmesine benim gibi karşı. Politikanın kurbanı olarak evladının ölmesini istemiyor ama topyekün bir ülke, vatan savaşı olduğu zaman ona karşı çıkacak bir insan değil. Böyle bir şey olmaz zaten. Allah da göstermesin.
Orhan Pamuk'la Nobel yemeğindeyken...
- Orhan Pamuk'un Nobel yemeğine Sevim Hanım'la birlikte davetliydiniz. Okur musunuz kitaplarını?
- Sağ olsun, davet etti, biz de gittik. Arada bir okuduklarım da vardı. Kendine has birisi o da.
- Ona da "Türkiye'de 30 bin Kürt 1 milyon Ermeni öldürüldü," dediği için yüklendiler çok.
- Birçok şey söyleniyor bu konuda. Ne kadarı doğru, ne kadarı yanlış bilemiyorum. Takip etmedim. Bence Ermeni olaylarını tarihe bırakmak daha doğru tabii, şimdi zaten o doğrultuda bakılıyor. Benim atalarım soykırım yapmamıştır diye düşünüyorum. Türk kültürü diye bir kültür vardır 'Ne Mutlu Türküm Diyene'nin içinde. Tarihte Türkler çok yere gitmiş. Ama ben Türküm diyen o kadar kişi var ki. Irk olarak Türk değil tarihte ama onu benimsemiş, o felsefeyi. Demek ki Türklük bir zamanlar bir felsefeydi, din gibi. Nasıl kapitalizm, sosyalizm var öyle bir felsefeydi. Onlara da Alaturka deniyordu. Tarihte böyle insanlar da var. Benim buna inanan atalarım Tanrı misafiri diye evinin kapısını açıyor, ekmeğinin yarısını veriyorsa tarihte, bu harika bir şeydir. Hangi kültürde var bu?
Biz de artık tüketici toplumu olduk
- Kendi kendimizin kıymetini bilseydik siz de Bob Dylan gibi uluslararası bir sanatçı olabilirdiniz.
- Kesinlikle, belki daha öteye bile giderdik. Sadece kendim için söylemiyorum. Ülkemizde son derece değerli müzisyenler var. Dünyada tanınması ayrı bir şey. Sunumla ilgili. Müzikaliteyle değil, pazarlamayla ilgili.
- Pazarlama demişken, her yer Turkcell, Vodafone... Tuhaf bir kontör gençliği oluştu.
- 80'lerden sonra tüketici toplumu olmaya yönlendirildi dünya, biz de onun içindeyiz. Her hizmeti güçlü şirket-devletler sunuyor. Bu kolaylığı gören insan birtakım zahmetlere katlanmıyor. Çok da çabuk tüketiyor. Eskiden bir kitabı bulmak zordu, ondan sonra başka bir kitabın aşkına düşmek vardı. Şimdi görsellik var. Bir görüntü bir kitaba bedel. Ama her şeye rağmen tüm bunlar iç içe yaşanıyor. O gençlerin çoğu birçok değerleri biliyor da, daha emeksiz yaşama istemi, bir an evvel köşeyi dönme arzusu var. Çünkü sanallık var. Bu sanallık çok önemli. Kriz de bu sanallıktan kaynaklanmıştır. İnternetteki her türlü oyun , öyle bir cezbediyor ki insanı. İnsan öldürmek internette normal bir şey ama gerçekte korkunç bir şey. Bu oyunlardaki görünüm beni rahatsız ediyor. İnternette çok zengin olmak da var. İnsanlar sanki kolay elde ediliyormuş imasını çocukken alıyorlar böyle olunca sanki. Gerçek hayatta kolay olmadığını görünce orada bir bocalayabilir mi diye düşünüyorum. Gerçek hayat farklı.
- Bazı sevenleriniz sizi yakıştıramıyorlar reklamlara. "Orhan Baba'nın ne işi var oralarda!" diyorlar.
- Onu ben de düşündüm. Doğru söylüyorlar. 70'lerde araba reklamı gelmişti. "Yapmam," dedim, sanatçı reklam yapmaz. 80'de, 90'da da geldi. Sonra baktım ki bütün dünyada sanatçılar da yapıyor. Bunu doğru dürüst yaparsan ne mahsuru var dedim. Zaten nadiren yaptım. Bu ikincisi.
- Hayranlarınız Popstar'da jürilik yaptınız diye de çok sitem etti.
- Ben de önce onlar gibi düşündüm ama bir iki ay sonra değiştim. Bazı bilgileri ben anlatmazsam kim anlatacak, nerede anlatacak? Belgesel yapsak kaç kişi izler? Ama Popstar gibi sevilen bir programda böyle bir imkân varken anlatabilirim dedim ve rahatladım.
* ÜNLÜLER BU ARABALARI KULLANIYOR
* NASIL ÜNLÜ OLDULAR

* HANGİ ÜNLÜ NEREDE OTURUYOR?
* ÜNLÜLERİN BURÇLARI
* ÜNLÜLERİN GERÇEK İSİMLERİ

* ÜNLÜLERİN DOĞUM TARİHLERİ

* ÜNLÜLERİN İLK EVLİLİKLERİ

* ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN TIKLAYINIZ



X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.